GüncelMakaleler

PUSULA | “Şehitlere zaferi müjdeliyoruz! Çeteler diz çöktü! Rahat uyuyun!”

 Rojava’nın özgürleştirilme hamlesinde bugüne kadar kaybettiğimiz 11 bin şehitten birisi olan Lorenzo yoldaş son mektubunda “Bütün fırtınalar küçük bir damla ile başlar, siz de bu damla olmaya çalışın” sözleri ile tarihe not düşerek şehit oldu.

Lorenzo Orsetti’yi henüz son yolculuğuna uğurlarken kaybettiğimiz Alman enternasyonalist savaşçı Sarah Handelmann (Sara Dorşin) Türk devletinin kanlı hava saldırılarında şehit düştü. Her bir karış toprak parçasında, özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinde bugüne kadar kaybettiğimiz 11 bin şehit, on binlerce gazilerden oluşan Arap, Kürt, Alman, İngiliz, Fransız Ermeni, İspanyol ve İtalyan devrimcinin kanları vardır.

Hele hele kendi ülkesinin özgürlük ve bağımsızlık mücadelesini sürdürürken bir başka ülkede dayanışma için faşizme, emperyalizme ve işgale karşı mücadeleye girişerek burada şehit düşmek derin bir anlam ve önem taşımaktadır. Arjantinli devrimci Ernesto Che Guevera Küba devriminden sonra yine bir başka ülkede Bolivya’da mücadele ederken, Amerikan kontraları tarafından infaz edilmişti. İsviçre’nin Zürih şehrinden Partizan mücadelesine gelip katılarak Dersim’de şehit düşen, Dersim’in kızıl gülü Barbara Anna Kistler halkımızın gönlünde taht kurmuştur.

Misak Manuşyan bugün savaşın bütün acımasızlığı ile devam ettiği Suriye, Lübnan’da çocukluğunda soykırımın en barbar dönemlerine tanıklık etti. Annesi ve tüm ailesini kaybetti. Yetim kaldı. Ama Fransa’nın Nazi işgaline karşı mücadelesinde, direniş örgütlenmesinde efsaneleşti. FKP saflarında mücadele ederek, Fransa için kurşuna dizildi.

18 Mart 2019 tarihinde Dera Zor’un Baxoz köyünün özgürleştirme hamlesinde kaybettiğimiz enternasyonal savaşçı Lorenzo Orsetti (Tekoşer Piling) yoldaş, işte bu geleneğin son mohikanıdır.

Kaypakkaya geleneğinin enternasyonal devrimci savaşçılarından İsviçreli Barbara Anna Kistler ile başlayan Nubar Ozanyan ile devam eden, son olarak Lorenzo yoldaş ile süren güçlü geleneğimiz kendini Rojava topraklarında Kürt özgürlük mücadelesinde, Kürt halkının en zor gününde saflarında yerini alarak, gerek içerden gelen kuşatma gerek dışarıdan gelen düşman saldırılarına rağmen hangi cephede yer alacağını belirlemiş oldu.

Enternasyonal anarşist bir savaşçı olarak 2017 yılında Rojava’ya gelerek silahlı direnişe katılan Lorenzo, bir süre enternasyonal taburlarda savaşa katıldıktan sonra bir grup savaşçıyla birlikte Kaypakkayacıların sevgili dostu oldu.

İtalyan iç savaşında Partizanların faşizme karşı mücadelesini kendine örnek alarak bugün TC ve destekli IŞID çetelerine karşı savaşmanın gerekli olduğunun bilinciyle hareket ederek Rojava Kürdistan’ına gitmeye karar verdi.

İktidarın sonu da Mussolini’den farklı olmayacak!

1922 yılında İtalya’da iktidara gelen faşist Ulusal Parti, yönetimi kontrol altına aldıktan sonra, komünistlere, işçi ve köylülerin sendikal örgütlenmelerine tüm basını kontrol altına alarak halka karşı baskı uygulamaya koyuldu.

Kendine uygun örgütlenmeler oluşturarak tüm toplum düzenini kontrol altına aldı. Yüzlerce binlerce komünist ve muhalif tutuklanarak cezaevlerine dolduruldu. Faşist Mussolini bununla kalmayıp İspanya iç savaşında Partizan direnişini bastırmak için Franco’ya destek olarak asker gönderdi. Yahudi halkına karşı baskı ve terör inanılmaz boyutlara ulaştı.

Faşist diktatörlüğe karşı her cephede örgütlenerek karşı çıkan komünistler, ilericiler Mussolini hükümetini alaşağı etse de imdadına Naziler yetişerek Mussolini’yi yeniden iktidara taşıdılar. Başta komünistlerin önderliğinde başlayan Partizan direnişi karşısında yıkıma uğrayan Mussolini çareyi kaçmakta buldu. 28 Nisan 1945’te Almanya’ya kaçarken Partizanlar tarafından yakalandı. Serbest bırakılması için üzerinde bulunan tonlarca altını vererek kurtulacağını zannetti.

Ama Partizanların adaletinden kurtulamadı. Ayaklarından asıldı.

İnsanlık ve ezilen halkların düşmanı olan faşizme karşı geçmişte verilen şanlı mücadele gibi bugün de Erdoğan ve çetelerine karşı suçları sadece kendi özgür vatan topraklarını savunmak olan Kürt özgürlük hareketi yürütmüş olduğu haklı, meşru aynı zamanda dünya halkları nezdinde sempati ile karşılanması birçok Enternasyonal savaşçıyı Rojava’ya çekmiştir.

Hakikat savaşında kaybettiğimiz savaşçılardan; Jack Klebs (ABD); Alina Sanchez (Arjantin), Anna Campbell (İngiliz), Haukur Hilmarson (İzlanda), Samuel Prada Leon (Fransa), Olivier Françoıs Jean (İspanya), Sjoerd Heeger (Hollanda), İvana Hoffman (Almanya), Jac Holmes (İngiltere), Oliver Hall (İngiltere), Ryan Logic (İngiltere), Robert Gradt (ABD), Sono Zinar (İngiltere), Luke Ruttler (İngiltere), Paolo Todd (ABD), Michael Isroel (ABD), Anton Leschek (Almanya), Antonıo Cassun (Canada), Ramon Maria Rull Linhoff (İspanya), Levi Jonathan Shirley (ABD), Nubar Ozanyan (Ermenistan), Giovanni Francesco Asperti (İtalya) ve son olarak Lorenzo Orsetti’nin şehit düşmesi soykırım tehdidi altında olan Kürt halkı ve ezilen halklarda derin üzüntüye yol açmıştır.

“Ji ber ku ez şervanım, çünkü ben savaşçıyım”

İtalya’da dünyaya gelen Lorenzo yoldaş çalışkan, dürüst çevresinde hep iyi yönleriyle tanınan birisiydi. TC’nin “Zeytin Dalı” adı altında yürüttüğü soykırım harekatına karşı cepheye savaşmak için ilk önce gidenlerin arasında yer aldı. Yine TC  barışın simgesi zeytin dalı adını kirleterek zorla insan kaçırma, fidye alma, zorla Müslümanlaştırma, Efrin’in doğal zenginliklerini çalarak gerçek yüzünü gösterdi.

İlk defa Raco tarafında çetelere karşı savaştı Lorenzo yoldaş. Birçok çatışmadan başarıyla çıktı. Düşmana vurulan bütün darbelerin içinde korkusuzca yer alıyordu. Israrla operasyonlara katılmaya, ön cepheye gitmeye devam etmek istiyordu. Her çatışma onu daha fazla motive ediyordu. Moralini daha yüksek tutuyordu.

Bir çatışmada tek başına hem şehit arkadaşı taşımış hem de yaralı bir arkadaşı çetelerin arasından çıkarmıştı. Artık bütün cephe hattı onu tanıyor, her yerde Tekoşer yoldaş konuşuluyordu. Tekoşer adı gibi mücadeleci yoldaştı. Savaşta bir Piling (kaplan) gibiydi. Karşısında durup onu düşürebilecek bir düşman henüz yoktu. Düşmanın yoğun hava saldırılarına rağmen hiçbir şekilde geri adım atmıyordu.

Çok iyi kullandığı kleşini hiçbir şekilde yanından ayırmıyor, her zaman düşmana karşı savaşmak için hazır vaziyette bekliyordu. O etrafındaki savaşçıları sürekli şaşırtan ve onlar üzerinde hayranlık uyandıran bir pratiğe sahipti.

Savaşa bu denli kilitlenen bir enternasyonalist savaşçı karşısında Hevaller ona “Neden bu kadar çok savaşmak istiyorsun heval” diye sorduklarında, bu soruyu her defasında yüzünden eksik olmayan gülüşüyle “Ji ber ku ez şervanım” (Çünkü ben savaşçıyım ) diye cevaplıyordu.

IŞİD çetelerine öldürücü darbenin vurulduğu ve tarihin çöplüğüne atılan son Cizire hamlesinde bir yandan savaşırken, bir yandan da savaşçı kimliğini gizlemeden İtalya’da çıkarılan “yabancı savaşçıların cezalandırılması” yasalarına karşı çıkarak video konferansları yolu ile burjuvaziye savaş açtı.

“Biz buradayız sonuna kadar kalacağız”, “Şu anda geri dönmeyi düşünmüyoruz”, “Suriye’de yaptığımla gurur duyuyorum, sonuçları üstlenmeye hazırım”, “Türkiye, Erdoğan DAİŞ’lileri destekliyor, aynı zamanda tüm Ortadoğu için tehdittir”, “vicdanen rahatım” diyordu.

Rojava’nın özgürleştirilme hamlesinde bugüne kadar kaybettiğimiz 11 bin şehitten birisi olan Lorenzo yoldaş son mektubunda “Bütün fırtınalar küçük bir damla ile başlar, siz de bu damla olmaya çalışın” sözleri ile tarihe not düşerek şehit oldu.

Artık siz tüm şehitler rahat uyuyunuz, TC destekli tüm çeteler tarihin çöplüğüne gitti. Zaferi müjdeliyoruz. Hiç görmedikleri yenilgiyle hepsi özgürlük mücadelesi karşısında diz çöktüler. O’nun enternasyonalist savaş çizgisinde yürüyeceğimize söz veriyoruz!

Bir Partizan

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu