“Şehit Nubar Ozanyan Ermeni Kültür Merkezi ve Şehit Nubar Ozanyan Ermeni Askeri Tugayı adına, bugün farklı bölgelerde yaşayan Ermeni halkımız adına, halkımızın belleğinde derin izler bırakan ve asla unutulmayacak bir tarih olan 24 Nisan gününde Soykırımın kurbanlarını anıyoruz.
Ermeniler bugün dünyanın her yerinde, atalarımızın yüz dokuz yıl önce Osmanlı İmparatorluğu’nun 1915 yılında bütün bir halkı ölüme ve yok edilmeye mahkum eden en korkunç insanlık suçunu işlemeye karar verdiği ve uyguladığı zaman, yaşanan korkunun, cinayetin ve tehcirin anısını anmak için bir araya geliyor. Bu suç güpegündüz, tüm dünyanın gözleri önünde işlendi.
24 Nisan 1915’te insanlar öldürüldü, kadınlar tecavüze uğradı ve öldürüldü, çocuklar ve yaşlılar çölün ortasında açlık, susuzluk ve korku içinde ölüm yürüyüşlerine çıkarıldı. Binlerce kişi bu yürüyüşlerde hayatını kaybetti ve bu imhadan kurtulanlar topraksız, vatansız ve yok edilme anıları dışında hiçbir anısı olmayan diaspora Ermenileri olarak yaşadı. İnsanlığın düşmanları, özgürlüğün düşmanları, cinayet ve tehcir yoluyla Ermeni varlığını silmek istediler, ancak 109 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen Ermeniler var olduklarını, hayatta kaldıklarını ve yaşama iradelerinin güçlü olduğunu bir kez daha kanıtladılar.” sözlerine yer verilen açıklamada Soykırım saldırılarının bugün Artsakh Ermenilerine ve de Kuzey-Doğu Suriye halklarına yönelik devam ettirildiği belirtildi.
tkpml.com’da yer alan açıklamada şunlar kaydedildi.
109 yıl önce Osmanlı Turancılarının, ‘İttihat ve Terakki’nin elleri Ermeni halkının kanıyla lekelenmişti ve bugün Osmanlı İmparatorluğu’nun mirasçısı olan Türk faşizminin aynı politikayı izlediğini ve bölgedeki tüm halklara düşmanlık açısından Osmanlı’nın izinden gittiğini görmekteyiz. 1915’te Ermenilerin yok edilmesiyle yetinmeyip Kürt, Arap, Süryani ve Asuri halklarına karşı binlerce suç işlediler. Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’de Serekaniye, Afrin, Tel Abyad gibi birçok bölgeyi işgal etmesi ve halkı yerinden etmesi, bu zalim rejimin suçluluğunun ve vahşetinin boyutunu göstermektedir ve Türk faşizmi bu noktada durmamakta, güvenli bölgeleri hedef almak ve halkı yerinden etmek amacıyla terörize etmek için her gün saldırmaktadır.
Türk faşizminin Azerbaycan devletine Artsakh Ermenilerine karşı savaşında nasıl destek, finansman ve yardım sağladığını, 1915’te Ermeni halkını öldürenle 2023’te Artsakh halkını öldürenin aynı kesimler olduğunu, bugün Kuzey ve Doğu Suriye topraklarının büyük bir bölümünü işgal eden ve halkını, Arapları, Kürtleri, Ermenileri, Süryanileri ve Asurileri yerinden edenlerinde yine aynı kesimler olduğunu gözden kaçırmamalıyız. İmha imhadır, öldürme ve yerinden etme de imhadır; belki zaman ya da yer değişir ama olaylar aynıdır. Bugün Filistin halkına öldürme ve tehcir etme anlamında yapılanlar ile Kuzey-Doğu Suriye halklarına, Kürdistan dağlarında ve Artsakh’taki Ermeni halkına yapılanlar; 109 yıl önce Ermeni halkına yapılanlarla aynıdır.
Bugün Soykırıma uğrayan atalarmızın torunları olarak dünyaya biz Ermenilerin burada kalıcı olduğumuzu ve Ermeni soykırımını unutmayacağımızı, bu dünyadaki herhangi bir halka yönelik herhangi bir soykırıma karşı çıkmak ve önlemek için mücadele edeceğimizi ve Rojava Devrimi’ni; özgürlük, demokrasi, bir arada yaşama ve halkların kardeşliği ilkelerini tesis ederek bu bölgenin çehresini değiştirecek bu devrimi savunmak için mücadele edeceğimizi söylemek için buradayız. Biz Kuzey – Doğu Suriye Ermenileri bu mücadelenin ve devrimin ayrılmaz bir parçasıyız ve nar çiçekleri tükenmeyene kadar kalacağız. Bu nedenle yaşama irademiz güçlü kalacaktır.
Zafer devrimimizindir, rahmet ve ölümsüzlük şehitlerimizin olsun…
Biz 24 Nisan tarihini asla unutmayacağız,
Ermeni soykırımını unutmayacağız ve affetmeyeceğiz!”
