İstanbul: Çeşitli sivil toplum örgütleri tarafından oluşturulan Biber Gazı Yasaklansın İnisiyatifi, 25 Ocak günü düzenlenen sempozyumun sonuç deklarasyonunu ilan etti. Galatasaray Kültür Merkezi’nde gerçekleşen basın toplantısında, konu ile ilgili yapılacak kampanya anlatılarak sürece dair hedefler aktarıldı.
Basın toplantısında İnsan Hakları Derneği (İHD), İstanbul Tabip Odası (İTO), İstanbul Eczacılar Odası (İEO), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) ve TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nden oluşan İnisiyatif adına ilk konuşmayı İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu yaptı. Çerkezoğlu konuşmasında biber gazı olarak kamuoyunda bilinen kimyasal gazların ölümcül etkilerde bulunduğunun altını çizerek “ Biz bu gazları Halepçe’den, Alevi Katliamlarından, Hapishane katliamlarından tanıyoruz. En çok da Gezi Direnişinden tanıyoruz” dedi.
1966 yılından beri küresel alanda kimyasal gazlara karşı mücadelenin olduğunu vurgulayan Çerkezoğlu; bu konuda başlattıkları kampanyanın önemli olduğunu ifade ederek; “www.bibergaziyasaklansin.net” sitesi üzerinden yürütecekleri çalışmayı ve kampanya çerçevesinde etkinlik ve mitingler düzenlemeyi öngördüklerini aktardı.
Daha sonra ise İHD İstanbul Şubesi Genel Başkanı Ümit Efe söz alarak neden inisiyatif içinde yer aldıklarını anlattı. Bu gazların ülkemizde yakın zamanda çokça deneyimlendiğini ve bu kullanımın insan haklarına aykırı olduğunu ifade eden Efe “Bu zalimane uygulamalara karşı biz insan hakları savunucuları olarak bu çalışmanın içinde yer alacağız ve kamuoyunu da davet ediyoruz” dedi.
Ümit Efe’nin ardından; THİV’den Hürriyet Şener, Eczacılar Odası Yönetim Kurulu üyesi Sevgi Kavak, Kimya Mühendisleri Odası’nda Onur Gökulu söz alarak kampanyaya dair konuşmalar yaptılar.
Konuşmalarda dünyadaki muhalefet aktarılarak, ülkemizde Gezi ve öncesinde gazlı silahlarla katledilenlerin isimleri sayıldı. İçişleri Bakanı’nın “Biber gazımızı kendimiz üreteceğiz” yönlü ifadelerini değinilen konuşmalarda Toplantı ve Gösteri Hakkı’nın bu derece pervasızca engellenmesinin ülkemiz demokrasisini zedeleyeceği belirtildi.
