Manşet

“Dev Yıkım” Kim İçin Dev Yıkım Olacak?

Mersin: Kentsel Dönüşüm Projesi’nde sonun başlangıcına yakınlaşıyoruz. “Depreme dayanaklı evler yapacağız”, “ciddi riskler taşıyan evler yıkılacak”, “halkımız insanca yaşama yakışır evlerde yaşayacak”  söylemleriyle allanıp pullanan, kentsel dönüşüm projesi ile ilgili konuşma yapan; Erdoğan Bayraktar, Tayyip Erdoğan gibi devlet yetkilileri, iyilik perileri, halkın sevgili dostlarıymışçasına sanki halkın canına, yaşam hakkına çok değer veriyorlarmış gibi halkın canının malından önce geldiğini dillendirerek kentsel dönüşüm için yıkımların startını verdi.

Büyük Yıkım Projesi”, “Dev Yıkım Projesi” olarak adlandırdıkları kentsel dönüşüm uygulamasını yani talan ve rant politikasının ilk adımı 5 Ekim sabahı 33 ilde atılacak.

Katıldığı bir televizyon programında yıkımlara dair konuşma yapan, kendi anlatımıyla omzunda yedinci kata tenekeyle harç çıkaran, 23 yaşındayken müteahhit olup, 7 ortak şirket kuran ve bu sayede henüz öğrencilik yıllarında binlerce emekçiyi sömürmeye başlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı, Erdoğan Bayraktar yılların vermiş olduğu deneyim ve sistemden aldığı güç ile 5 Ekim tarihinde daha kapsamlı bir sömürünün ilk adımını atacak.

Bayraktar, toplu bir yıkım yapacağız diyerek ilk etapta İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli de dâhil 33 ilde aynı gün içerisinde 150 bina ve 2 bin konut ve işyerinin yıkılacağını açıkladı.

Bir gün içerisinde yapılacak olan bu yıkımlar, binlerce insanı evsiz bırakarak barınma hakkının elinden alınacağı anlamına geliyor. Zira evleri gönüllü veya gönülsüz yıkılanlara iki seçenek sunuluyor. Bunlardan biri devlet tarafından evlerini gönüllü yıktıranlara kira yardımı yapmak- ki ülkemizde devletin yaptığı yardımların sır gibi saklandığı biliniyor.

Bir diğer yol ise evleri yıkılanların bankalardan faizle borç alarak rezerv alanlarına TOKİ tarafından yapılan konutlarda kira karşılığı oturmak. Bankalardan alınacak olan bu krediler, kredileri kullanmak zorunda bırakılan insanları binlerce liralık borcun altına itecek zaten geri ödeme gücü, durumu olmayan halkın büyük bir bölümün ise, bankalara borçlandırılarak yaşam boyu sömürülüp, hayatları boyunca bankadan gelen faiz borçlarını ödemeye zorunlu bırakılacak.

Yine Erdoğan Bayraktar’ın aynı konuşmasında evlerini yıktırmayan insanların evlerini zorla yıkacaklarını “Mal hakkı, mülkiyet hakkı kutsal. Ama yaşama hakkı daha kutsal, daha önemli. Yasanın ruhunda bu var, yaptırım gücünde de bu var” demektedir. Halkın yaşam hakkından dem vuran Bayraktar, bunları konuşurken Samsun’da TOKİ tarafından dere yatağına yapılan evlerde insanların sel sonucu yaşamını yitirmesini unutmuş olsa gerek.

Kentsel Dönüşüm projesiyle bir taraftan milyonlarca insanın evleri yıkılarak evsiz kalacağı, iş yerleri yıkılarak işsiz bırakılacağı ve sisteme muhalif olan mahallelerin, yerleşim yerlerinin daha iyi yaşam aldatmacasıyla talan edilerek dikensiz bir gül bahçesi yaratılmak isteniyor.

5 Ekim’de ilk yıkımların başlamasıyla, dev yıkım projesine girecek olan devlet, kentsel dönüşümle birlikte koca bir şantiye alanına çevirdiği topraklar üzerinden yapmayı planladığı rant, kâr hayali halkın bu konuda biriken öfkesini karşısında görmesi kuvvetle muhtemel!

Halkın barınma hakkına pervasız bir şekilde saldıranlar, yıkacakları binlerce ailenin evini “dev yıkım projesi”, “büyük yıkım projesi” gibi şaşaalı isimlerle adlandırarak gerçeğin üzerini kapatmaya çalışıyorlar. Ancak bilmeleri gereken bir şey var ki o da yıkımların kurdukları hayaller için de bir o kadar dev yıkım olma potansiyelini içerisinde barındırdığıdır.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu