Emek

Buğday üretiminde krizin başındayız (Yorum)

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı buğday alım fiyatını 18 Haziran günü açıkladı. Açıklamanın ardından Toprak Mahsulleri Ofisi, Anadolu Kırmızı Sert Buğday’ın tonunu brüt 665 liradan alacağını belirtirken üretici için bir yenilik veya umuttan yine bahsedemeyeceğiz. Zira belirlenen fiyatların geçen yıldan bir farkı yok.

Öyle ki giderek artan girdi fiyatları mevcut tabloda üretimde yaşanacak sıkıntılar açısından bir gösterge.

Hasadın başladığı Çukurova’da buğdayın tonu net 625-630 liradan alıcı bulsa da Bakan Mehdi Eker’in açıkladığı brüt fiyatın neti, piyasa fiyatı ile aynı seviyede. Özellikle üretimdeki düşüş, fiyat ve ödeme şartlarına bakıldığında üreticilerin buğdayını Toprak Mahsulleri Ofisi’ne götürmeyeceği, serbest piyasaya/tefeci-tüccara satacağı görülüyor. Kaldı ki, yapılan açıklamalara bakılırsa TMO da buğday almaya pek niyetli değil. Arpa, çavdar, yulaf, tritikale gibi diğer hububat ürünlerinin fiyatı ise açıklanmadı. TMO bu ürünleri almayacak ve piyasaya şimdilik müdahale etmeyecek. TMO’nun bu yaklaşımı piyasanın kurtlarına manevra ve spekülasyon olanağı sağlarken üretici için ise “ölüm” demek adeta.

TMO’nun bu yaklaşımı elbette sadece buğdayla sınırlı değil. TMO en son fındıkta da aynı yaklaşımı sergilemiş ve spekülasyonların başını çekmiştir. “Çiftçinin kara gün dostu” TMO, devletin tarıma yönelik her politikasının üstlenicisi konumunda olup güncel politikada bir kez daha kimin “kara gün dostu” olduğunu göstermiştir.

 

Üretim girdileri bel bükmeye devam ediyor

Bugün buğday için açıklanan fiyat, resmi enflasyon rakamının üzerinde. Ancak, üretici maliyetlerindeki artışın çok gerisinde ve az önce de belirttiğimiz gibi üretim girdileri ürün fiyat ve satışlarına göre dengesiz bir artış içinde. Bakanlığın verilerine göre 2011 yılında tonu 532 lira olan “% 21 A.S” gübresi bu yıl 581 liraya, “% 26 Can” gübresinin fiyatı 561 liradan 709 liraya, “% 33 A.N” gübresi 678 liradan 813 liraya, “Üre” 893 liradan 1109 liraya, “DAP” 1362 liradan, 1375 liraya yükseldi. Geçen yıl mazotun litresi Ocak ayında 3 lira 20 kuruşken bu yıl aynı dönemde 3 lira 84 kuruşa, Mart- Nisan döneminde 3 lira 97 kuruşa ulaştı. Tohum, ilaç ve diğer girdiler de hesaba katıldığında bir yılda artan üretim maliyeti, açıklanan fiyatın çok üstünde.

Bu açıdan sadece açıklanan fiyatı enflasyonla karşılaştırarak, enflasyonun üzerinde bir fiyat artışı referans alınarak yapılacak belirleme yanılgıya yol açacaktır. Girdi maliyetlerindeki artış enflasyonun da çok üzerinde olduğu ve dünyada en yüksek girdi maliyeti ile üretim yapan üreticinin Türkiye’de yaşadığı da unutulmamalı.

Değişen hava şartları ürün rekoltesini etkilerken, devlet politikalarının saldırgan gerçekliği ile üretimde düşüş bekleniyor. Geçen yıl 21.8 milyon ton olan buğday üretiminin bu yıl 19.5 milyon ton olması tahmin ediliyor.

Bu yıl buğdayda üreticiye ton başına 50 lira destekleme primi ödenecek. Ancak, geçmiş yıllardan farklı olarak bu destek her ilin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ortalama verimi dikkate alınarak ödenecek. Örneğin Adana’da bir üretici dekar başına ortalama 500 kilo buğday aldıysa ve TÜİK’in Adana için ortalama verimi dekar başına 300 kilo ise, o üretici sadece 300 kiloluk buğday için prim alabilecek, kalan 200 kiloya prim verilmeyecek.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu