Güncel

HDP ortak mücadele deklarasyonunu açıkladı

H. Merkezi: HDP, faşizme karşı mücadele programını açıkladı. HDP’nin Abbasağa Parkı’nda açıkladığı 9 maddelik deklarasyonda “Durmayalım faşizmi durduralım” denildi.

Halkların Demokratik Partisi, Beşiktaş Abbasağa Parkı’nda düzenlediği etkinlikle “Durmayalım faşizmi durduralım” kampanyasının duyurusunu yaptı.

Alanda “Faşizmin panzehiri cesarettir”, “Demokratik siyaset tasfiye edilemez”, “20 Temmuz 2015 Suruç katliamını unutmayacağız, unutturmayacağız” ve “Nuriye ve Semih’e özgürlük” pankartları asıldı.

HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay ve HDP Sözcüsü Osman Baydemir, alana kitlenin sloganları ve alkışları eşliğinde girdi. Program, Suruç şehitleri anısına saygı duruşu ile başladı. Ardından tutsak HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın Suruç şehitleri için kaleme aldığı bir yazı okundu. Kürsüden Rojava devriminin 5. yıl dönümü de kutlandı.

Suruç şehitleri ölümsüzdür”, “Bizi berxwedana Kobane”, “Hak hukuk adalet HDP ile gelecek”, “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” sloganları atıldı.

Kemalbay ve Baydemir kürsüye çıktığında, tutsak HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın faşizme karşı birleşik mücadele çağrısı yaptığı bir konuşması izletildi.

Baydemir: HDP var, umut var
Ardından konuşan Baydemir, Suruç şehitlerini anarak, “‘Faşizme karşı durmayalım, faşizmi durduralım’ kampanyamız o canların atmış olduğu tohuma su dökmektir, onların Kobane’de diktiği kardeşlik fidanını büyütmektir. Onların Kobane’de diktiği fidanlar boy verdi, ah olsun ve and olsun o fidanlar ormana dönüşecek hem de hür ormana. 33 canımıza kastetmeleri cumhuriyet tarihinin en büyük siyasi gelişmesi olan 2013 yılında başlayan çatışmasızlık döneminin de nihayete ermesi ve darbe mekaniğinin harekete geçirildiği saldırı olmuştur” dedi.

Herkesin terörist ilan edildiğini belirten Baydemir, Demirtaş ve Yüksekdağ’a, 6 milyonun iradesine, özgürlüğe, insan hakları savunucularına kelepçe vurulamayacağını söyledi. Baydemir, “Bu halk mutlak suretle faşizmi aşacaktır, özgürlüğü bütün halklarımıza armağan edecektir” dedi. Baydemir, Roboski, Ankara, Suruç katliamlarını sayarak, “Kim terörist” diye sordu. Baydemir, “İşte HDP’nin durdurmak istediği bu faşist anlayıştır. Tarih kimin terörizme yardım ettiğini mutlak suretle yazacaktır” dedi. Parlamentonun faşist cephenin noteri haline dönüştürülmek, içtüzükle parlamentoda konuşmanın dahi yasaklanmak istendiğini söyleyen Baydemir, “Parlamentoda konuşmayı yasaklayacaklarsa işte meydanlar, işte parklar, işte sokaklar. Artık durmak yok, faşizmi durdurmak var” diye konuştu. Çözüm, eşitlik, özgürlük, adalet, demokrasi, onurlu bir barış isteyen milyonlar olduğunu kaydeden Baydemir, “HDP var, HDP var demek umut var gelecek var, çözüm var” dedi.

Kemalbay: Mücadelemizi birlikte yükseltelim
Serpil Kemalbay da konuşmasına Suruç şehitlerini anarak başladı, “33 düş yolcusunu saygı, sevgi, minnetle anmak istiyorum. Onların düşleri bizim düşümüzdür. Biz bu mücadeleyi başarıya ulaştırarak kardeşlerimizin düşlerini gerçekleştireceğiz” dedi.

Tek adam diktatörlüğüne mahkum değiliz” diyen Kemalbay, ne içerisinin ne de dışarısının özgür olduğunu söyledi. “Eskiden askeri vesayet vardı şimdi saray vesayeti ile karşı karşıyayız” diyen Kemalbay, OHAL ihraçları, gazetecilerin tutuklanması, halkın haber alma hakkının gasp edilmesi gibi OHAL uygulamalarına dikkat çekerek, bunlara karşı mücadele ettiklerini söyledi. Kemalbay, Kürt halkının kültürel haklarının da gasp edildiğini, tüm Kürt coğrafyasının OHAL ile rehin alınmış durumda olduğunu ifade etti. Kemalbay, “bizim mücadelemiz buna karşıdır. Durmayalım, birleşelim birlikte mücadelemizi yükseltelim” dedi.

Ardından Baydemir ve Kemalbay deklerasyonu okudu. Deklarasyonda şu değerlendirmelere yer verildi:

İktidarının 15’inci yılında Erdoğan-AKP Rejimi, tekçi-katı iktidarını kurumsallaştırmaktadır. Erdoğan-AKP iktidarı, Suriye’de izlediği savaş politikasını içeride de sürdürmekten geri durmamaktadır. Türkiye halkları açısından büyük bir barış umudu olarak karşılanan İmralı görüşmelerinin sonucu olarak ortaya çıkan Dolmabahçe Mutabakatı’nı, halkların barış ve demokrasi umudunu çoğaltan 7 Haziran seçim sonuçlarını yok sayarak, Kürt halkına karşı Çöktürme Planı’nın devreye konulması ülkeyi bugünkü duruma sürükleyen ilk adımlar olmuştur.

Demokratik bir anayasanın yazılması için yapılan çalışmalara ve Kürt sorununa barışçıl çözüm arayışlarına son veren Erdoğan-AKP iktidarı, yeni vesayet odaklarına göz kırparak darbe mekaniğinin devreye girmesi için uygun koşullar oluşturmuştur. Erdoğan tarafından ‘Allah’ın lütfu’ olarak nitelendirilen 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından, AKP-MHP koalisyonu tarafından 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL rejimi ile sivil siyasal darbe gerçekleşmiş ve faşizmin kurumsallaşma süreci başlatılmıştır. Erdoğan-Bahçeli ortaklığıyla oluşan savaş ittifakı, Türkiye halklarının demokrasi, eşitlik ve özgürlük özlemlerine dönük kapsamlı bir saldırıdır.

İktidarın bütün manipülasyonuna, çarpıtmasına ve gerçeği gizleme çabasına rağmen, birinci yılında OHAL Rejimi’nin hem içeride, yani toplum nazarında, hem de dışarıda, yani uluslararası camiada hiçbir meşruiyeti kalmamıştır.

AKP-MHP koalisyonu, demokratik meşruiyeti olmayan 16 Nisan Anayasası’na dayanarak muhalif-demokrat güçlere uzlaşma kapısını kapatmış, demokratik çoğulcu yaşamı ortadan kaldırmıştır. Bu koşullarda mevcut iktidar koalisyonu ile girilecek her ‘uzlaşma’ arayışının, rejimin rıza ihtiyacını gidermekten ve zulüm politikalarına koltuk değneği olmaktan başka bir işe yaramayacağı açıktır.”

 

Demokratikleşme mücadele ruhundan geçer

AKP’nin çıplak faşizan uygulamalarının egemen olduğu dönem yaşandığını belirten HDP, siyasal ve toplumsal alanda demokratikleşmenin mücadele ruhundan geçtiğini vurguladı. HDP, “Faşizmin en temel hedefi; direniş ruhunu ve kazanma umudunu yok etmektir. Bu anlayışa karşı ‘Mutlaka Kazanacağız’ şiarıyla toplumun tüm kesimlerini adalet, demokrasi, özgürlük, eşitlik ve barış mücadelesine çağırıyoruz… Hep birlikte kazanabiliriz, varolan mücadeleleri yükseltebiliriz, ortak ve eşit geleceğimizi kurmak için birlikte güçlü adımlar atabiliriz” dedi.

HDP, “Bu böyle devam edemez, etmemeli, itirazım var” diyenlere şöyle seslendi:

Bugün artan baskıya, zulüm ve dışlamaya rağmen dipten gelen demokratik hareketin enerjisi yavaş yavaş yükselmektedir. ‘Bu böyle devam edemez, etmemeli, itirazım var’ diyenler, AKP iktidarının yarattığı tüm adaletsizlik ve eşitsizliklerden mağdur olanlar; ‘tek tipçi’ dayatmalara karşı çoğulcu, farklılıkların eşit beraberliğine dayalı bir toplumsal yaşam hedefine sahip olanlar; sizlere sesleniyoruz:

Toplumsal adaleti herkes için hedefleyen ortak bir demokrasi mücadelesi bizleri umutla geleceğe taşıyacaktır. Mücadele cesaretimiz, gerçekleri ortaya koyma azmimiz ortak ve eşit geleceği inşa edecektir.

Yeni Yaşamı inşa edecek olan radikal demokrasi mücadelemiz; yalnızca var olan baskıcı rejimi bertaraf etmenin değil, aynı zamanda yüzyılın hayali olan demokratik cumhuriyetin inşasının da bir adımı olacaktır.

Siyasal katılım eşitsizliğini her düzeyde ortadan kaldırmayı hedefleyen katılımcı ve çoğulcu demokrasi anlayışımızla;

Her türlü etnik, dinsel ve cinsel farklı kimliğin tanınmasını içeren bir müzakereci demokrasi anlayışımızla;

Yoksulluk, gelir eşitsizliği, işsizlik, bölgesel eşitsizlik ve sömürüye karşı mücadeleyi içeren eşitlikçi demokrasi anlayışımızla toplumun tüm kesimlerini iktidarın çok yönlü saldırılarına dur demeye ve acil demokratik talepler etrafında mücadeleye çağırıyoruz.

 

HDP’den 9 talep

HDP’nin 9 maddelik talebi şöyle:

 

1. Demokratik siyaset tasfiye edilemez

– Demokratik siyaset üzerindeki baskılara, cezalar yoluyla siyasetçilerin tasfiye edilmesine,

– Eş Genel Başkanların, milletvekillerinin, belediye başkanlarının tutuklanarak rehin tutulmalarına,

– Halk iradesi yok sayılarak seçilmiş belediyelere kayyum atanmasına,

– İktidarı eleştirenlerin ve muhalif düşünenlerin düşman, hain veya terörist olarak etiketlenmesine DUR DİYELİM.

 

2. Evrensel insan hak ve özgürlüklerinden vazgeçilemez

– Örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğü üzerinde yoğunlaşan baskılara ve sansüre,

– Toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğünün kullanılmasını engelleyen keyfi uygulamalara,

– Cezaevlerinde tecrit, işkence ve kötü muamele gibi insanlık suçlarına,

– Farklı düşünce, yaşam tarzı ve cinsel yönelime sahip olanların nefret söylemi ile hedef haline getirilmelerine,

– Herkes için kutsal olan yaşam hakkının ihlal edilmesine DUR DİYELİM.

 

3. Hukukun üstünlüğü ve evrensel demokratik hukuk ilkeleri çiğnenemez

– Her türlü denetimden uzak OHAL ve KHK Rejimi’ne,

– KHK’lerle yapılan ihraçlara, soruşturmalara ve dernek, vakıf ve kitle örgütlerinin kapatılmasına,

– Radyo, tv, gazete, dergi, dijital ve sosyal medya araçlarının kapatılmasına, gazetecilerin tutuklanmasına,

– Uluslararası demokratik sözleşmelere uymayan yargı sistemine ve iktidarın emriyle yapılan yargılamalara DUR DİYELİM.

 

4. Barıştan vazgeçilemez

– İktidardaki savaş blokunun içerde ve dışardaki saldırganlığına; komşu halkların topraklarına işgalci bir zihniyetle asker gönderilmesine,

– Barışın inşasında kilit role sahip olan Sayın Abdullah Öcalan üzerinde süren tecrit uygulamasına,

– Tekçi anlayışla farklı kültür, kimlik, inanç ve anadillere sahip olanların düşman ilan edilmesine,

– Başta Kürt halkı ve Alevi toplumu olmak üzere halkların ve inançların ötekileştirilmesine,

– Sur-Cizre-Hasankeyf gibi Kürt halkının siyasi, tarihsel ve kültürel değerlerinin tahrip edilmesine DUR DİYELİM.

 

5. Emekçilerin sosyal ve ekonomik hakları gasp edilemez

– İş cinayetlerine, grev yasaklamalarına ve ertelemelerine,

– Zorunlu BES, Varlık Fonu, Kıdem Tazminatı ve İşsizlik Fonu’na bağlı hak gasplarına,

– Mevsimlik, kiralık, göçmen işçilerin ve mültecilerin güvencesiz ve ağır koşullarda çalıştırılmasına,

– Emeklilerin, engellilerin, emekçilerin ve tüm toplumsal emeğin nitelikli ve parasız eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik haklarının gasp edilmesine DUR DİYELİM.

 

6. Doğal ve kültürel varlıklar talan edilemez

– Tarihsel ve kültürel hafıza ve doğal dokunun tahrip edilmesine,

– Tarım alanları, zeytinlikler, kıyılar ve su havzalarının sermayenin talanına terk edilmesine,

– Kentsel dönüşüm adı altında şehirlerin betonlaştırılmasına, insanların yerinden edilmesine,

– Yeraltı ve yerüstü varlıklarının kullanılması hakkında yerel halka söz ve karar hakkı tanımayanlara DUR DİYELİM.

 

7. Gençlerin bugünü ve geleceği karartılamaz

– Gençlerin her geçen gün daha fazla işsizliğe mahkum edilmesine, geleceğe olan inançlarının yok edilmesine,

– Üniversiteler üzerindeki her tür baskıya ve öğrencilere söz hakkı tanımayan üniversite yönetimlerine,

– Öğrencilerin niteliksiz ve sağlıksız yurtlara mecbur edilmesine,

– Gençler arasında devlet ve çeteler eliyle teşvik edilen uyuşturucu kullanımına DUR DİYELİM.

 

8. Kadınların kazanımları yok edilemez

– Kadınların sosyal, siyasal ve çalışma yaşamından dışlanmasına

– Kimliğine, bedenine, yaşam ve giyimine yapılan saldırılara, kadın katliamlarına

– Kadın emeğinin işyerinde ve evde sınırsızca sömürülmesine,

– Erkek şiddeti ve çocuk istismarı davalarındaki cezasızlık uygulamalarına DUR DİYELİM.

 

9. Yeni toplumsal sözleşme ihtiyaçtır

– Anayasal yurttaşlığa dayanan demokratik, eşitlikçi, sosyal, kadın özgürlükçü, laik, ekolojist, çoğulcu bir anayasa yapabiliriz.

– Farklı kültürlerin, kimliklerin, anadillerin ve inançların anayasal güvence altına alındığı bir yeni toplumsal sözleşme hazırlayabiliriz.

– Anadilinde eğitim ve öğretimi herkes için gerçekleştirebiliriz.”

 

Hdp vicdan ve adalet hareketi başlatıyor

9 talep etrafında vicdan ve adalet hareketini başlattıklarını açıklayan HDP şu çağrıyı yaptı: “Toplumun tüm kesimlerine açık çağrı yapıyoruz. Tüm bunları konuşarak sağlıklı bir topluma; insani bir topluma; vicdanlı bir topluma; huzurlu bir topluma; güven toplumuna ve barış toplumuna ulaşabiliriz. Baş başa vererek, yan yana gelerek demokratik hak ve özgürlüklere, büyük insanlık değerlerine sahip çıkabiliriz. HDP olarak biz bunun için adım atmaya, ortak bir yürüyüşü ve mücadeleyi örgütlemeye hazırız. Ülkede yaşayanların büyük çoğunluğunun özlemi olan adalet, güvenli ve insanca bir yaşam, saygı, huzur ve eşitlik için birlikte ve ortak mücadeleden başka bir yol yoktur. Bizler adım atmaya, ortak bir yürüyüşü ve kesintisiz mücadeleyi örgütlemeye hazırız ve kararlıyız. Durmayalım! Faşizmi durduralım. Durmayalım! Birlikte değiştirelim. Mutlaka kazanacağız” dedi.


Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu