GüncelManşet

68 Kuşağı’nın önemli isimlerinden Kürşat İstanbullu hayatını kaybetti

Wiesbaden: 68 Kuşağı’nın ve THKP-C geleneğinin önemli isimlerinden Kürşat İstanbullu dün (4 Nisan) Almanya’nın Wiesbaden kentinde kalp yetmezliği sonucu hayata gözlerini yumdu. ATİF’e bağlı Wiesbaden Türkiyeli İşçiler Birliği (WTİB) ve Frankfurt Kültürlerarası Gençlik Forumu derneklerinin üyesi olan İstanbullu, bir süredir verdiği yaşam mücadelesine 66 yaşında yenik düştü.

WTİB derneğinde biraraya gelen dostları ve dernek üyeleri Kürşat İstanbullu’nun vasiyeti gereği Wiesbaden kentinde defnedileceğini, aile yakınlarının gelmesiyle birlikte en kısa zamanda defin günün netleşeceğini belirttiler. WTİB Başkanı Özgür Yılmaz, Kürşat İstanbullu hakkında bilgiler verdi ve İstanbullu’ya yakışır bir anmanın yapılacağını belirtti.

Kürşat İstanbullu’nun mülteci hayatı boyunca çalışmalarını aksatmadığını belirten Yılmaz, TC devleti tarafından hedef gösterildiği, kaza süsü verilere katledilmesinin amaçlandığı ancak buna rağmen mücadelesinden vazgeçmediğini vurguladı. Yılmaz, anma için gerekli bilgileri en kısa zamanda kamuoyu ile paylaşacaklarını belirtti.

 

Kürşat İstanbullu Kimdir?

21 Haziran 1950 yılında Kayseri’nin Develi kentinde doğan İstanbullu, Sarıyer Lisesi’nden mezun oldu, aynı yıl edebiyat fakültesi felsefe bölümüne girdi. 68 gençlik hareketinin önemli isimleri arasında yer aldı. 1969’da Deniz Gezmiş ve arkadaşlarıyla gözaltına alındı. THKP-C geleneği ile ilişkilenen İstanbullu 12 Mart darbesinden sonra yeniden tutuklandı ve  işkencelere maruz kaldı.

Behçet Kemal Çağlar Lisesi’nde öğretmenlik yaparken gözaltına alınan İstanbullu bu kez Erzurum’a sürüldü. Kürşat İstanbullu öğretmenliği bırakarak; Cumhuriyet, Yeni Gündem ve İletişim Yayınları’nda gazetecilik yaptı. 12 Eylül’de gözaltına alınan ve 3 ay hapis yatan İstanbullu 1980 Askeri Faşist Cunta sonrası yurt dışına çıkmak zorunda kaldı.

1984 yılında Wiesbaden’e yerleşen İstanbullu, ATİF’e bağlı WTİB derneğinin faaliyetlerine katıldı ve Demokratik Sanatçılar Birliği’nin (DSB) kuruluşunda yer aldı.

1980 AFC sonrası Türkiye’de yaşanan katliam ve baskı politikasını dünyaya duyuran ilk insan olan İstanbullu, 1986 yılında Gözaltında Kaybolanlar (Verhaftet und Verschwunden, Türkei heute: Beispiel einer ‘wehrhaften’  Demokratie) adlı kitabını yayınladı. Başta TKP/ML’nin katledilen 2. Genel Sekreteri Süleyman Cihan olmak üzere birçok komünist ve devrimcinin Askeri Faşist Cunta tarafından gözaltında katledildiklerini dünyaya duyurdu. Bu kitap, Özal döneminin ilk yıllarında Türkiye ve Avrupalı devletler arasında diplomatik krize yol açtı. 1987 yılında, 84 ölüm oruçlarını ele alan Ölümün Koynunda Biter Açlığımız adlı ikinci kitabını yayınladı.

 

Kürşat İstanbullu ve Lissy Schmidt

Almanya’ya yerleşen Kürşat İstanbullu aktif devrimci faaliyetlerine devam eder. DSB’nin kuruluşu gibi birçok önemli gelişmelerde yer alan İstanbullu, Alman gazeteci Lissy Schmidt ile evlendi. Lissy Schmidt, 1986 yılında Xalepçe’ye giderek soykırımı ilk dünyaya duyuran isim olmuştu. 

Ragıp Zarakolu 2 Şubat 2015 tarihli yazısında Lissy ve Kürşat İstanbullu’ya değinirken şunları vurgular: “Aile terapisti Aliye Alt’ın düzenlediği 1915 ve sonrası  tanıklıkları aktaran ve yorumlayan Sözlü Tarih Atölyesi için Wiesbaden’deyim. Bu arada 1994 yılında Güney Kürdistan’da karanlık bir suikaste kurban giden, halkların dostu Wiesbadenli Lissy Schmidt’i de anıyoruz. Toplantıda 1980’lı yıllarda kayıplar ve yargısız infazlar olayını ilk kez araştırıp kitaplaştıran  Kürşat İstanbullu ile de karşılaşıyorum. Derin devletin kara listesindeydi Kürşat. Ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Lissy ona hem kitabını hazırlarken hem de Almanya’ya geldiğinde çok yardımcı olmuştu. Kürşat da karanlık bir trafik kazasında ölümden döndü. Kürşat’ın babası, 70’li yllarda Sarıyer’de faşistlerin bir suikastına kurban gitmişti. Kürşat, Kayseri Develilidir. Oradaki büyük Ermeni kilisesinin muhafaza edilmesi için de mücadele vermişti. Ama nafile, bütün o güzelim frenskler kazındı ve bu mabet bir camiye dönüştürüldü.

Özellikle Irak Kürdistanı’nda Saddam rejimi tarafından uygulanan Xalepçe soykırımını Avrupa’ya taşımasıyla bilinen AFP çalışanı Lissy Schmidt, 3 Nisan 1994 günü Irak devleti tarafından katledilmişti. “Kürtlerin Kızı” lakabıyla tanınan Lissy Schmidt, İstanbullu ile birlikte Türkiye ve Kürdistan’daki hak ihlallerinin ve soykırımların takipçisi olmuşlardı.

 

Karanlık kaza

Türkiye’de hüküm süren faşizmin Avrupa’da teşhir edilmesinde önemli çalışmaları bulunan Kürşat İstanbullu, kaza süsü verilerek katledilmek istenir. O dönemde bu kazanın karanlık bir kaza olduğu ve Türk istihbaratı tarafından tertiplenme ihtimalinin yüksek olduğu vurgulanmıştı. Ölümden dönen İstanbullu, uzun bir süre komada kalır ve kazanın etkilerini ve izlerini ömrü boyunca taşımak zorunda kalır. Uzun yıllar sağlık sorunları ile boğuşmasına karşın yürütülen mücadeleden geri kalmaz. Merkezi, bölgesel ve yerel birçok etkinliklere katılan İstanbullu, tüm kesimler tarafından benimsenen bir kişi olarak hayatını sürdürdü.

’68 hareketinin ve ’71 devrimci çıkışının önemli simalarından olan Kürşat İstanbullu, 66 yıllık yaşamını 4 Nisan Pazartesi günü Wiesbaden’de noktaladı. Defin işlemlerinin ardından yapılacak bir anma ile Kürşat İstanbullu son yolculuğuna uğurlanacak. WTİB anma tarihini ve programını en kısa zamanda duyuracaklarını açıkladı.

“düşlerin sonsuza koştuğu yerde/sabrın çiçeklerini açtığı yerde/asla kapanmaz yaşanan defter/çünkü tarihin en güzel yerinde/son sözü hep direnenler söyler…”    

(Ölümün Koynunda Biter Açlığımız adlı kitaptan…)

Sevenleri ve dostlarının başı sağ olsun. (Kaynak: atik-online.net)

 

{gallery}kursat istanbullu{/gallery}

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu