H. Merkezi: Kanireş’te SİHA’larla gerçekleştirilen katliam girişiminin ardından bir araya gelerek bir rapor hazırlayan Amed, Wan ve Colemêrg (Hakkari) baroları, dün yaptıkları açıklama ile “Yaşanan olayın askeri, idari ve adli yönüyle araştırılıp incelenmesi zorunluluğunu hukuk devleti olmanın bir gereği olarak görmekteyiz” dediler.
Amed, Wan ve Colemêrg (Hakkari) baroları, 31 Ağustos 2017 tarihinde Colemêrg’in Tale (Oğul) köyü Kanireş mevkiinde TSK’nın SİHA (Silahlı İnsansız Hava Aracı) ile yaptığı operasyonda Mehmet Temel’in katledildiği ve 3 Kürt köylüsünün de yaralanması olayına ilişkin hazırladıkları tespit raporunu dün açıkladı. Hazırlanan 12 Sayfalık raporu açıklayan Amed Baro Başkanı Ahmet Özmen, yaşananın temel bir insan hakkı sorunu olduğunu vurguladı.
Özmen, 12 Eylül tarihinde olayın yaşandığı Colemêrg’de yaptıkları inceleme sonucunda, olay tarihinde olay yerinin herhangi bir şekilde özel güvenlik alanı olarak ilan edilmediğini, sivillerin rahatlıkla gidebildiği bir yer olduğunu söyledi. 3 barodan oluşan heyetin ilk olarak Hakkari Valisi, Cumhuriyet Başsavcı vekili ardından ise olayda yaşamını yitiren Mehmet Temel’in ailesiyle görüştüğü bilgisini paylaşan Özmen, olayda yaralanan ve yaralı olarak tutuklanan Musa Tarhan ve İbrahim Sak ile hapishanede görüştüklerini kaydetti.
“Gerillanın varlığı ‘işbirlikçi’ kanısı için yeterli değildir”
Katledilen Mehmet Temel ile yaralanan İsmail Aydın, Musa Tarhan ve İbrahim Sak’ın çevrede bilinen evli ve sivil kişiler olduğunun vurgulandığı raporda, Sak ve Tarhan’ın beyanlarına göre; olay günü 5 PKK’linin yanlarına geldiği, saldırı sonucu 2 gerillanın yaşamını yitirdiği, 2’sinin de yaralandığı ve resmi makamların yaşamını yitiren örgüt mensuplarının naaşlarını aldığı belirtildi.
Raporda, gerillanın yanlarına gelmesinin ‘işbirlikçi’ kanısı için yeterli olmadığı vurgulandı. Müdahale sonucu yaşamını yitiren ve yaralanan yurttaşların olay yerine varmadan önce güvenlik noktasından kimlik kontrolü yapılarak geçtiğinin belirtildiği raporda ayrıca yaralı olarak cezaevinde tutulan Sak ve Tarhan’ın tam teşekküllü bir hastanede tedavi edilmesi gerektiği belirtildi.
“TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nu göreve davet ediyoruz”
Özmen, görüşmelerde yaptıkları tespitlerin sonucuna ilişkin de şu sözleri ifade etti: “Uluslararası mevzuat göz önüne alındığında, müdahalenin sivil yerleşim ve yaşam alanlarına yakınlığı, kullanılan ölümcül gücün demokratik bir toplumda mutlak zorunluluk hali kapsamında sonuçları itibariyle orantılı olamayacağı kanaatindedir. Yaşanan olayın askeri, idari ve adli yönüyle araştırılıp incelenmesi zorunluluğunu hukuk devleti olmanın bir gereği olarak görmekteyiz, bu sebeple heyetimiz, ivedi bir şekilde, olayın yaşandığı Hakkari iline tespit ve incelemelerde bulunmak üzere TBMM İnsan Hakları Komisyonunu göreve davet etmektedir. Özellikle olayda kullanılan SİHA vasıtası ile elde edilen görüntülerin tamamının soruşturma dosyasına temininin sağlanmasını ve titiz bir incelemeyle dosyadaki ifadeler çerçevesinde değerlendirmeye alınmasını bir zorunluluk olarak görmektedir.”
