Makaleler

İşçi direnişleri ve misyonumuz

ÖG Sayı 109

İşçi direnişleri lokal birçok alanda devam ediyor. MT reklam işçileri 40 günü aşkın süredir Gebze ve Düzce’de fabrikaların önünde direnişlerini sürdürüyor. Şişecam işçilerinin grevi devlet tarafından yasaklandı. AKP ve CHP’li belediyelerin seçimlerin ardından ilk icraatı olan işten çıkarmalara karşı işçilerin direnişi engellenmeye çalışılıyor. Ceylanpınar’da işten çıkarılan 140 işçi, bu örneklerden sadece biri. Yine SÜTAŞ işçilerinin direnişi ve SÜTAŞ ürünlerinin boykot edilmesi noktasında alınan karar noktasında adımlar atılması gerekiyor. Burjuva medya ise işçi direnişlerine dair hiçbir haber yapmadığı gibi eskaza yaptığı haberleri ise egemenlerin çıkarları doğrultusunda halkı yönlendirmek için yapıyor. Devlet eşrafı da bekasını tehdit eden/edecek olan işçi sınıfının öfkesinin farkında ve öfkenin gelişimini engellemek için türlü önlemi almaya çalışıyor. Tablo buyken bizler de uzun süredir gazetemizin sayfalarında işçi direnişlerine destek olmanın önemine dair vurgularda bulunduk. İşçi direnişlerinin neden desteklenmesi gerektiğini defalarca ifade etmiş olduk.

İşçi direnişlerinin sınıf mücadelesi açısından çok önemli olduğunu; hem direnişçi işçiler hem sınıfın kendisi için kapsamlı dersler içerdiğini biliyoruz. Direnişçi işçiler için bir okula dönüşmesi gereken, yer yer dönüşen, direniş alanları genellikle sadece sendikaların inisiyatifine bırakıldığı içindir ki pasif, durağan hatta bıktırıcı, sıkıcı alanlara dönüşmekte; bu alanlarda direnişçi işçilerin motivasyonu düşmekte işçiler direnişlerden öğrenemeden direnişler sonlanmış olmaktadır.

Böyle direnişler ekonomik kazanımlarla sonuçlanmış olsa dahi politik olarak kalıcı bir kazanımdan bahsetmek mümkün olmamaktadır. Elbette ki en geri direnişlerde dahi sınıf çıkarları açısından önemli deneyimler kazandığımızı yadsımıyoruz. Ancak bahsetmeye çalıştığımız esas konu, direnişlerin sınıf mücadelesi için gerçek bir okula dönüştürülmesinde devrimci görevlerimizdir.

Sendikaların görev savma mantığı ile yaptıkları basın açıklamalarının bir başka versiyonla ama kesinlikle yanlış anlayışla devrimci saflarda da filizlenmesi müdahale etmemiz gereken bir zaaf olarak karşımızda duruyorken gazetemizde bu konuya dair yazmaya esasta da DDSB içinde tartışmaya devam edeceğiz.

İşçi sınıfı mücadelesi açısından direnişlerin politik kazanımları esasta durmaktadır. Direnişteki işçilerin direnişlerin ardından işyerlerine dönüş süreçleri direniş alanlarından elde edilen ya da edilemeyen deneylerle olacaktır. Direnişlerde ne kadar öğrendiysek o kadar işyerlerine bilgi ve deneyimlerimizi taşıyabiliriz. Devrimcilerin direnişlere destek olması kazanımla sonuçlanıncaya kadar inatla ve sabırla direniş alanına katılması, işçilerin içinde olması sınıf devrimcilerine bir zorluk olarak görülmemeli ekstra iş olarak algılanmamalıdır. Direnişleri kavramaktaki sıkıntılı yaklaşımlar muhakkak sınıf mücadelesine zarar vermektedir.

Sendikaların direnişlere dair ortaya koyduğu pratik muhakkak sınıf mücadelesinde bugün geldiği durumdan bağımsız olmadan işçilerin öfkesini pasifize etmeye yönelik olarak devam etmektedir. Sendikal bürokrasinin, sınıfa ihanet içersinde olan sendikaların, sınıf devrimcilerini direniş alanlarında görmek istememeleri normaldir zira mevcut konumlarını kaybetmek istememektedirler.

Bugün sendikalı olabilmek için direnen işçilerin, ekonomik ve sosyal hakları için yürüttükleri direnişlerinin bir hedefi patronlar-hakim sınıflarken diğer hedefini sendikalar oluşturmaktadırlar. Yatağan işçilerinin Türk-İş’i işgali bu duruma örneklerden sadece birisidir. Soma’nın ardından maden işçilerinin sendikaya yönelen ve istifa etmeye kadar ilerleyen süreç böyle okunmalıdır. Hal böyleyken sınıf devrimcilerinin misyonunu kavraması gerekmektedir.

Direnişlere destek için yapılan eylem-etkinlik sınıf mücadelesine kazanım olarak dönecektir. Haftada bir yayın götürülerek, ayda bir yapılan ziyaretlerle direniş alanlarının değiştirilip dönüştürülmesi mümkün değildir. Bizler işçi sınıfının direnişlerini desteklemeyi işçilere yardımcı olsun diye değil sınıf mücadelesini güçlendirmek için istiyoruz.

Bu sebeple direnişlerde sınıf bilinçli işçiler olarak yerimizi almalı, öncülük misyonumuzu kavrayarak müdahale etmeliyiz. Bunu yaparken plansız-programsız yapılan hiçbir çalışmanın başarıya ulaşmayacağını görmeliyiz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu