Yerel seçimlere az bir zaman kala egemen sınıf partileri de tempolu bir biçimde hazırlıklarını sürdürmektedir. Başta T. Erdoğan olmak üzere devlet sözcüleri her konuşmasında talan ve sömürü üzerine kurulu düzenlerini aklamaya çalışmakta, boş vaatler vererek koltuklarını korumaya çalışmaktadır. Yerel seçimlerin bizler açısından önemi de burada açığa çıkmaktadır. Talan ve sömürü düzeninin teşhiri açısından yapacağımız her çalışmanın kitlelerde bulacağı yankı, bu dönemde daha da güçlenecektir.
Geçmişten bu yana seçim çalışmalarının en hareketli geçtiği yerlerden biri olan Dersim’de, bu sene de yoğun bir tartışma ortamı hâkim. Sokaklar muhtar ve belediye başkan adaylarının pankartları, kurumların bayraklarıyla donatılmış durumda. Seçimler yalnızca kurumların değil, halkın da temel gündemini oluşturuyor.
Bilindiği gibi Dersim’de oluşturulan Devrimci Güç Birliği, merkezde ve ilçelerde aday göstererek seçimlere hazırlanıyor. Geçtiğimiz hafta Pertek’te açılan seçim bürosunun yanı sıra gelecek hafta Nazımiye ve Hozat’ta da seçim bürosu açılacak.
DHF ve TKP ittifakı da adayı Ali Tacar ile merkezde çalışmalarına devam ediyor.
Sistem partisi CHP de Dersim’de yoğun bir çalışma yapıyor. Merkezde ve tüm ilçelerde adayları olan CHP, merkezde Hızır Bahtiyar Aytaç’ı aday gösterdi.
AKP de merkezde ve bütün ilçelerde aday göstererek seçimlere gidiyor.
Politik çalışma bütün çalışmaların can damarıdır!
Seçim dönemleri, politikanın en yoğun tartışıldığı dönemlerden biri olması özelliğinden kaynaklı devrimci güçler için de son derece önemlidir. Sistem partilerinin yalanlarla dolu seçim vaatlerinin, kirli pazarlıklarla belirledikleri adaylarının ve bütün olarak da yerel yönetim anlayışlarının halkın çıkarına olmadığı aşikârdır. Esas olansa bizlerin bunun karşısına ne koyduğumuzdur. Düzenin teşhiri, sistem güçleri karşısında ilerici güçlerin desteklenmesi ve yerel yönetim anlayışımız yürüteceğimiz çalışmaların üst başlıklarındandır. Bu noktada ön plana çıkartacağımız noktayı desteklediğimiz adaylar oluşturmamalıdır. Adayların olumlu ve olumsuz yanlarını tartışmaktan ziyade konunun politik özüne inmemiz gerekiyor. Konunun politik özü; yerel seçimler aracılığıyla egemen sisteme kan kaybettirmektir. Adaylar, başka kurumlar vb.sorunun tali kısmını oluşturduğundan bu noktadan tartışmaları derinleştirmek konunun politik özünden kaydığımız anlamına gelir. Benzeri tartışmaların Dersim’de bir hayli yaygın olması, egemen sınıf partileri Dersim’ e özel de bir yoğunlaşma içerisindeyken, onlara kan kaybettirmek yerine güç kazandırmaktayken, bizlerin politik çalışmasını da zayıflatacaktır. Dersim açısından özel başlıklarımızdan biri CHP konusuyken diğeri de şovenizmdir. Bu nedenle tartışmalarımızı bu esas noktalara taşımalıyız.
Dersim’den bir YDG’li
