GüncelManşet

Devrim emektarları “Böyle bir sorumsuzluğu asla hoşgörüyle karşılamıyor; kabul etmiyoruz”

H. Merkezi: Kendilerini “geçmişte devrimci mücadeleye, şu ya da bu şekilde katkı sunmuş, bunun sonucu bedeller ödemiş, devrimci ilkeleri hâlâ yaşam tarzımızın vazgeçilmezleri olarak gören ve uygulayanlar olarak” tanımlayan devrim emektarları biraraya gelerek açıklama yayınladı.

Gazetemize dönük gaspı ve çalışanlarımıza dönük darpı kınayan 44 imza, “Sebepleri ne olursa olsun ideolojik, siyasi ve örgütsel farklılıkların ve bu konularda çıkan çelişkilerin çözümünde yöntem olarak şiddetin kullanılmasını kınıyoruz” diyerek fiili durumun bir an önce sonlandırılmasını istedi.

 

KAMUOYUNA

Geçtiğimiz günlerde ÖZGÜR GELECEK gazetesi yayın ofisine bir grup tarafından baskın yapılarak çalışanlarına taciz ve şiddet uygulandığı, ofisin işgal altında tutulduğu haberleri bir kısım devrimci ve sol yayın organlarında ve sosyal medyada paylaşılmıştı.

Geçmişte devrimci mücadeleye, şu ya da bu şekilde katkı sunmuş, bunun sonucu bedeller ödemiş, devrimci ilkeleri hâlâ yaşam tarzımızın vazgeçilmezleri olarak gören ve uygulayanlar olarak bizler, sorunların çözümünde şiddete başvurulmasını asla kabul etmiyor, doğru bulmuyoruz.

Bu arkadaşların aralarında ne tür çelişkiler yaşandığını bilmiyoruz; işin bu yanıyla ilgilenmiyoruz da. Ancak geçmiş örgütlü yaşam deneyimlerimiz, geleneğimizin teorik görüşleri ve bu görüşlerin yaşam pratiğine uygulanması ve bir bütün olarak ilkelerimiz açısından bakıldığında da şiddet yönteminin yanlışlığı ve reddedilmesi gerektiği gerçeğini ortaya koymak zorundayız. Bu yöntem sadece taraflara zarar vermekle kalmaz, devrimci basına, sömürü, baskı ve zulüm düzenine karşı alternatif bir sistem için mücadele eden tüm devrimcilere zarar verir. Devrimci olduğunu iddia eden hiç bir grup ya da kişinin; emekçilerin, dolayısıyla bizlerin; sömürüsüz bir hayata, yani; komünizme olan inancımızı ve umudumuzu karartmaya, zayıflatmaya ve genel anlamda güvensizlik yaratmaya hakkı yoktur. Böyle bir sorumsuzluğu asla hoşgörüyle karşılamıyor; kabul etmiyoruz.

Diğer yandan, uygulanan baskın ve şiddet yöntemine maruz kalan tarafın da, benzer bir yöntemle karşılık vermesini de haklı ve doğru görmeyeceğimizi peşinen belirtmek zorundayız. Şiddet, doğası gereği kışkırtıcı bir eylemdir. Mağdurların, rövanşist bir çıkışla karşılık vermeyeceğine, soğukkanlı ve makul davranacaklarına inanmak istiyoruz.

Sebepleri ne olursa olsun ideolojik, siyasi ve örgütsel farklılıkların ve bu konularda çıkan çelişkilerin çözümünde yöntem olarak şiddetin kullanılmasını kınıyoruz. Bu yönteme başvuranlardan, bir an önce, yanlış yöntemin düzeltildiğinin ve fiili durumun sona erdirildiğinin kamuoyuna açıklamalarını bekliyoruz. Saygılarımızla.

 

16 MART 2017

 

Abdullah DELİBALTA – Ali ÖZKAN – Ayhan TOPRAK – Bekir ZENGİN – Burhan KARTAL – Celal PEDÜK – Erdal EMRE – Erhan İNAL – Erhan ODABAŞ – Ertan İLDAN –Feridun BERKİN – Fatmagül YOLCU – Güleyze TUNA – Haydar BAYAR – Hüseyin ÇAPARTAŞ – İbrahim ÜNAL – İsmail ARSLAN – İsmail ÇARDAK – Kamber AKBALIK – Kenan ONURALP – M. Ali KANKOTAN – Mustafa ÇETİN – Muzaffer ORUÇOĞLU – Nadir DEMİRÇİVİ – Nazif TÖRE – Oğuz ÖÇAL – Remzi ERCANLAR – Reşat ÇETİNBAŞ – Rüstem YOLCU – Savaş UZALA – Selahattin TURANLI – Sema GÜLBAHAR – Serdar CAN – Şehabettin KIZIL – Tuncer DİLAVEROĞLU – Turan PARLAK – Turan TALAY – Türker ERTUNCAY – Ünal GÜL – Varol KAZAN – Yusuf DEMİR – Yusuf UYGUN – Z. Hüsniye KILLI – Zöhre ÇAKMAK.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu