15 Haziran 2019’da Dersim’in Ovacık ilçesinde kaybolduktan sonra 19 gün sonra Munzur Nehri’nde cansız bedeni bulunan Engin Eroğlu’nun ölümüne ilişkin Dersim Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan yürütülen soruşturma sonucu hazırlanan iddianamede, sunulduğu Tunceli 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Hazırlanan iddianame ile otobüs şoförü ve muavini hakkında “İhmal suretiyle kasten insan öldürmek”ten 25’er yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
İddianamede, yol kenarında yürüyen Eroğlu’na çarparak Munzur Nehri’ne düşmesine ve hayatını kaybetmesine yol açarak “şüpheli” sıfatı ile yer alan otobüs şoförü Erdal Samoğlu ile muavini Mesut İçyer hakkında TCK’nin “Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” fiilini düzenleyen 83/2-3 maddesi uyarınca 10 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Dersim Barosu: Onun kaybını hiçbir şey telafi edemez
Hazırlanan iddianamenin sunulduğu mahkemece kabul edilmesi üzerine Dersim Barosu, davaya ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada konuşan Dersim Barosu Başkanı Kenan Çetin, açılan davada Eroğlu’nun ailesinin “müşteki” olarak yer alacağını belirtti.
Çetin, “Kamuoyunda suçun daha çok şoförle ilgili olduğu biliniyordu ama Mesut İ.’ye de ‘İhmal suretiyle kasten insan öldürme’ suçlamasıyla TCK’nin 83/2 ve 83/3 maddesi uyarınca dava açılmış bulunmakta. Engin, kamuoyuna mal olan genç bir insanımız. Onun kaybını hiçbir şey telafi edemez. Ama bu davanın Ağır Ceza Mahkemesinde açılması önemli” dedi.
Av. Barış Yıldırım: Sanıklar tutuklu yargılanmalı
Avukat Barış Yıldırım ise, Anayasa’nın 19’uncu ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 100’üncü maddesi gereğince sanıkların tutuklanması gerektiğini belirterek, şüphelilerin tutuklanmasına yönelik taleplerini mahkemeye ilettiklerini ifade etti.
Yıldırım, “Türk ceza kanunun 83’üncü maddesinde düzenlenen ihmal suretiyle kasten insan öldürme suçunun kanunda belirlenen alt sınırın ve üst sınırı ceza itibariyle kaçma şüphesini artırabilecek mahiyette. Bu sebeple sanıkların yargılama aşamasında tutuklu yargılanmaları gerekiyor. Suçun işlendiği hususunda, kuvvetli suç şüphesinin varlığı iddianamede açıkça gösterilmiştir” dedi.
