Güncel

Ankara’da 3. direniş başlıyor

Ankara’da 3. direniş başlıyor

Ankara’da Cansel Malatyalı ve TOGO’dan sonra 3. direniş başlıyor

KPSS ile Diyarbakır Gümrük Müsteşarlığı TASİŞ döner sermaye memuru olarak atanan ancak henüz sonuçlanmayan bir davası yüzünden işe alınmayan Emin Murat Uysal 3 Eylül’ den itibaren Ankara’ da Gümrük ve Ticaret Bakanlığı önünde süresiz oturma eylemine başlayacak. Aşağıda Uysal’ın süreci kendi kaleminden yazdığı metni aynen yayımlıyoruz. Cansel Malatyalı ve TOGO işçilerinin ardından Ankara’daki üçüncü işçi direnişine tüm halkımızı destek vermeye ve direnişe ortak olmaya çağırıyoruz.

“KPSS mağduruyum.

3 Eylül 2012 Pazartesi günü saat 12.30’da Gümrük ve Ticaret Bakanlığının (Ulus Ankara Valiliğinin önü) önünde basın açıklamasıyla birlikte oturma eylemine destek çağrısıdır.

2011 yılı Temmuz ayında yapılan KPSS atanmasıyla Diyarbakır  Gümrük Müsteşarlığı TASİŞ döner sermaye memuru olarak atandım. Adli sicil kaydım olduğu için istenilen arşiv araştırma kaydı formunu 25 Ağustos 2011 tarihinde yolladım. Güvenlik soruşturmasına konu olan dosyam hala yargıtayda olup daha kesinleşmemiş,memur olmama engel değildir ve kamu haklarından men olduğuma dair bir tebligat ve yazı da yok. O günden bugüne kadar dosyamın ya Devlet Personel Başkanlığına, ya Bakanlık Hukuk Müşavirliğinde ya da Bakanlık Disiplin Şubesinden bilgi alınması için yollandığı veya dosyamın komisyonda imzada olduğu söylendi. Adeta bir oyalama ve sindirme süreci yaşatıldı. 25.06.2012 tarihinde “Görevi yapmanızda hukuki engel ve fiili sakınca bulunduğundan göreve alınmamanıza karar verilmiştir” diye hiçbir gerekçe gösterilmeden adeta hukukun “açık ve anlaşılır ilkesi” yok sayılarak keyfi bir karar verilmiştir. Bakanlıktan bu kararın gerekçesinin ne olduğunu sorduğumda ise başbakanlığa,cumhurbaşkanlığına,TBMM dilekçe komisyonuna ve meclise yazılı soru önergesi verilmesi için yolladığım şikayet dilekçesi kastedilerek, “her yere dilekçe yollamasını biliyorsun,bize de dilekçe yolla,gerekçeli kararı sana yollarız” denilmiştir. Bu sözle açıkça haksızlık,hukuksuzluk karşısında hakkını ararsan,sesinini çıkarırsan istediğimizi yaparız denilmek istenmiştir.

Sözde bu ülkede artık “güvenlik soruşturması”  yapılmayacaktı. Ama bugün okuyorsan,düşünüyorsan,sorguluyorsan kendi “hukuk”larını da çiğnemekten geri kalmıyorlar. Bunu yapılanın adı açıkça siyasi düşünce,felsefi inanç veya doğum yeri vb. nedeniyle ayrımcılık yapmak değil midir? Denebilir ki bu davranış yeni değildir,hatta devletin “rutin”i budur! Bugün “demokratikleşme,insan hakları,çalışma hakkı,ileri demokrasi” vb. söylemlerin bu retorikten ibaret olduğunu bu olay bir kez daha kanıtlıyor. Bu uğradığım açık ayrımcılık,hukuksuzluk karşısında,açlığa,işsizliğe mahkum edilmeme karşı başka yollara yılgınlığa kapılıp bana biçilen kadere boyun eğenlerden ya da bir tarikatten vs. referans bulma yoluna gidenlerden de olmayacağım.

Hakkımı alana kadar hukuk mücadelemin yanında fiili meşru mücadeleyi de eklemek istiyorum. Ulus’ta valiliğin yanındaki Gümrük ve Ticaret Bakanlığı önüne çadır kuracağım. Gözaltına alsalar da ertesi gün bir daha orada olacağım. Mücadelem sadece kendim için değil, haksızlığa uğrayan,hayatı karartılan milyonlarca genç işsiz içindir.Yapılan keyfi uygulama ve haksızlık ortadan kalkana kadar ve İŞİMİ ALANA kadar Gümrük ve Ticaret Bakanlığının önünde süresiz oturacağım.

ÇALIŞMAK HAKTIR,İŞİMİ ALACAĞIM!

DİPLOMALI İŞSİZLİĞE HAYIR!

ATAMADA KEYFİLİĞE SON!

İŞSİZLİK İŞKENCESİNE SON!”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu