Kartal: Sömürücü sistem emekçilere saldırmaya devam ediyor. 6356 Sayılı Sendikalar Ve Toplu Sözleşmesi Kanunu örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmamış, aksine yeni yasada 12 Eylül zihniyeti korunarak yasaklar kalıcı hale getirilmiştir.
Sistemin emekçilere karşı son saldırısı “işkolu barajı” oldu. Devletin bu işkolu barajıyla beraber mücadeleci sendikaları yok etmeyi amaçladığı sürecin başlayıp, devam ettirildiğine hep birlikte tanıklık etmekteyiz. 2013 Ocak ayı raporları bunun en iyi kanıtıdır. Sendikalar barajı geçemedi. 69 sendika şu an yüzde 3 barajının altında kalmış durumdadır.
Deri-İş’ten tasfiyeye karşı eylem
Buna sessiz kalmayan olan Deri-İş Sendikası bugün (5 Ocak) Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan fabrikalardan yürüyüş yapan yüzlerce işçi Tamirhane Durağı’nda buluşarak bir eylem gerçekleştirdi.
İşçiler “Barajlara, yasaklara karşı birleşik mücadeleye” yazılı, Deri-İş Sendikası imzalı pankartın arkasında bir araya geldi. İşçiler sık sık “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganlarını haykırdı.
Ardından Deri-İş Sendikası Genel Başkanı Musa Servi bir açıklaması yaptı.
Selvi, “Son 10 yıldır yaşanan süreç işçi ve emekçilere yönelik yoğun bir baskı ve hak gaspıyla karşı karşıya olduğumuzu hep birlikte yaşayarak gördük. Ve hala görmekteyiz. iş kolu barajı tamamen mücadeleci sendikaları tasfiye etmek amaçlıdır. Barajın kendisi anti- demokrat bir uygulamadır. İşkollarını birleştirilmesi neticesinde 87 bin deri iş çalışanı arasından yüzde 2’yi aşan bir sendika olmamıza rağmen tekstil işçilerinin de hesaba katılması ile bir milyon işçi üzerinden yapılan hesapla sendikamız baraj altında bırakılmıştır” dedi.
“Emek dostlarıyla mücadelemizi birleştireceğiz”
“900 bin tekstil işçisini de hesaba kattığından sendikamızı yüzde 3’lük barajın altında bırakmakta ve üye sayımızı 16 kat artırmamızı dayatmaktadır. Bu da sendikamızın toplu sözleşme yapma hakkının gaspı anlamına gelmektedir. Bakanlık taşeronlaşmanın olduğu yerde sendikanın olmayacağını kendi yayınladığı istatistikle resmen kabul etmiştir” diyen Servi “Hatırlanacağı üzere, sendikamız 1987 yılında Kazılı çeşmede 129 günlük şanlı bir grev sonrasında çok büyük kazanımlar elde etmiştir. Dün olduğu gibi bugünde fiili ve meşru zeminde diğer emek dostlarıyla birlikte mücadelemizi birleştireceğiz ve bundan sonra da mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız” sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.
Ardından açıklama “Sözleşme hakkımız, grev silahımız”, “Sendikal baraja hayır”, “Yaşasın İsmaco/Kuzu direnişimiz”, “Sözleşme yoksa üretimde yok”, “Direne direne kazanacağız” sloganlarıyla sonlandı.
Resimler için bakınız:
http://www.ozgurgelecek.net/foto-galeri.html?func=viewcategory&catid=84
