GüncelManşet

Atalay Filiz neyse de Hurşit Külter nerede? Bir de Merkel “delikanlı olup ciğer yedi” mi?

Dün ülke gündemini “sarsan” bir olay yaşanıyordu. Üç kişinin katili olarak aranan Atalay Filiz isimli bir kişi, bir süredir Hollywood filmlerine benzer bir şekilde bir kaçış gerçekleştirmiş, günlerdir TV’lerden, gazetelerden verilen ilanlarla; istihbarat servisinden kolluk güçlerine devreye sokulan ekiple aranıyordu.

Bunun anbean kamuoyuna lanse edilmesinden kaynaklı herkes “yüreği ağzında” bu seri katilin yakalanması için bekleyip durmuştu.

İşte bu adam yakalandı!

Kayıplara karışmadan önce “doğada hayatta kalma kursu” aldığını, kaçtığı süreçte “kurbağa ve ot yiyerek” hayatta kaldığını, “yakalanma korkusu ağır bastığı için şehre indiğini”, minibüs şoförüne “parası olmadığını” söylediğini, daha önce de kendi dolmuşuna binen Filiz’i anında tanıyan şoförünse “geç abi” dediğini, o sırada polis ekip aracını görünce selektör yakarak Filiz’i yakalattığını, Filiz’in ilk ifadesini, “annesini çok özlediğini” ve onlarca ayrıntıyı dünden beri anbean takip ettik.

Ne de olsa Filiz ülkenin “ilk seri katili”ydi ve hiç seri katili olmayan (!) TC devleti de artık bu tür vakaların daha sık yaşandığı Avrupa ülkelerinden biri sayılırdı. O yüzden filiz karakola girerken, çıkarken, karakolda hem polis hem de çevredekiler tarafından telefonlarından çekilmek suretiyle inanılmaz bir ilgiyle karşılanmıştı.

E tabii! Memleket ne de olsa güllük gülistanlıktı! Tek derdimiz şu kahrolasıca Atalay Filiz katiliydi!

Atalay Filiz bir katil. Bu net. Sebeplerini bilmesek de 3 kişiyi öldüren ve ardından Hollywood’a konu olacak bir kaçış süreci geçiren, gerilla yöntemleriyle hayatta kalan bir kişi.

Ancak bir katil neden bu kadar merkez gündem haline getirilir?

Değil mi ki hemen her gün işçiler iş cinayetlerinde, kadınlar başta kocaları olmak üzere en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürülüyor! Her gün katil sayısında bir atış yaşarken neydi bu katili diğerlerinden ayrı kılan?

ODTÜ mezunu olması mı? Tamam “uzun adam”ın diploma ve de ODTÜ takıntısı olabilir ama bu yeterli değil.

Daha geçerli bir neden olmalı?

Aslında Atalay Filiz isimli seri katil hikayesi, AKP ve diğer egemenler açısından birçok işlev gördü, burjuva medya işin bu yanlarını görmezden geliyor, zaten işi bu, gelin yapılan bu hesaplara göz atalım:

 

Seri mülteci katillerini alkışlattırdılar!

Atalay Filiz ile ilgili devreye sokulan ilk yöntem onu deli sayılabilecek kadar “çok zeki”, yani tam bir Hollywood hikayesi, aslında pek de normalin dışında olmayan yaşamını acayip bir efsaneye çevirerek öcüleştirmek oldu. Ardından ise kolluk kuvvetlerine, istihbaratına, jandarmasına iş çıkararak temel gündemleri haline getirdiler. Fotoğrafları, hakkında yapılan binlerce asılsız ihbarı gündemde tutarak halkı adeta Atalay Filiz ile yatıp Atalay Filiz ile kalkan hale getirdiler. Özellikle de ihbarların yoğun olarak geldiği Ege’de.

Herkes birbirine şüpheyle bakar hale geldi!

Binlerce mültecinin bir umutla çıktığı Ege yollarında ölümüne neden olan insanlıktan çıkmış insan kaçakçılarını bile TV’lere çıkararak şakalaştılar. “Abla olur mu öyle şey! Biz o adamın geçişine hayatta izin vermeyiz” diyen binlerce mültecinin katili, seri katil yani, insan kaçakçılarını alkışlattırdılar.

Halkı “devletiyle bütünleşmiş” bir şekilde istihbarata çalışan bir hale getirmeye çalıştılar. Herkes “vatandaşlık görevi” gereği Atalay Filiz’in peşine düştü.

Bu ihbarlar asılsız çıksa ve Atalay Filiz olmasa da ihbar edilen kişiler arasında tutuklananlar olduğunu söylersek egemenlerin kazanımlarından birinin ne olduğu ortaya çıkar!

 

Atalay Filiz neyse de, Hurşit Külter nerede?

Bu süreçte egemenlerin en önemli silahı her zamanki gibi medya oldu.

Burjuva medya Filiz ile ilgili haberleri ilk andan itibaren büyük bir özenle duyurdu. Bu mesele o kadar gündemlerini işgal etti ki, (bu satırları yazarken) 16 gündür Şirnex’te sınır komutanlığında olmasına rağmen hala gözaltında olduğu kabul edilmeyen DBP Şirnex yöneticisi Hurşit Külter’e tek satır yer vermedi/verdirtmedi!

O kadar meşguldu ki, Nisêbîn sınırından geçmeye çalışan 20 gerillanın yakalanarak kurşuna dizildiğini ve ardından üst üste konularak yakıldığını “fark” etmedi/ettirtmedi!

Öldürülen işçiler, kadınlar, LGBTİ’lerle ilgili haberlerden özenle uzak duruldu.

Suriye topraklarını işgal eden ve Rojava sınırına yerleşen TC ordusunun bu adımları görülmedi. “Kırmızıçizgileri” çoktan aşan QSD karşısında dili lal olan TC’nin bu çıkmazlarına değinen yok tabii!

Bir de Almanya meselesi vardı, sahi ne oldu?

Zaten bir ay sonra emekli olacak büyükelçiyi ülkeye geri çağırmak dışında bir şey yapıldı mı? “Delikanlı ol, ciğerimi ye” diye bağırıyordu en son “uzun adam”. Sonrasında Merkel, “uzun adam”ın ciğerini yedi mi mesela?

Bütün hepsi gündemden düşüverdi, neden?

Çünkü Atalay Filiz’den kaynaklı!

 

Hayat kısa, katil “uzun”!

Oysa ne ülkenin esas gündemi Atalay Filiz’di ne de Atalay Filiz bu ülkenin ilk seri katiliydi.

Bu coğrafya ne seri katili; seri katliamcılar, seri soykırımcılar gördü be! Şimdi bir Atalay Filiz ile gerçeğin üzerini örtebileceklerini mi zannediyorlar.

“Uzun adam” gibi biz de seslenelim o zaman!

“Eyyy burjuva medya! Delikanlıysan Hurşit Külter nerede diye haber yap! Delikanlıysan Muhammed Ali’nin cenazesinde şov yapamayan cumhurbaşkanına ‘neden yarıda bırakıp geldin’ diye sor! Delikanlıysan…”

Neyse, yerlerde gezen prestijlerini yenilemek için daha çok Atalay Filiz hikayelerine ihtiyaçları var. Nefesimizi erkenden tüketmeye gerek yok.

Ne de olsa hayat kısa, katil “uzun”!

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu