Güncel

Düşlerimizi yakın kılmak için

Merhaba

Yeni yılın ilk sayısının ardından, gazetemizde bazı değişiklere gitmeyi düşünüyoruz. Benzer biçimde sitemizi de okurlarımızın eleştirileri, önerilerini dikkate alarak yeniledik/yenilemeye devam edeceğiz. Bir diğer değişiklik de bu köşenin içeriğinde olacak. Bu sayıdan itibaren köşeyi okurlarımızla “sohbet” edebileceğimiz bir platform olarak değerlendirmeyi hedefliyoruz. Bir yandan gazetemizin sayfalarında neler olduğunu özetleyeceğiz burada, öte yandan okurlarımızın gazetemiz hakkındaki görüş, öneri ve eleştirilerine yer vereceğiz.

Umudumuzu büyütmeyi ve gelecek düşlerimizi daha yakın kılmayı umduğumuz yeni yıla girerken, geride bıraktığımız koca seneye bir göz atmak istedik. Gazetemizin bu sayısı büyük oranda 2012 yılının öne çıkan gündemlerinin derlendiği bir içerikle karşınızda olacak. Sınıf mücadelesinde tansiyonun hiç düşmediği

2012, acılarımıza ve sevinçlerimize ev sahipliği yaptı. 28 Aralık 2011’de Roboski’de 34 Kürt gencinin katledildiği katliamı sırtlayıp gelen 2012, yine aynı acıyı omuzlayıp aramızdan ayrılıyor. Roboski’de yaşanan katliam ve ailelerin acıyla harlanan, hesap soran öfkesi, abartısız 2012’ye damgasını vurdu. Roboski, 2013’e girdiğimiz şu günlerde, hala aynı acıyla yüreğimizi kanatıyor, öfkemizi biliyor. Kürt ulusunun demokratik hakları için yürüttüğü mücadele 2012’ de bendine sığmaz bir şekilde, coşkunca aktı. Kimi zaman dağ başlarında gerilla namlusunda, kimi zaman zindanlarda açlık grevinde.

2012’de emekçiler için ölümün ortak adı “kaza”ydı. 700’yi aşkın işçinin “iş kazası” adı altında yaşanan cinayetlerde aramızdan ayrıldığı 365 günü geride bıraktık. Erzurum’dan Maraş’a; Mersin’den İzmir’e; İstanbul ve Ankara’ya iş cinayetleri hemen her yerde karşımıza çıkan acı bir gerçek oldu. Öte yandan bir yılın takvim yaprakları BEDAŞ’tan THY’ye; Antep Tekstil işçilerinden Togo’ya sınıfın birçok direnişini de belleğine aldı. Özellikle de yılın son günlerinde peş peşe gelen zafer haberleri umudumuzu büyüttü. Köylüler ise yılı, dünya çapında yaşanan gıda krizinin etkileriyle boğuşarak geçirdi.

2012, düzenin cinsel, ulusal ve sınıfsal kuşatmaya aldığı emekçi kadınlar için de öfke doluydu. Her gün ortalama 5 kadının kadının cinayete kurban gittiği ülkemizde, şiddet yaşamımızın ayrılmaz bir parçasıydı. Roboski’de yaşanan katliamda suçüstü yakalanan Erdoğan’ın kürtaj çıkışı zihnimizde silinmez izler bıraktı. Bu saldırıya karşı emekçi kadınların ortaya koyduğu direniş de 2012’nin hafızalarına kazındı.

2011’den Arap isyanlarının sinerjini devralan 2012, Bahreyn’den Tunus’a; Filistin’den Mısır’a yeni gelişme ve çatışmalara kapılarını açtı. Halkların adalet ve özgürlük talebiyle mücadeleyi bırakmadığı Ortadoğu yıl boyunca da adeta kaynayan kazandı.

2012 yılının finalini ise yine Erdoğan yaptı! Başbakan ODTÜ’de katıldığı bir açılış törenini protesto eden öğrenci gençliğe uygulanan polis terörünü sahiplendi! “Memleket bunlara kalmışsa batmış!” diyerek gençlikten korkusunu göstermekle kalmadı, aynı zamanda “memleketin battığını” ilan etti!

AKP hükümetinin devrimci, ilerici ve yurtseverlere yönelik saldırıları; toplumun dönüşümü adına attığı adımlar elbette en fazla tartıştığımız başlıklardan biriydi. Suriye’de yaşananlar bağlamında yürürlüğe konulan politikalar da yaşamımızı derinden sarsan gündemler arasındaydı.

Ve elbette 2012, 40. mücadele yılımıza, bu çerçevede yürüttüğümüz coşkulu deneyimlere şahit oldu.

Başarılar/Serkeftin

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu