GüncelManşet

Ankara YDG: Panzerlerle, gaz bombalarıyla, “terörist” etiketiyle gençliğin isyanını durduramayacaklar!

ODTÜ’ den Hacettepe ve Ankara Üniversitelerine…
Panzerlerle, gaz bombalarıyla, “terörist” etiketiyle gençliğin isyanını durduramayacaklar!


2012′ nin son günlerinde Faşist T.C. Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan “Göktürk-2 uydusunun uzaya fırlatılma törenine” katılmak için geldiği ODTÜ’ de öğrencilerin isyanıyla karşılaşmıştı. Bu isyan, 4 bine yakın çevik kuvvet polisi, çok sayıda panzer ve TOMA ile bastırılmak istenmişti! Yüzlerce gaz bombası, tazyikli su ve plastik mermi kullanılmıştı!

ODTÜ üzerinden estirilen terörün ardından 18 Mart’ ta Hacettepe Üniversitesi’ ne çıkartma yapan çevik kuvvet ve sivil polis ekipleri ODTÜ’ yü aratmayan manzaralar çizdiler. “Çanakkale Şehitlerini Anma Etkinliği” adı altında ideolojilerine üniversitede yaşam alanı açmaya çalışan faşistlerin etkinliğine izin vermek istemeyen öğrencilere çevik kuvvet ekipleri panzer ve TOMA’ larla saldırdı! Haddi hesabı olmayan gaz bombalarının, plastik mermilerin isabet etmesi sonucu onlarca öğrenci arkadaşımız yaralandı. Onlarcası yoğun gazın etkisiyle baygınlık geçirdi!

Hacettepe’ de çevik kuvvet, ÖGB ve rektörlük tarafından işletilen sürecin devamında faşist devlet terörünün üçüncü dalgası Ankara Üniversitesinin Cebeci kampüsünde estirildi. 20 Mart’ta yapılacak olan Newroz etkinliği öncesinde asılmak istenen pankarta müdahale eden Özel Güvenlik Birimleri tarafından bir öğrenci arkadaşımız bıçaklandı. Ardından ODTÜ’ de ve Hacettepe’ de olduğu gibi Cebeci’ de de yüzlerce çevik kuvvet, çok sayıda TOMA ve panzer terörünü yaşadık. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden Hukuk Fakültesi’ ne yemekhane içi de dahil kampüsün her yeri gaza boğuldu, onlarca öğrenci arkadaşımız baygınlık geçirdi, ağır şekilde yaralandı.

Terör; çevik kuvvetin, ÖGB’ nin ve Rektörlüğün yaptığıdır, “terörist” etiketiyle gençliği durduramazlar!


Devlet terörüne direnişle karşılık veren bizlere ise “terörist” etiketi yapıştırarak, kendi yaptıklarını meşrulaştırmaya çalışıyorlar! Yüzlerce arkadaşımızın yaralanmasından üniversitenin gerçek sahipleri olan bizleri sorumlu tutuyorlar!

Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü çatışmanın olduğu günün akşamı “Çanakkale Şehitlerini Anma ve Çanakkale Zaferini Kutlama etkinliğini engellemek isteyen bir grup öğrencinin sebebiyet verdiği olayların görüntü ve videolarını yorumsuz sunuyoruz.” diyerek, polisin üniversiteye nasıl girdiğini, üniversite içinde neler yaptığını terörize ederek meşrulaştırmaya çalışıyor! Polisin attığı onlarca gaz bombasının üniversite içinde ve öğrenciler üzerinde yarattığı sonuçlardan bizleri sorumlu tutuyorlar. Üniversite öğrencilerine açıktan çağrı yaparak; devrimci, demokrat, yurtsever öğrencileri hedef gösteriyorlar! “kışkırtma” çabasıyla her türlü yönteme başvuruyorlar! Öyle ki; Hacettepe Üniversitesi’ nde bir dedikodu dolanıyor: “Solcular kız yurdunu basacakmış!”

18-MART-2013-PAZARTESI-BEYTEPE2-KOL1363625668İnternet sitelerinde, facebook sayfalarında Rektör Murat Tuncer başta olmak üzere faşizmin üniversite içerisindeki bütün uzantıları devrimci, demokrat, yurtsever öğrencilere, bizlere saldırıya geçmiş durumdalar! Şovenizm zehriyle üniversite öğrencilerinin bilinçleri bulandırılmak istenerek; “Bunlar PKK’ lılar, teröristler, Çanakkale Savaşı’ yla ilgili etkinliği engellediler” demogojisi yapıyorlar!

Ankara Üniversitesi Rektörlüğü yaptığı açıklamada “Güvenlik elemanlarımızın ciddi şekilde yaralandığı, çıkan olaylarla hiçbir şekilde ilgisi olmayan birçok akademisyenimizin, idari personelimizin ve öğrencimizin mağdur edildiği, hatta rehin alınarak özgürlüklerinin gasp edildiği, yerleşkede ciddi tahribatlara yol açan bu hadiseden büyük üzüntü duyuyoruz” diyor. Artık üniversitelerin bir parçası haline getirdikleri sivil polislerin, çevik kuvvetin, panzerlerin üniversiteye neden ve nasıl girdiğini anlatmıyorlar! Güvenlik elemanlarının ‘ciddi şekilde’ yaralandığından bahsediliyor, ancak ÖGB’ leri bir öğrenciyi bıçakla nasıl yaraladığı anlatılmıyor! Bir de bize üniversitenin ne olduğu konusunda ders veriyorlar: Üniversiteler eğitim, araştırma ve kültür yuvalarıdır. (A.Ü. Rektörlüğünün açıklamasından)

Ancak biz biliyoruz ki; terör; üniversitenin özgür düşünce ortamına sahip çıkmak değildir. Terör; yüzlerce çevik kuvvet ekibini planlı olarak üniversiteye almaktır. Terör; ÖGB’ nin bir öğrenciyi bıçaklamasıdır. Terör; yüzlerce gaz bombası ve plastik mermidir! O nedenle “terör” etiketiyle bizleri engelleyemeyecekler, durduramayacaklar!

Eylem yapmamız için izin almamıza gerek yoktur; çünkü zulmün olduğu yerde isyan etmek meşrudur!

Hacettepe’ de yaşananların arkasından devrimci, demokrat, yurtsever öğrenciler polis-ÖGB terörünün ve Rektörlüğün tutumunun teşhirini yapmak için 21 Mart Perşembe gününe bir yürüyüş düzenleme kararı almıştı. Ne var ki Rektörlük bu yürüyüşü “yasadışı” ilan etmiştir. Rektörlük yaptığı açıklamada “Öğrenci arkadaşlarımızı, önceden izin alınmamış etkinlilere katılmamaları konusunda uyarırız. diyerek tehdit etmiştir! Bu tehdit, demokratik bir hakkımıza yönelik saldırı anlamındadır! Daha önce hangi eylemimiz için senatoya başvurduk, 48 saat bekledik, onlar da izin verdi? Polis barikatı kurulmuşsa, yemekhane fiyatları artırılmışsa ve bir de bu artış harçların kaldırılmasına bağlanıyorsa, üniversite içerisinde şovenizmi körükleyici, milliyetçi bir eylem veya etkinlik yapılmak isteniyorsa, bu yönlü bir örgütlenme alanı açılmak isteniyorsa bunu engellemek için hiç bir senatoya başvurmaya gerek duymuyoruz. Çünkü haklı olan bizleriz! Haklı olduğumuz için de meşruyuz!


“Özgür düşünce” demogojisi yapan Rektörlüğün ve okul içerisinde faaliyet gösteren faşist örgütlenmelerin unuttuğu bir şey var: Haklı olan; üniversiteyi birer ticarethane yapan, kendi ideolojilerinin üretim ve uygulama alanı yapan, hiç bir muhalefeti ‘sindiremeyen’ ler değil, üniversitelerin özgür düşüncenin üretildiği, akademinin, bilimin halkın yararına düzenlendiği yerler olduğunu söyleyen bizleriz.

622042Üniversitelerin tatil edilmesi öğrencilerin isyanından duyulan korkudandır!

Ankara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve polis ortaklığında gerçekleştirildiği son derece açık olan “tatil” müdehalesi üniversitelerdeki hareketliliğin önüne geçme çabasından ileri gelmektedir ve planlıdır. Bu durum bize Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’ nin geçtiğimiz dönem içerisinde ard arda yaşanan faşist saldırıların sonrasında sınav döneminde bir hafta “tatil” edilmesini hatırlatmaktadır.

Ancak ne var ki bu çabaları boşa düşecektir! Üniversitelerin satılığa çıkartılmasına karşı çıkan bizleri, hiç bir yöntemle durduramayacaklardır. “Bekçi” olarak kampüslerimize konumlandırdıkları sivil polisler, çevik kuvvetler, ÖGB’ lerin bizim için hiçbir hükmü yoktur! Korkuları haklı mücadelemizle daha da büyüyecektir!

Çatışma anında ve sonrasında çekilen fotoğraflar ve kamera görüntülerini burjuva-feodal basınlarına dağıtarak terörize etmeye çalıştıkları olaylar meşruluğumuzun görüntüleridir. ‘Emniyetin soruşturma başlatacak’ tehditleriyle şovenizme, milliyetçiliğe, üniversitelerimizin satılığa çıkartılmasına göz yummayacağız!

Herkesi bu konuda duyarlı olmaya, üniversitelerimize sahip çıkmaya çağırıyoruz!

Devrimci, demokrat, yurtsever öğrencilere yönelik tırmandırılan “karalama kampanyası“nı boşa çıkartalım!

Ankara Yeni Demokrat Gençlik

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu