GüncelManşet

Bir Özgür Gelecek okuru yazdı: “Zulme inat dağlara davet var!”

Doğa eskiyi atıp yeni dekorlarla süsledi sahnesini. Kış mevsiminde beyaza bürünür doğa. Sessiz ve dingindir ama bir o kadarda coşkuyu, dinamizmi taşır bağrında. Kar altında sanılan umutları ulaştırır bahara. Yaşam ise güneş saatine ayarlardır sanki. Dağların ardına çekilen güneşle beraber aceleci bir telaş sarar her yanı. Apansız gelen gecede sığınılacak bir yer bulmanın telaşıdır bu. Doğa tanık olur karanlık köşelere sıkışmış sessiz ve sahipsiz çığlıklara. Acı bir keder sarar geceyi ve tarifsiz özlemlerin ağıtları yükselir zamanın dinginliğine tezat.

Elbet biliriz sessiz ve dingin zamanlarda, ağıtların yükselmediği güzel günler için savaşanların da var olduğunu. Dönerler yüzlerini dağlara umudun çocukları. İnsanlık tarihinin onurlu savaşçılarıdır onlar. Çağlar boyunca zulme boyun eğmeyenlerin mirasını taşırlar. Varlıklarıyla ılık bir rüzgar estirirler dağlardan ovalara doğru. Kışı bahara taşımak, karanlığı aydınlığa ulaştırmak için sabahın ilk ışıklarıyla düşerler yollara. Geleceğin düşlerini kuşanarak hazırlanırlar bahara. Yazdıkları tarihle sergiledikleri direniş destanıyla yol gösterirler geriden gelenlere…

Yine böylesi bir zamanın içerisindeyiz. Her yanımız ayaza kesmiş, basmışken karanlık gülüşlerinde yıldızlar kayıyor sevdalı çocukların. Gök kubbede, şimşekler çakıyor, fırtınalar kopuyor sarp yamaçlarda. Zamanın sessizliğinde destan yazıyor özgürlük dağlardan. Umudun ve kurtuluşun öyküsünü anlatırken, nasıl yaşanılacağını, savaşılacağını da anlatıyorlar. Ama anlatılan hikaye bir düş değil tanıdık bildik bir mücadele destanının devamı. Bir kez daha direnişin, baş eğmezliğin, zulme geçit vermezliğin destanı yazılıyor kışın zemherisinde rüzgarda savrulan yapraklar gibi düşüyor sekiz beden karlar üstüne. İnceden sızıyor kan döl bekleyen toprağa ulaşmak için. Ve sekiz kardelen filizleniyor karlar ortasında. Dağlarda büyüyen sevdaların adı oluyorlar güneşe yürüyenler…

Şimdi öfkeyi ve sorulacak hesapları anlatıyor bütün zamanlar. Gözler gelecek güzel günlerin doğumuna duyulan özlemle açılıp kapanıyor. Ölüm kusan hiçbir karanlığın olmadığı günlerin özlemine.

Doğacak yarının sancısını yaşayan hayat bir kez daha doğruluyor; tarihi direnenlerin ve değiştirme gücüne, iradesine sahip olanların yaptığının, yazdığını… Bir kez daha düşenlerden, yıldızlara en yakın zirvelerden sesler yükseliyor. Özgürlüğe tutuklu yüreklerle kucaklaşmak için.

Şimdi ölümün kıyısında yaşamı yaratmaktır dağlara yürümek. Yeniçağlara akmak ve geleceğe anlamlı bir nota bırakmaktır. Zamanın dinginliğinde açan her kardelene yoldaş olmaktır dağların çağrısına cevap vermek.

 

Bir ÖG okuru

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu