Manşet

Şakran’da tutsaklar açlık grevinde

H. Merkezi: Açıldığından itibaren hiç gündemden düşmeyen Şakran Kadın ve Çocuk Hapishanesi, bu kez direnen kadınların açlık grevleriyle gündemde. “Bizler onuru için tek direniş aracı olan bedenlerini feda eden bir geleneğin mirasçıları olarak bu uygulamaları kabul etmeyeceğimizi tüm kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Şakran Cezaevi’nde kalan kadın tutsaklar olarak 8 Ocak’tan itibaren 7 günlük açlık grevine başlıyoruz” diyen kadın tutsaklar aileleri ile bu durumu basına taşıdı.

Özellikle kadın tutsaklara yönelik cinsel işkence ve baskı haberleri ile açıldığı günden bu yana gündemde olan Şakran Hapishanesi, bu kez de tutsakların direnişi ile gündeme geldi.

 

“Takım” işkencesi

Kadın tutsaklar Şakran Hapishanesi’ndeki koşulları, baskıları şöyle anlatıyor; “Bu cezaevinde Kürdistan ve kimi Türkiye cezaevlerinde tutuklu-hükümlü ayrımı yapılmadan sürgünler olmuş, cezaevine geldiğimiz günden bugüne sorunlar çözülmemiş aksine artarak devam etmiştir. İnsanlık onurunu zedeleyen çıplak arama halen devam etmektedir. Sürgünlerle getirilen çoğu arkadaşımız bu insanlık dışı uygulamayı kabul etmedikleri için cezaevi bünyesinde çalışan ve özel birlik olan ve ‘takım’ diye nitelendirilen bir gardiyan ekibi tarafından dövülüp sürüklenip ve hakaretlere maruz kalıyorlar. Bunun karşısında yaptığımız suç duyuruları neticesinde hücre cezası alan yine bizler olmuşuzdur. Bu arama karşısında yaptığımız kapı dövme, slogan atma eylemleri sonrasında bizlerle görüşen cezaevi müdürü ve savcı çıplak aramanın bir daha yaşanmayacağına dönük söz vermiş, fakat pratikte değişen bir şey olmamıştı.

En temel ihtiyaçlarımız ‘yasaklı’ denilerek verilmemiş, verilenler ise aramalarda el konulmuştur. Her aramada gardiyanlar ve müdürler bize yönelik bir saldırıya zemin hazırlamak için bizleri tahrik eden yaklaşımlarını sürdürmüşlerdir. Hasta arkadaşlarımız hastane sevkleri ya yapılmıyor ya da yapıldıktan iki, üç ay sonra götürülüyor. Hastaneye gittikleri zaman da kelepçele tedavi dayatıldığında tedavi olmadan geri dönmek zorunda kalıyorlar. Ayrıca hastanede tuvalet ihtiyacını karşıladığında dahi kelepçeler çıkartılmamaktadır. Memurla yaşadığımız her tartışmada bizlere hücre cezası verilmekte, onlarla yaşadığımız her sorunda onların lehine karar verilmektedir. Cezaevinde bulunan adli tutuklulara sohbet hakkı ve ortak alanlara çıkma hakkı verilirken bizlere verilmemektedir. Yönetmelikte oda değişimi hakkımız olduğu belirtilmesine rağmen cezaevi idaresi bu konuda keyfi bir tutum sergilemekte ve oda değişimlerini yapmamaktadır. Ziyaretçileri dönük sorumsuz aramalar her arama çeşitlenerek sürdürülmekte, koğuşlar arası kitap değişimlerine hala izin verilmemektedir. Savcılık ve bakanlığa yazdığımız dilekçeler keyfi bir şekilde gönderilmiyor. Gelen ve giden mektuplarımız ya geç veriliyor ya da kayboluyor. Kürtçe yazdığımız mektuplar aylarca bekletiliyor bazıları ise ‘tercümesi’ yapılmadı gerekçesiyle verilmiyor. Sorunları yansıtmak amacıyla yazdığımız mektuplara ‘sakıncalı’ denilerek el konuluyor.

 

“Siyasi koğuşlara gitmeyin” baskısı

Tahliyesine az kalmış arkadaşlarımıza özellikle hücre cezaları verilerek tahliye sürüleri uzatılmaktadır. Hücre cezası alan arkadaşlarımız kirli, rutubetli, sağlıksız hücrelerde günlerce tutulmaktadır. Yeni tutuklanıp gelen arkadaşlarımız yanımıza verilmeden önce üç gün hücrede tutulup sindirilmeye çalışılıyor. Cezaevi idaresi onlara ‘siyasi koğuşlara gitmeyin oraya girerseniz olamazsınız. Bunun için bağımsız kalın’ dayatmasında bulunuyorlar. Bize verilen yemekleri çoğu tutsaklar tarafından çöpe dökülmektedir. Şakran Cezaevi’nde yapılan uygulamalar insan onuruna ve insan haklarına aykırıdır. Bizler onuru için tek direniş aracı olan bedenlerini feda eden bir geleneğin mirasçıları olarak bu uygulamaları kabul etmeyeceğimizi tüm kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen bu kadar sorunun yaşandığı cezaevine gelen Adalet Bakan Sadullah Ergin hiç bir siyasi tutsakla görüşmeyerek yaşadıklarımız kamuoyundan saklamaya yönelik bir görüntü vermek amacıyla adli tutuklularla birlikte basına poz verip, gitmiştir. 11 aydır yapılan bütün taleplerimizi görmezden gelinip, kamuoyuna yanıltıcı yansıma yapılarak yaşadıklarımızı gizlenmeye çalışılıyor. Adalet Bakanı siyasi tutsaklarla yüzyüze gelmesin diye haftalık telefon görüşümüz ‘telefon bozuk’ gerekçesiyle geciktirildi. Sonuç olarak belirttiklerimiz yaşadıklarımızın özetidir. Bizler zaten var olan adaletsizlikleri kabul etmediğimiz için cezaevindeyiz.

Tutsaklar ne pahasına olursa olsun bu insanlık dışı yaklaşımları kabul etmeyeceklerini, Şakran Hapishanesi’nde kalan kadın tutsaklar olarak 8 Ocak’tan itibaren 7 günlük açlık grevine başladıklarını duyurdu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu