GüncelManşet

“Çocuklar 40 senedir savaşın içinde büyüyorlar”

Gever: “Objektifimizle yaşamı yeniden inşa edenlerin yanındayız” şiarıyla gittiğimiz Gever’de inşa çalışmaları devam ediyor. Rojava Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin organize ettiği yardım kampanyası ve ayrıca son süreçte meclisten geçen KHK’ler ile ilgili, en başından beri çalışmaların içinde olan Gever Belediyesi Meclis Üyesi İbrahim Yönden ile bir röportaj gerçekleştirdik.

– Gever’de “sokağa çıkma yasağı”nın ardından yapılan çalışmalar nelerdir?

– Ramazan ayı boyunca 6 mahallede sıcak yemek dağıtımı yaptık. Daha sonra gıda-battaniye yardımları yapıldı. Sıcak yemek durdu ama gıda hala devam ediyor. Tabii şu anda gıda elimizde az olduğu için çok mağdur olan aileler tespit edilip veriliyor. Şu anda 3. aşama olarak az hasar görmüş evler için inşaat malzemesi dağıtılıyor. Az hasar görmüş evleri tespit edip ihtiyacı olan çimento, briket, boya yani elimizde olanları veriyoruz. Şu ana kadar ortalama 300 eve yardım edildi. Hedefimiz ise 2000’dir. Kışa 1 ay kaldı. Kış gelmeden 2000 eve yardım ulaştırmayı hedefliyoruz. Yani insanlarımız çadırlarda kalıyorlar, onları evlere taşımayı hedefliyoruz. Buraya bu yüzden daha çok yardım edilmesini istiyoruz. Durumu müsait olan kişilerin Cizîr’e, Nisebîn’e, Sûr’a, Silopiya’ya, Gever’e yardım etmelerini istiyoruz.

– Peki daha fazla yardım gelecek mi? Eğer gelmezse şimdiye kadar gelen yardımlar yetecek mi?

– En büyük zararı gören Cumhuriyet ve Güngör mahalleleri çok büyük mahalleler ve buralarda birçok aile var. Yardımlar ancak % 50-60’ını karşılıyor. Şimdi kış yaklaştı. Burada insanlar çadırda yaşıyor. İş yok, güç yok; millet şaşmış durumda. Bunun için elbise, gıda, odun, kömür yardımı lazım.

– Buradaki çocuklara psikolojik destek için bir çalışma var mı?

– Bayramda çocukların evlerinde bir sıcak çorba pişsin istiyoruz. Eşitsizlik olmaması adına daha fazla yardım olması iyi olur. Çocukların psikolojileri için onlara tiyatro, palyaço gibi organizasyonlar yapılabilir. Daha önce yapıldı gönüllülerle birlikte. Şimdi bizim belediyenin psikologları var ama yetmiyor. Çocuklarla oyun oynayınca, onlarla ilgilenince çocuklar için daha iyi olur. 40 küsur senedir bir savaşın içindedirler. Kürdistan’daki çocuklar zaten hep bunun içinde büyüyorlar.

– Devlet Gever’i yakıp/yıktıktan sonra TOKİ ile öç alma yolunu seçti. Bunun üzerine Gever halkı bu konu hakkında ne düşünüyor?

– Devletin bir politikası var, bu mahallelerin üzerine oynuyor. Neredeyse hiç hasar görmemiş evlere bile yıkım kararı verilmiş. İnsanların çoğu itiraz etti, mahkemelik durumdalar. Diyorlar ki “TOKİ yapılacak”, buna da Gever halkı karşıdır. Zaten bunu yapmasının sebebi Kürt halkının kültürünü bitirmektir. Burada insanın 1 kat evi, bahçesi varsa orada kendi imkanlarıyla sebze, meyve yetiştiriyor. Kışları geçimini sağlıyor. Eğer TOKİ olursa, bu insanlar 60 metre kare alana hapsedilecek. Bunun için Gever’de 7’den 70’e herkes TOKİ’ye karşıdır. Bu yüzden Gever halkının tepkilerinin ve TOKİ’ye karşı topladıkları imzaların dikkate alınmasını istiyoruz. Kampanya başlatıldı zaten, ama saldırdılar.

Gever halkı,“Devlet bizi rahat bıraksın. Bizim toprağımızı bıraksın. Biz kendi evimizi kendimiz yaparız. Kendi imkânlarımızla el birliğiyle yaparız” diyor. Yeter ki devlet elini çeksin bu halk üzerinden.

Devlet diyor ki “Siz burada ev yapmayacaksınız! Size TOKİ yapacağız.” İnsanların zararlarından çok daha düşük bir fiyatı imza karşılığında mesela 30 bin lira verecek ama TOKİ’yi 100 bin liraya satacak ve halkı kendine borçlandıracak yani.

20160902 130117– Yayımlanan KHK’lere göre Gever’in il olması durumu hakkında ne söylemek is tersiniz? Bu durum Gever halkı için ne değiştirir?

– Yani Gever’i il yapsınlar sorun yok ama 81 ildi, 83 il olsun. Şimdi Colemêrg’i ilden düşürünce ne kazanacaklar? Oranın tek geçim kaynağı memuriyettir, burası gibi sınır kapısı da yoktur. Şimdi orası ilçe olunca geçim kaynakları ellerinden gidecek, Colemêrg biter. Gever’i il yapmaktaki amaç da buradaki asker ve polis sayısını artırmaktır. Yani bizim için fark eden bir şey olmuyor. İllerde en çok müteahhitler kazanıyor yani bu rant meselesidir. Bu da devletin bir politikasıdır. Şimdi kayyum meselesine gelirsek! Gülen Cemaati darbe girişimi yaptı. Bu da bize karşı bir darbedir. Halkın seçtiği, 6 milyon oy almış bir partinin belediyelerine kayyum atamak darbedir. Eş Başkan Selahattin Demirtaş’ın da dediği gibi madem öyle, halk bizi istemiyor, o zaman erken seçime gidelim hadi. Halk bizi istemiyorsa başka biri gelir zaten buraya.

Halk da buna çok tepkili, kendi iradesine müdahale edilmesini istemiyor. Bu halkın iradesine darbedir. 6 milyon insanı tanımıyorum demektir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu