Dersim: 14. Munzur Kültür ve Doğa Festivali kapsamında konser ve paneller 3. gününde de devam etti. Sanat sokağında “Köy Boşaltmalarına karşı köye dönüş projeleri” konulu panel, Dersim Ticaret Odası’ndan Yusuf Cengiz, Partizan temsilcisi Yusuf Topçu ve Dersim EMEP İl Başkanı Mustafa Taşkale’nin katılımıyla gerçekleşti.
Yaşanan göçler sonucunda boşaltılan köylerin doldurulması ile ilgili sözü ilk alan Yusuf Cengiz,40 yıl önce 165 bin nüfusu olan Dersim’in nüfusunun günümüzde 85 bin olduğunu belirtti. Dersim’in günümüzdeki koşullarıyla 500 bin insanı geçindirebilecek durumda olduğunu söyleyen Cengiz, arıcılık, balıkçılık, hayvancılık, organik tarım gibi alanların geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. Yusuf Cengiz, insanların köye dönebilmesi için en önemli adımın barış ortamının sağlanmasına bağlarken, insanların can güvenliğinin olmadığı yere geri dönebilmesinin mümkün olmadığını belirtti. Dersim’in turizm açısından çok önemli bir bölge olduğunu söyleyen Cengiz, turizm olanaklarını devletin barajlarla ortadan kaldırmaya çalıştığını ifade etti.
Cengiz’in ardından söz alan Dersim EMEP İl Başkanı Mustafa Taşkale, Kürdistan’da çok yoğun bir göç olduğunu, Suriye’den de yaklaşık bir yılda bir milyondan fazla insanın Türkiye başta olmak üzere çeşitli ülkelere göç etmek durumunda kaldığını belirtti. Dersim’de 183 köyün boşaltılmış veya yakılmış olduğunu, yaklaşık 41 bin kişinin zorla göç ettirildiğini söyleyen Taşkale, göç eden insanların karşılaştığı zorluklara değinirken köylere geri dönüş talebinin politik bir söylem olduğunu belirtti.
Son olarak söz alan Partizan temsilcisi Yusuf Topçu, 5233 sayılı kanun ile “terörden mağdur olmuş” insanlara az miktarda para verilerek köye dönüşleri sağlanmaya çalışılsa da devletin kendi yaptığı zorbalığın üstünü örtmeye çalıştığını belirtti. Köye geri dönüşler için halkın bilinçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Topçu, bir soru üzerine kadınların köye geri dönüşü için ayrı bir projenin olması gerektiğini belirtti. Köy boşaltmalarından en çok kadınların etkilendiğini ifade eden Topçu, Dersim’in açık bir cezaevi olduğunu, her yanda kalekollar ve karakollarla kadınlar üzerinde büyük bir baskının yaratıldığına değindi. Topçu, sözlerini, kadınların daha rahat, daha özgür yaşayabileceğini alanların yaratılmasıyla köye geri dönüşlerin kolaylaşacağını belirterek bitirdi.
Panel, kısıtlı bir zamanın olması nedeniyle kısa süren soru cevap kısmının bitmesinin ardından sonlandı.
