H.Merkezi: Amed’te “Bugün anadilimiz yarın ulusumuz” şiarıyla bir araya gelen Halkların Demokrasi Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) , Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP), Kürdistan Demokrat Partisi – Kuzey (KDP-Bakur), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK), İnsan ve Özgürlük Partisi ile Azadi Hareketi temsilcileri, Kürt dilinin geliştirilmesi, resmi dil olması ve okullarda öğretilmesi amacıyla ortak bir platform kurduklarını açıkladı. Açıklamaya, DBP İl Eşbaşkanı İbrahim Çiçek, HDP İl Eşbaşkanı Filiz Buluttekin, KDP-Türkiye Başkanyardımcısı Şerefhan Cizîrî, ÖSP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, Azadi Hareketi Sözcüsü Ayetullah Aşiti, İnsan ve Özgürlük Partisi Başkan Yardımcısı Sedat Doğan, PSK Genel Başkanı Mesut Tek, PAK Genel Başkan Yardımcısı Vahit Aba katıldı.
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde bir araya gelen 9 partinin temsilcileri, yaptıkları açıklamayla platformu deklere etti. 9 parti Kürt dili üzerinde ortaklaştıkları maddeleri açıkladı. Kürtçenin Kurmanci lehçesindeki metni ÖSP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, Zazaca metni ise Azadi Hareketi’nden Sıtkı Zilan okudu.
Açıklamada, “dilimizin kanseri” olarak tanımladığı asimilasyona karşı birlikte ses vermek için 9 parti ile bir araya geldikleri kaydedilerek, eğitim hayatından, ekonomik sosyal hayatın Türkçe üzerinden sürdürme politikaları olduğu belirtildi. Açıklamada, “Türk rejiminin 100 yıllık ırkçı siyaseti olduğunu teşhir etmek ve halkımızı aydınlatmak için bir aradayız” denildi.
Asimilasyona karşı bir aradayız
“Bizler, ‘Bugün dilimiz yarın milletimiz yok olacak’ şeklinde yüzleştiğimiz derin ve kanayan yaramızı birlikte nasıl sarabiliriz sorusuna yanıt bulabilmek için bir aradayız” denilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Siyasal, sivil kurumlarıyla, aydın, sanatçı, melleleriyle ve halkımızla dilimiz (Kurmanci, Kırmançkî) üzerindeki asimilasyona karşı yakın ve uzun vadede yapacaklarımızın belirlenmesi için bir aradayız.”
“Bizler, ‘Bugün dilimiz yarın milletimiz yok olacak’ şeklinde yüzleştiğimiz derin ve kanayan yaramızı birlikte nasıl sarabiliriz sorusuna yanıt bulabilmek için bir aradayız” denilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Siyasal, sivil kurumlarıyla, aydın, sanatçı, melleleriyle ve halkımızla dilimiz (Kurmanci, Kırmançkî) üzerindeki asimilasyona karşı yakın ve uzun vadede yapacaklarımızın belirlenmesi için bir aradayız.”
‘Bu adımın son değil başlangıç olması için çabalayacağız’
Her halk, dili ve kültürüyle var olur bilinciyle, kendimiz evde, sokakta, dolmuşta, otobüste, hastanede Kurdî (Kurmancî, Zazakî) konuşarak halkımızı konuşmaya çağırmak için ortaklaştık. Bizler, dil konusunda uzman olan kurum ve şahsiyetlerimizin bir araya gelip yaratıcı, kapsayıcı, uzun soluklu görüş-öneri-projelerle ortak sinerji yaratmalarına zemin hazırlama da destek olmak istedik. Bizler, tv, radyo, gazete gibi kurumları, aydın ve yazarlarımızı bu kanayan yaramızda ortak bir çağrı ile dikkatlerini yoğunlaştırmak ve özel programlarla, yazınsal faaliyetle kampanyaya katkı da bulunmaya çağırmak istedik. Sosyal kanser asimilasyona karşı halkımızın feryadını başta Birleşmiş Milletler UNESCO olmak üzere dünya kamuoyuna duyurmak için Türkiye kamuoyunu ve vicdan sahibi herkesi hareket ettirmek için bir araya geldik.
Bizler tüm bunlarla, sivil ve siyasal kadrolarımızda ve önemlisi halkımızda demokratik kültürün ve ulusal ittifakın iklimini güçlendirmeye katkı da bulunabilmek için bir aradayız. Bu adımın bu yönde atılmış son değil başlangıç adımı olmasını diliyor ve çabalayacağız.”
Açıklama, gazetecilerinin sorularının ardından sona erdi.
Kaynak: JinNews
