H. Merkezi: TİHV ve İHD İstanbul Şubeleri, 26 Haziran’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından tüm dünyada “İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü” olarak ilan edilişinin 20. yılına ilişkin açıklama yaptı.
İHD İstanbul Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında işkenceye ortam oluşturan OHAL’in derhal kaldırılması ve işkence yasağına da mutlak olarak uyulması gerektiği belirtildi.
Ortak hazırlanan basın metnini İHD Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Yoleri ve TİHV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe okudu. Türkiye’de son yıllarda özellikle de 2015’in Temmuz ayından itibaren başta Kürdistan olmak üzere 15 Temmuz darbe girişiminin ardından da bilhassa OHAL sürecinde resmi olan ve olmayan gözaltılarda işkencenin önceki dönemlerle kıyaslanmayacak boyutlara ulaştığına dikkat çekilen açıklamada, sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği Kürt kentlerinde 1 milyon 809 bin kişinin bu yasaklar nedeniyle yaşam ve sağlık koşulları gibi en temel haklarının ihlal edildiği vurgulandı.
“Darbe sonrası 161 bin 751 kişi hakkında işlem yapılmış”
Darbe sonrası Adalet Bakanlığı’nın yapmış olduğu açıklamaya dikkat çekilen açıklamada, “Darbe girişiminden bugüne kadar toplam 161 bin 751 kişi hakkında işlem yapılmış ve 50 bin 344 kişi de tutuklanmıştır. Gerek bu sayılar, gerekse darbeyi bastırma amacıyla yapılan gözaltı işlemlerinin ardından işkence ve kötü muamele görüntülerinin bizzat devlet haber ajansı tarafından servis edilmesi işkenceyi alenileştirme ve yaygınlaştırmanın boyutlarını ortaya koymaktadır” denildi.
“İşkence mağdurlarının bize başvurmalarını istiyoruz”
Basın metnini okunmasının ardından İHD Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Yoleri, işkence görenlerin ya da tanık olanların mutlaka İHD’ye başvuru yapmaları konusunda çağrıda bulundu. Eğer işkenceden kaynaklı bir dava açılması durumu söz konusu olursa ücretsiz avukat da sağlanacağını belirten Yoleri, “İşkence mağdurlarına derneğimize başvurmalarını istiyoruz” diye konuştu.
TİHV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe de işkencenin bir devlet politikası haline geldiğini belirtti. İşkence görenleri tedavi ettiklerini kaydeden Efe, bir tek tokadın bir saniye dahi özgürlükten mahrum bırakılmasının bir işkence olduğunu belirtti. Açlık grevlerinin 110. günün de olan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’ya dikkat çeken Efe, defalarca Türkiye’de açlık grevlerinin sonuçlarının ağır yaşandığını hatırlattı. Eğitmenlerin taleplerine derhal yanıt verilmesi için devlete çağrı yaptı.
