EmekGüncelKadın

RÖPORTAJ | “Bir İşçi Kadının Aday Olması Özellikle Kadınlara Umut Oldu”

Özak Tekstil işçisinden biri olan Funda Bakış ile belediye başkan adaylığını ve bir kadın işçi olarak kendisinin nasıl bir süreç beklediği, bu süreci nasıl okuduğunu konuştuk.

Urfa’da sendikal hakları için direnen yüzlerce Özak Tekstil işçisinden biri olan Funda Bakış, EMEP’in Haliliye Belediye başkan adayı oldu. Funda Bakış ile belediye başkan adaylığı ve bir kadın işçi olarak kendisinin nasıl bir süreç beklediğini, kendisinin bu süreci nasıl okuduğunu konuştuk.

– İlk olarak 80 gün boyunca direnen Özak direnişçisi olarak arkadaşlarınızla bölge açısından işçi sınıfı için önemli bir deneyim açığa çıkardınız, bu süreç size bir kadın olarak neler kazandırdı?

– İçerdeyken (fabrika) aslında devletin yanımızda olduğunu bizim haklı mücadelemizde, yanımızda yer alacağını düşünüyorduk. Ama bu haklı mücadelede devlet tüm aygıtlarıyla karşımızda durdu. Anayasal hakkımızı elde edebilmek için bu mücadeleyi verdik, devletin koyduğu yasayı devlet tanımadı. Bununla birlikte mücadele etmeyi öğrendik.

Kadın olduğumuz için fabrikada çok daha başka baskılarla da karşılaşıyorduk. Bütün haksızlıklar, güç gösterileri hep kadınlar üzerine yapıyorlardı. Erkeklerin üzerine bu kadar fazla gidemiyorlardı, bizlere sürekli ek mesai dayatıyorlardı. Ağızlarından hakaret eksik olmuyordu.

Ama bir gün değişti her şey. Eskiden olsa korkardım hakkımı istemeye, çekinirdim. Ama bu direniş bana cesareti ve özgüveni öğretti. İçerideki müdürümüz herkesin korkulu rüyasıydı. Yapısından, tavrından dolayı çekinirdi. Bu direnişle beraber ilk ben karşısına dikildim. Mücadele, bir haksızlık karşısında nasıl dik durmam gerektiğini öğretti. İnsanlarla beraber hareket etmenin, örgütlü olmanın önemini kavradım.

Direnişten önce beni dışarıya göndermeyen bir ailem vardı. Bu direniş aile içindeki yerimi de, onların fikrini de değiştirdi. Şu an onlar da bana daha farklı davranıyor, fikirlerimi önemsiyor. Benimle birlikte onlar da kimin haklının yanında olup olmadığını gördüler.

Urfa gibi bir yerde ben dahil kadınların böyle bir mücadele verebileceğini tahmin etmezdim. Ama ne kadar mücadeleci, güçlü bir yanımız olduğunu biliyorum artık.

– Direnen Özak Tekstil işçilerinin temsilcisi olarak Haliliye Belediye Başkan adayı oldunuz. Hem bir işçi ve direnişçi hem de bir kadın olarak sizi nasıl bir süreç bekliyor?

– Siyaseti işçiler-emekçiler yapmalı. Çünkü sömürü, siyaset hepsi işçiler, emekçiler, kadınlar üzerine. O zaman biz neden yönetmeye aday olmayalım dedik. Urfa için alışılmışın dışında bir şey bu. Hem bir işçi hem de bir kadın olduğum için “senin ne işin var?” diyenlerle de karşılaştım ama asıl “helal olsun, bölgede böyle bir mücadele vermen herkese umut oluyor” diyenlerle karşılaşıyorum en çok.

Hane hane gezip, bütün evlerde varlığımızı hissettirmek istiyoruz. Seçime kadarki süreçte bu ilçedeki işçilere emekçilere kadınlara ulaşmayı, yaşadığımız yeri hep beraber yönetmenin, daha iyi bir Haliliye’nin mümkün olduğunu anlatacağız. Her yere gösterişli bürolar açacak maddi imkanımız yok diğer adaylar gibi ama bizim de işçi ve emekçilerle buluşacak atölyelerimiz, evlerimiz var.

Pek çok zorluğu olan bir süreç bu ama yalnız değilim tabiki. Bu çalışmayı mücadele arkadaşlarımla beraber yürüteceğim. Büyük bir mücadele verdik hem ailemizle hem devletin tüm aygıtlarıyla bu mücadeleden sonra aldığım kararla sorumluluğum ve yapmam gerekenler arttı. İnanıyorum ki seksen gün sürdürdüğümüz direnişle ve mücadeleci ruhumuzla üstesinden geleceğiz.

‘Hep ağaları, zenginleri karşımıza getirdiler’

– Seçimler özellikle son genel ve şimdi de yerel seçimler işçi sınıfından yani üretenlerden ve taleplerinden uzak bir adaylık profili ve egemen güçlerin kendi hesaplarını gördükleri bir biçimde ilerlerken senin adaylığın mevcut seçimler içinde biraz da farklı bir noktada duruyor. Sizin adaylığınız Antep Haliliye için nasıl bir anlam taşıyor?

– Katılıyorum, şu zamana kadar işçilerin taleplerine kulaklarını tıkayanlar, kendi hesapları ve çukurları için o koltuklara talip oldular. Seçim zamanı geldiğinde mahalle aralarını dolaşıp, birçok vaatte bulunuyorlar, insanların dertlerini dinleyip çözeceklerini söylüyorlardı. Seçimden sonra da gerçek yüzleriyle karşılaşıyorduk.

Ta ki bir sonraki seçime kadar. Bu yüzden kendi çıkarlarını, ceplerini düşünenlerin yanında böyle bir adaylık hepimiz için çok anlamlı.

Aslında Urfa’da bir ilk olmalı hiçbir zaman bize kenti yönetmek gibi böylesi bir seçenek sunulmadı.

Hep ağaları, zenginleri, bizi anlamayan insanları karşımıza getirip oy verin dediler. Şimdi ezberi bozuyoruz: Urfa gibi bir bölgede kadınların ikinci sınıf muamelesi gördüğü bir yerde bir işçi kadının aday olması özellikle kadınlara umut oldu. İşçi emekçi kardeşlerim için de heyecan verici bir durum. Bizi hesaba katmayan, bize sırtını dönen belediye başkanlarına ve adaylarıyla karşı karşıya olmak da benim için gurur verici.

– İşçiler ve özellikle kadın işçiler sizden ne bekliyor sizce veya siz bölgedeki işçilere, kadınlara nasıl bir çağrı yapmak istersiniz?

– Bu bölgede kadınlar dört duvar arasında, sabahtan akşama kadar temizlik, çocuk bakımı, yemek derken başka bir şey yaşamıyor. Aile baskısı, bir de çalışıyorsa patron baskısı derken kendilerine ayıracakları ne vakitleri ne de koşulları kalıyor.

Sosyal hayatları yok, kadınlar için yaptıklarını söyleyerek açtıkları kültür merkezleri emekçi mahallelerine çok uzak. Kadınlar ulaşım probleminden dolayı buralara bile gidemiyor. Bunu bırakalım, komşularıyla oturabilecekleri doğru dürüst bir parka bile sahip değiller. Sonuç olarak bu kentin asıl sahipleri olanlar hep ikinci sınıf muamelesi görüyor. Artık buna dur demenin zamanı çoktan geldi de geçiyor.

Biz diyoruz ki, eşitliği sağlayalım herkes eşit olsun kadın, erkek, genç, yaşlı, çocuk farketmez. Belediyenin bütçeleri ranta ve kişisel ya da siyasi çukurlar için değil; halkın yararına, ihtiyacına göre kullanılsın. Mahallelerdeki problemler çözülsün, yoksulluk son bulsun. Bu memleket bizimse, buralarda biz yaşıyorsak o zaman biz yönetmeliyiz. Bizim halimizi bizden başkası anlamaz. O yüzden gelin bu sorunların üstesinden beraber gelelim diyoruz. Kadınlar ve gençlerin güvenceli iş olanaklarına sahip olabilmesi için, yaşadığımız eşitsizliğe, ayrımcılığa ve şiddete karşı çözümler üretmek için, ekonomik-sosyal-kültürel haklarımıza sahip çıkmak ve bunların yaşamımızda yer edinebilmesi için hep birlikte bu kenti yönetelim diyoruz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu