Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şubesi binası önünde yapılan açıklamada, Kürtçe ve Türkçe “Hasta mahpuslara özgürlük” yazılı pankart açıldı.
ÖHD Van Şube yöneticisi İslam Kartal, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri nedeniyle şüpheli ölümlerin arttığı ve bu durumun “Türkiye Hapishane tarihine kara bir leke” bıraktığını söyledi.
Kartal, “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde belirtilen barış, adalet, eşitlik, özgürlük, insan onurunun korunması, sağlık, yaşam hakkı ve bunları güvence altına alacak demokratik düzenden giderek uzaklaşmaktayız. Bunun en olumsuz yansımaları da ne yazık ki devam eden hasta mahpusların durumları ve mahpusların ölümleri ile açıkça gözler önüne serildiği gibi, hapishanelerde yaşanmaktadır. Türkiye hapishaneleri, başta yaşam hakkı ihlalleri olmak üzere her türlü insanlık dışı ve onur kırıcı muamelenin yapıldığı birer işkence mekanları haline gelmiştir” diye konuştu.
Tutukluların yaşadıkları ihlallere değinen Kartal, Adalet Bakanlığı’nın hasta tutukluların tahliye edilmeleri yönündeki çağrılara sessiz kaldığını söyledi. Kartal, “Hapishanelerden ya tabutlar çıkmakta ya da mahpuslar tahliye edildikten kısa bir süre sonra hayatını kaybetmektedirler. Sadece 2022 yılında 50 hasta mahpusun ölüm bilgisine dair olan veriler, hasta mahpuslar açısından verilmeyen ya da geç verilen kararların yetersizliğinin en somut örneğidir” ifadelerini kullandı.
Ağır hasta tutuklular Mehmet Emin Özkan ve Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un durumuna dikkat çeken Kartal, Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından verilen “cezaevinde kalabilir” raporlarına tepki gösterdi.
Kartal, “Gerek siyasal iktidarın gerekse yetkililerin daha fazla ciddi sağlık sorunları ve ölümler yaşanmadan gerekli tedbirleri alması ve talepleri değerlendirmek üzere harekete geçmesi gerekmektedir. Hapishanelerde kalan mahpusların temel yaşam ihtiyaçları karşılanmalı ve özellikle sağlık alanına erişim en erken şekilde gerçekleşmelidir. Sorunlara, temel hak ve özgürlüklerin esas alınarak yaklaşılması ve hasta mahpusların taleplerinin bu doğrultuda değerlendirilerek çözüme kavuşturulması için Adalet Bakanlığını, ulusal ve uluslararası hukuk ve insan hakları kurumlarını bu anlamda harekete geçmeye davet ediyoruz” çağrısı yaptı.
