Dünya

ATİK: Özgürlükçü Demokrasi gazetesi yalnız değildir!

Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu, Özgürlükçü Demokrasi gazetesine yapılan baskın ve kayyum atanmasını yayımladığı bildiride, “Baskını şiddetle kınıyor, özgür basının ve muhabirlerinin susturulamayacağını, Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi’nin yalnız olmadığını bir kez daha hatırlatıyoruz” denildi.

H. Merkezi: Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu(ATİK), Özgürlükçü Demokrasi’ye dönük baskın ve el koyma saldırısının Efrin ve devamındaki saldırıların meşrulaştırma hedefiyle gerçekleştiğini söyledi.

Türkiye’de tüm muhalif güçlere yönelik baskılar, gözaltılar, tutuklamalar, her geçen gün hız kazanarak artığının ifade edildiği açıklamada, 16 Mart 2018 tarihi itibariyle Türkiye hapishanelerinde 212 gazeteci tutsak olduğu hatırlatıldı ve Türkiye gerçekliğinde anti demokratik uygulamalara her gün bir yenisinin eklendiği belirtildi.

Özgür basın ve muhabirleri susturulamayacak

ATİK, Özgürlükçü Demokrasi ve Gün Matbaası’na gecenin ilk saatlerinden itibaren sabaha dek süren baskına ilişkin yayımladığı bildirinin devamında şu ifadelere yer verildi: “Bu saldırı ve gözaltılar ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır. T.C. Devlet’i, tıpkı 1 Mayıs vb. günlerin öncelerinde olduğu gibi Newroz öncesinde de sürek avına çıkmış, yaptığı gözaltılarda da gazetecileri hedef tahtasına oturtmuş, Jin News Ankara Muhabiri Duygu Erol’un da aralarında bulunduğu bir çok gazeteci gözaltına alındıklarında tehditler eşliğinde muhbirlik dayatmalarına maruz kalmıştılar.

ATİK olarak, Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi’ne ve Gün Matbaa’ya gerçekleştirilen baskını şiddetle kınıyor, özgür basının ve muhabirlerinin susturulamayacağını, Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi’nin yalnız olmadığını bir kez daha hatırlatıyoruz. Tüm bu baskıların Efrin ve devamındaki operasyonları meşrulaştırmak hedefini güttüğünün farkındayız. Ancak; Hitler faşizmi döneminde Almanya’da, faşist Kenan Evren öncülüğündeki 12 Eylül döneminde Türkiye’de kitapları, gazeteleri yasaklama, yakarak imha etme, sahiplerine yönelik ağır cezalar verme vb. baskılar nasıl demokrasi ve özgürlük mücadelesini büyüttüyse, bugün de demokrasi ve özgürlük mücadelesi cephesini sıklaştırarak güçlendireceğinden kimsenin şüphesi olmasın.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu