Mersin: Süresiz-dönüşümsüz açlık grevi 49. gününde. Bugün tüm Türkiye’de açlık grevlerine destek eylemleri yapıldı.
Geri dönüşü olmayacak kalıcı sağlık sorunlarının yaşanmaya başladığı bugünlerde, devlet yapılan bütün eylemlere saldırgan yaklaşıyor; kitlenin kararlı tutumunu gazlarla, coplarla, tazyikli sularla yanıtlıyor.
Mersin’de de HDK Mersin Meclisi’nin örgütlediği eylem saat 12.00’de Akdeniz Belediyesi’nin önünde başladı.
Bugünlerde, polis açlık grevlerine destek amaçlı yapılan tüm eylemlere yaptığı gibi bu eylem öncesinde de olağanüstü yoğun “önlem” almıştı.
Akdeniz Belediyesi Başkanı M. Fazıl Türk ve BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nün de aralarında olduğu kitle AKP binasına siyah çelenk bırakmak için yürüyüşe geçmek istedi, ancak polis hiçbir koşulda, yürüyüş yaptırmayacağını ve çelengi temsili de olsa AKP’ye yürütmeyeceğini söyledi.
Sık sık slogan atan kitleye, sloganların devamı halinde müdahale edeceğini anonslarla duyuran polis, saldırmak için neden aradığını çok net gösterdi.
“Yaşanacakların vebali Erdoğan’ın omuzlarında”
Bunun üzerine “Açlık grevine ses veriyoruz-Mersin HDK İl Meclisi” yazılı pankartın arkasında basın açıklamasını okuyan HDK Eş Sözcüsü Müslüm Tank; grevcilerin kendileri için bir şey istemediğini; Abdullah Öcalan’a sağlık, güvenlik ve özgürlük ayrıca anadilde savunma ve eğitim istediklerini söyledi.
Demokratik taleplerini savundukları için 9 bin Kürt siyasetçinin hapishanelere doldurulduğunu belirten Tank; “Gerekli önlemler alınmaz, tutuklularla diyalog yolu bulunmaz, 49 günden bu yana açlık grevini insani ve demokratik talepleri karşılanmaz ise tek tek ya da toplu ölümler kaçınılmaz. Ancak, yetkililer 49 gündür açlık grevlerini durdurmak için adım atmazken Başbakan Erdoğan’ın grevcileri aşağılamaya yönelik sözleri yaraya tuz bastı. Başbakan, sorunun çözümü için sorumluluk almak yerine inanılmaz bir nobranlıkla grevleri ‘ölüm orucuna’ kışkırtmayı seçti. Bu ihtimali düşünmek bile istemeyiz, ama bir tek açlık grevcisi dahi geri dönülmez yolculuğa çıkacak olursa yaşanacak trajedinin vebali artık Erdoğan’ın omuzlarındadır” dedi.
Ardından konuşmaya Kürkçü devam etti.
4 Kasım’da açlık grevi çağrısı
Tutsakların taleplerini tartışmayarak haklı olduklarını kabul ettiklerini belirten Kürkçü, halkın ve tutsakların gururuyla oynanmaması gerektiğini söyledi. 4 Kasım Pazar günü BDP Akdeniz İlçe binasının önünde açlık grevi çadırı açılacağının duyurusunu yapan Kürkçü, tüm demokratik kamuoyunu oraya çağırdı.
Bu esnada polisler tarafından kitlenin attığı “İçerde dışarıda hücreleri parçala”, “PKK halktır, halk burada”, “Bijî serok Apo” sloganlarına sık sık saldırma tehditli anonsları yapılmaya devam etti.
Coşkusuyla eyleme damgasını vuran kitle alkış ve sloganlarla eylemi sonlandırdı.
Resimler için bakınız:
http://www.ozgurgelecek.net/index.php/resim-galerisi.html?func=viewcategory&catid=37
