GençlikGüncel

4 soruda Birleşik Gençlik Meclisi

15 Kasım günü Bağcılar'da "“Özgürlüğümüz için faşizme karşı birlikte yürüyoruz” kuruluş etkinliğini yapan Birleşik Gençlik Meclisi bileşeni gençlik örgütleri, Vedat Yeler'in sorularını yanıtladı.

Sokakta çıkan her sesin gözaltı ve tutuklanmayla karşı karşıya kaldığı bu dönemde genç seslerin bileşik çağrısı için yüzlerce polis Kadıköy’e akın etmişti. Yek olarak karşı koyuşu duyuran gençliğin bu eylemine İbrahim Kaypakkaya’nın resmini bahane edip saldıran polis; 61 kişiyi işkenceyle gözaltına alarak bir sesi daha susturmanın çabasını ortaya koymuştu.

Bu süreçten sonra faşizme karşı birlikteliği Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu ve Sosyalist Öğrenci Hareketi’nin katılımıyla genişleten gençlik örgütleri; bu yürüyüşü somutlaştırarak bir adım ileri taşıdı.

Ve 15 Kasım tarihinde Birleşik Gençlik Meclisi’nin kuruluşunu HDP Bağcılar ilçe binasında yapılan bir etkinlikle deklare etti.

Bu vesileyle 4 soru üzerinden Birleşik Gençlik Meclisi ile bir röportaj yaptık. Bu röportajda Birleşik Gençlik Meclisi’nden Bekir AÇAR, Esengül KILIÇ, Elif KAYA ve Derya YILDIZ; yönelttiğim sorulara cevap olarak Birleşik Gençlik Meclisi’ni anlattılar.

  • Birleşik Gençlik Meclisi 9 temel ilke üzerinden birlikteliğini deklare etti. BGM bu temel birlikteliğin ilkeleri doğrultusunda halk gençliği üzerinde amaç ve hedeflerini nasıl bir perspektifle örgütleyecektir. 

Bekir AÇAR: Birleşik Gençlik Meclisi; anlattığımız 9 ilke ile beraber bir yandan kitleselleşirken, bir yandan da sokakta anti-faşist meşru-militan bir mücadele ile hem kitleleri örgütlü alanlarında özgürleştirmeyi, hem de bu ablukanın dağıtılmasını ve yeni mevziler kazanmayı hedeflemektedir.

Bu ilkeler aslında yaşamın her alanında sesi kısılmaya çalışılan, sindirilmeye çalışılan, alın teri-emeği sömürülen, geleceksizleştirilen gençliğin her kesimine birlikte mücadeleyi anlatan ilkelerdir.

İçinden geçtiğimiz sürecin yakıcılığını gençlik olarak bizzat yaşıyoruz.

Faşizm bir yandan kurumsallaşırken bir yandan da kendine karşıt, yıkıcı gördüğü her güce saldırıyor. Soma’da madenciler; üniversitelerde, liselerde, sokaklarda gençler; erkek egemen zihniyeti örgütleyerek taciz, tecavüz, katliamlar ile yaşamına saldırdığı kadınlar ve LGBTİ+lar; bugüne kadar hep dışarıda bırakmak istediği kendisine karşı bütün güçler faşizmin yoğun bir saldırısı altında.

Birleşik Gençlik Meclisi, tüm bu saldırılara karşı tüm genç kesimlerle beraber, gençliğin öz gündemleri ile ilgilenen, mevcut durumlara ve taleplere birlikte çözümler üretmeyi planlayan ve sokaktaki faşist ablukayı dağıtmayı, gençliğin kaybettiği alanlarını kazanmayı amaçlayan bir yapı olarak kurulmuştur.

Yani hedeflerimizi şöyle açıklayabiliriz:

Üniversitelerde, mahallerde, iş yerlerinde gençliğin bulunduğu her alanda kuracağımız meclisler ve bu meclislerde birlikte örgütleyeceğimiz çalışmalar ile kitleselleşmek, yaşanan süreçlere müdahaleyi doğrudan alanlarda örmek ve nihai olarak mücadele eden tüm kesimleri abluka altına alan faşizme geri adım attırmak, faşizmi birlikte yenmek.

Güncelin gençlik öznelerine zorunlu kıldığı durum, gençliğin öz gücüne dayanarak kendi gündemlerini yaratması ve çıkışı örgütlemesidir.

Gençliğin özgürlük mücadelesinin kilit taşı olan bu çıkış; gençliğin faşizmin hamleleri karşısında savunmaya kilitlenme halinden sıyrılarak devrim için bir araya gelmesiyle, saldırılar karşısında karşı-atak bir pozisyonda konumlanmasıyla, faşizmin gençliği mahkûm kılmaya çalıştığı sorunlara cesur ve cüretkâr çözümler üretmesiyle mümkündür.

Ortaklaşmış bir zeminde politik tartışmalara paralel pratik hattın, gençliği sistemin sınırladığı alanlardan çıkararak militan-meşru bir hattın sokakta örgütlenmesiyle, ortak plan, program ve ilkeler dâhilinde hareket eden birleşik bir yapıda mümkündür. Hiyerarşik bir yapıdan uzak, sevk ve idare kabiliyetine sahip meclislerde, planlamaların, kararların, işleyişin birlikte yürütülmesiyle mümkündür.

Aynı zamanda gençlik, kendi kurtuluşunu bütün ezilenlerin ve işçi sınıfının kurtuluşuyla ortaklaştırdığı ölçüde faşizmi yenme hedefine bir adım daha yaklaşacaktır.

Bu doğrultuda gençlik, akademik-politik taleplerini ve hamlelerini toplumsal olaylarla bütünlüklü bir yapıda ele alıp toplumsal olaylara doğrudan müdahale etme sorumluluğunu da taşımaktadır.

Bizler bu perspektifle gençlik mücadelesini ortaklaşmış bir yapıda buluşturarak daha ileri bir noktaya taşıma sorumluluğunu üstlendik ve Birleşik Gençlik Meclisi’ni kurduk.

  • 68’den günümüze Türkiye devrim ve demokrasi mücadelesinde Türkiye Devrimci Hareketi için gençlik tarihin her kesitinde önderlik nezdinde bir misyon üstlenmiştir ve bu doğrultuda bir nefes olarak hareket etmiştir. Bu minvalde “Genç başladık, Genç bitireceğiz” sözü Türkiye Devrimci Hareketi’nin somut karşılığıdır diyebiliriz. Birleşik Gençlik Meclisi bu çerçevede bu misyonun neresinde durmaktadır? Ve nasıl bir şekillenişle bu misyonu harekete geçirecektir? 

Esengül KILIÇ: Türkiye ve Kürdistan’da tarihten bugüne mücadelenin öncülüğünü gençlik yapmıştır. Bu zorlu süreçte devrimci ve demokratik mücadelenin amaç ve hedeflerine ulaşmamasının sebeplerinden biri de gençlik mücadelesinin parçalı ve birbiriyle koordineli olmamasıdır. Bu tespiti yaptık.

Bu noktada 68 devrimci önderleri, nasıl gençlik kitlelerinin öncülüğünü yaptıysa ve birbirleriyle ne pahasına olursa olsun devrimci dayanışmayı sürdürdüyse; biz de bu çizgide, bu misyonla direnecek ve bu topraklarda faşizme karşı özgürlüğümüz için hep birlikte yürüyeceğiz.

Devrimci önder Mahir Çayan, Denizler için nasıl direndiyse, İbrahim Kaypakkaya nasıl ser verip sır vermediyse; biz de öyle yapacağız.

Nerede faşizmin soykırımcı, tekçi politikalarına maruz kalan biri varsa, biz orada olacağız. Faşizmin kendini bu kadar süredir bu topraklarda yaşatmasının özeleştirisini vereceğiz. Biliyoruz ki, eğer biz güçlü bir devrim ve demokrasi mücadelesi verirsek; bu iktidarcı, devletçi yapı bir gün bile kendini yaşatamayacak.

60’larda, 70’lerde, 80’lerde yaşatamadı ve şimdi de yaşatamayacak.

Gençlik kimliğinin boyun eğmeyen, başkaldıran, sürekli yenilenen özellikleri Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürdistan’ın özgürleşmesine de rengini verecek. Bir genç ancak ve ancak baskıya ve özgür yaşamı engelleyenlere karşı direniyorsa, örgütleniyorsa gençtir. Bu yüzden direnmek bu faşist düzende yaşayan her genç için tercih değil zorunluluk oluyor.

Biz biliyoruz ki örgütsüz olan her genç öfkelidir, mutsuzdur ve geleceğe dair kaygıları vardır. Bu gençlere çağrımızdır: lisedeyse, kampüsteyse, fabrikadaysa, köydeyse, nerede olursa olsun Birleşik Gençlik Meclisi’nde örgütlensin.

Nasıl bir toplum istiyorsak o toplumu şekillendirecek olan da biziz. Parçalı bir mücadeleyle enerjiyi dağıtan bir tarzda değil; ancak birlikte, bütünlüklü bir mücadeleyle her alana saldıran bu faşist zihniyeti yenebiliriz. Her gün göz altıların, katliamların, saldırıların olduğu bir düzen, kimsenin düşüncelerini ifade edemediği bir ortam, işsizlikten intihar edenlerin olduğu bir yaşam mı istiyoruz?

Cevabı hayır olan herkesin safı direniştir, mücadeledir. Biz İbolar gibi, Mahirler gibi, Denizler gibi, Mazlumlar gibi yaşayacağız. Ne İktidarın, ne emperyalistlerin istediği gibi değil. Boyun eğen, itaat edenler değil; yaşamı uğruna ölecek kadar seven ve özgür yaşam uğruna direnenler olacağız.

X, Y, Z değil; zafer kuşağı olacağız. Öncü gençlik kadroları gençti ve zafere olan inançları tamdı. Bu ruhla genç başlayıp genç başaracağımızı söylüyoruz. Gençliğin tek bir kuşağı vardır, o da direniş ve mücadelenin öncüsü olan kuşaktır, bu öncülerin kuşağıdır.

Eylem ve örgütlenme hattımız bu misyon ve ilkeler üzerinde kendini büyütecek ve kazanana dek sürecektir. Mücadelenin dili eylemdir. Sokakta, okulda, evde, işte; gençlik şahsında yürütülen özel savaş politikalarına karşı eylemler, etkinlikler geliştirecek ve bu baskı ve faşizm imparatorluğunu yeneceğiz.

Düşüncenin eylemleşmesi ve eylemin süreklileşmesiyle hedefimize ulaşacağımızın inancındayız ve kazanacağız.

  • Mücadele tarihi zengin ve gelişkin bir Türkiye Devrimci Gençlik Hareketi’nden bahsedebiliriz. Ve belli dönemlerde ortak çatılarda çeşitli öz örgütlülükler (Üniversite dernek ve kulüpleri, Liseli Öğrenci Birliği, Genç-sen, HDK Gençlik Meclisi vb.) kuran Türkiye devrimci gençlik örgütleri için Birleşik Gençlik Meclisi’ni tarihten ayıran temel öğeler nelerdir? Bu minvalde Birleşik Gençlik Meclisi yarınlara dair neyi ifade etmektedir. 

Elif KAYA: Sorduğunuz sorunun önemli olduğunu düşünüyoruz. Birleşik mücadeleden ne anladığımıza, güncel anlamda önemine, Birleşik Gençlik Meclisi temelinde nasıl tanımladığımıza dair gelen sorulara birçok vesile ile yanıt olmaya çalıştık.

Geçmiş deneyim ve örneklerden bizi ayıran temel öğelerin ne olduğunu ortaya koymanın, tartışma ve aktarımlarımızda zayıf kalan yönlerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Bu eksikliği tamamlamamıza vesile olduğunuz için teşekkür edelim size.

Sorunuzda yer alan örneklere tek tek atıf yapmaktan ziyade ilk olarak Birleşik Gençlik Meclisi’nin ilkelerini anımsatmakta fayda görüyorum. İlkelerimize en kaba haliyle bakıldığında dahi kapsamlı bir demokrasi ve toplumsal mücadelenin hedeflendiği görülür.

Özetle; Kürt meselesinden kadın sorununa, gençliğin ekonomik-akademik-demokratik taleplerinden ekoloji mücadelesine kadar geniş, aynı zamanda coğrafyamızda ezilen milyonların ortak ve esas istem ve taleplerini temel alan ilkeler etrafında bir araya geldiğimizi söyleyebiliriz.

Bu kapsam ve bütünlüğü ayırt edici en temel özellik olarak ifade edebiliriz. Parçalı, lokal, günlük bir sorunu ya da istemi temel almıyoruz. Toplumsal mücadelenin coğrafyamızda temel dinamikleri olarak gördüğümüz kesimlerinin, en yakıcı ve tarihsel anlamda da en kalıcı/köklü olan sorunlarını ve taleplerini esas alıyoruz.

Çünkü devletin her türlü zor aygıtını kullanarak bastırmaya, parçalayarak yok etmeye çalıştığı toplumsal muhalefetin; parçalı ve dağınık duruştan, karşı koyuştan hızlıca uzaklaşması gerektiğini düşünüyoruz. Devletin ezilenlere yönelen çok yönlü saldırılarını bertaraf edecek, toplumsal mücadeleye soluk aldıracak çıkışı burada görüyoruz.

En başa, sizin verdiğiniz örneklere dönecek olursak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; bu örnek ve deneyimlerin birçoğunda Kürt meselesini esasa alan, Kürt gençliğinin sorun ve istemleri ile ilişkilenen örgütsel şekilleniş, politik eğilim ve pratik hat ortaya koyulmadı.

Tam da buradan HDK Gençlik Meclisi’nden ayıranın ne olduğu sorulabilir.

Bunun da en net yanıtı sanırım Birleşik Gençlik Meclisi’nin gençliğin-gençlik örgütlerinin kendi öz gücüne, inisiyatifine, ısrarına vb. yaslanarak kurulmuş olması.

Diğer örneklere bakacak olursak parçalardaki sorunları temel alan, gençliğin daha sınırlı kesimlerini hedef alan örgütlenmeler olduğunu söyleyebiliriz. Buradan bu örnek ya da deneyimleri mahkum ettiğimiz anlaşılmamalı. Altını ısrarla çizdiğimiz gibi parçalı hiçbir ele alış, anın ihtiyacını karşılamıyor.

Bugün en küçük hak arama mücadelesi, küçük bir ekonomik yada akademik talep bile devletin kolluk güçlerinin yoğun saldırısına maruz kalıyorsa, işçilerin emekçilerin hak arayışları “devletin gücünün sınandığı” alanlar haline geldiyse; hiçbir arayış ve mücadele faşizm gerçekliğinden bağımsız tartışılamaz, hiçbir mücadele demokrasi mücadelesinden kopuk ele alınamaz demektir.

Bu yönüyle gençliğin attığı adımlar, toplumsal mücadeleye soluk aldıracak kanallar açmayı hedeflemeli/hedefliyor.

Birleşik Gençlik Meclisi geleceğe dair; sözünü ettiğimiz bütünlüğü yaratarak, gençliğin istem ve sorunları etrafında örgütlenerek mücadeleyi sürdüreceği bir kanal olma iddiasını ifade ediyor diyebiliriz.

  • Eksiklikler ve olumluluklar üzerinden Birleşik Gençlik Meclisi için Türkiye Devrimci Gençlik Örgütlerinin tarihi neyi ifade etmektedir. Birleşik Gençlik Meclisi; Türkiye devrimci gençlik örgütlerinin tarihinden birliktelik üzerinden nasıl beslenecek? 

Derya Yıldız: Türkiye ve Kürdistan coğrafyası mücadelenin coğrafyasıdır. Şeyh Bedrettinlerden Seyit Rızalara, Paramazlardan Mustafa Suphi ve yoldaşlarına, Denizlerden Mahirlere, Kaypakkayalardan Mazlumlara, bizlere büyük bir devrimci mücadele mirası bırakılmıştır. Bu kadar büyük bir mücadele mirası, elbette ki birleşik mücadelenin de birçok örneğini barındırmaktadır. Mücadelenin buzkıranı olan gençlik için de bu böyledir.

Bu deneyimler de birçok olumluluk ve eksiklikleri bağrında taşımaktadır. Bu aslında bizlere oldukça büyük bir avantaj sağlamaktadır. Biz bu deneyimlerden öğrenerek; nasıl bir antifaşist birleşik mücadele hattı örmemiz gerektiğini en doğru şekilde ortaya koyuyoruz. Yani Birleşik Gençlik Meclisi’ni tüm bu deneyimlerin üzerine inşa ediyoruz.

Geçmişteki birleşik mücadele deneyimlerinden çıkardığımız en büyük ders; mücadelemizin kitlelerle buluştuğu oranda başarıya ulaşacağıdır. İnsanlar yaşamda birçok toplumsal kategoride sömürü ve tahakküme maruz bırakılıyor.

İşçi ve emekçiler üzerinde artı değer sömürüsü, ezilen ulus ve milliyetler üzerinde sömürgecilik, kadınlar üzerinde patriyarka, LGBTİ+’lar üzerinde heteroseksizmle inşa edilen sömürü ve tahakkümü topyekûn ortadan kaldıracak mücadele, birleşik mücadeleden geçmektedir. Birleşik Gençlik Meclisi birkaç kurumun yan yana gelişinden çok daha fazlasıdır.

Ezilenlerin yan yana gelişinin bir adımıdır. Bu sömürü ve tahakküme karşı özgürleşme mücadelesinin tüm öznelerini yan yana getirecek siyasal hattır. Bu doğrultuda ne kadar ilerlerse o kadar başarılı olacaktır…

Kaynak: Nupel. info

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu