İstanbul: Cumartesi Anneleri 486. buluşmasını bugün (19 Temmuz) 20 Temmuz 1992 günü gözaltında kaybedilen Hasan Gülünay için bir araya geldi.
22 yıl önce Tarabya’daki evinden işe gitmek üzere çıkan ve bir daha geri dönemeyen Hasan Gülünay için ilk olarak yine gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren söz alarak “Yüzyıllarca yıldır insanlar egemenler tarafından kaybediliyor. 80’li yıllarda başlayan gözaltında kaybetmeler 90’lı yıllarda hız kazandı. Bu cinayetlerin sorumlularından Ayhan Çarkın geçtiğimiz günlerde itiraflarına rağmen serbest bırakıldı. Tansu Çiller, Süleyman, Demirel, Mehmet Ağar, Ayhan Çarkın gibi katiller hala aramızda. Hala çocuklarımızın can güvenliği yok, katiller aramızda” dedi.
Gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın abisi Mikail Kırbayır ise “18 yılı aşkındır kar tipi demeden biz buradayız 18 yıl içerisinde hükümetler değişti, bir çok şey oldu ama biz buradayız. Direnmemizin amacı inkara, imhaya, asimilasyon karşı mücadele etmektir. Bizim bu uzun soluklu mücadelemiz, Kenan Evren’in, Tahsin Şahinkaya’nın müebbet hapis cezasına mahkum olmasına neden oldu. Bu bize lütfedilmedi, mücadelemizle oldu. Kars’tan Edirne’ye kayıp cenazelerimiz verilmeden bu mücadele bitmeyecek.” diyerek sözü Hasan Gülünay’ın eşi Birsen Gülünay’a bıraktı.
“Halkımız bir gün mutlaka hesap soracak”
Gülünay, bu acıyı yaşatanlardan halkın bir gün mutlaka hesap soracağını belirterek “Devrimciler, komünistler muazzam insanlardır. Hasan Gülünay önderimiz İbrahim Kaypakkaya’nın kurucusu olduğu TKP/ML TİKKO’nun bir neferiydi ve ben biliyorum ki TKP/ML TİKKO bunun hesabını soracaktır.” dedi.
Hasan Gülünay’ın kızı Deniz Gülünay ise “Ben babamın fikirlerine hep sahip çıktım. Babamla hep gurur duydum. Ayhan Çarkın konuşmasına ‘Devlet ölümler üzerinden rant elde etti’ dedi. Bu rantlar onlara ölüm olarak geri dönecektir” dedi.
Ardından Mehmet Özer, Hasan Gülünay’ın arkadaşı Yılmaz Aris’in mektubunu okudu.
Mektupta aynı süre içinde gözaltına alındıklarını belirten Yılmaz Aris, Hasan Gülünay’ı işkencecileri infaz ettiklerini söylemelerine rağmen inanamadıklarını dile getirirken “Başta Hüseyin Kocadağ, E. Yiğit ve atom dedikleri polisler tarafından katledildi ve cesedi kaybedildi” ifadelerine yer verildi.
“Ben Hasan Gülünay, beni gözaltında kaybetmeye çalışıyorlar”
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına basın açıklamasını Ümit Efe yaptı. Efe, Türkiye’de güvenlik güçleri ve kamu görevlilerinin işledikleri suçlarından yargılanmalarını engelleyen bir sistem var diyerek hukuksal faktörleri belirleyenin politik faktörler olduğunu belirtti. Yönetenlerin ellerinde bulundurdukları iktidar gücünü keyfi bir şekilde bir baskı aracına dönüştürerek itiraz edenleri ezmek için kullandığını ifade eden Efe, 22 yıl önce Hasan Gülünay’ın gözaltına kaybedilme sürecini aktardı. Bir süredir polis tarafından takip edildiğini söyleyen Gülünay’ın 20 Temmuz 1992 tarihinde Tarabya’daki evinden işe gitmek üzere çıktığını ve bir daha geri dönemediğini, gözaltında katledildiğini açıklayan Efe, tanıkların Hasan Gülünay’ın gözaltındayken “Ben Hasan Gülünay, beni gözaltında kaybetmeye çalışıyorlar” diye haykırdığını belirtti. Eşi Birsen Gülünay’ın ise Hasan Gülünay’ı bulmak için mücadele ettiği süreçte emniyet müdürlüğü tarafından “emniyet teşkilatını karalamak maksadıyla bir çok kez dilekçelerle çeşitli mercilere başvuruda bulunduğu” açıklaması yapıldı. “Yargı Birsen Gülünay’ı hapse mahkum etti.” diyen Efe, Hasan Gülünay’ın kaybedilmesinden sorumlu olanları tek tek teşhir etti.
Basın açıklamasının ardından eylem sona erdi.
