Devrim; dünyadaki toplumsal ilerleyişini gelişken sonuçları doğrultusunda, bir toplumun kabuğuna sığmayıp tohum gibi patlaması ile ilerleyen sosyal bir sıçramanın, zorunluluk adıdır. Devrim yeryüzü küresi içinde özgürleşmenin adını taşır.
Durmadan akıp giden, hedefi daima zafer olan önündeki bendini yıkarak düşleri gerçeğe dönüştüren akımdır.
Öylesine coşkun akan bir nehirdir ki; önüne çıkan her karşı duruşu, köylünün orağı, proletaryanın çekici olup düşmanın kafasına vurarak aydınlığa akar.
Yoldaşlar; saflarımızı sıkı tutarken zafer yolunda devrimcileştirip her güne yeniden yeniden örgütlenip bu kızıl nehirde tüm halkımızı, önümüze çıkan engelleri yıkarak özgür geleceğe taşımalıyız. Nasıl ki onlarca yoldaşımız kendi bedenlerini kazanacağımız günün inancıyla, ezilen halkına siper ederek düşmanla cüreti kuşanıp çarpışarak şehit düşmüş ise kavgaya olan bağlılığı ideolojisindendir.
Gün artık okuyarak da, yazarak da savaşma günüdür. Bilinç ve irade mücadelemize yön veren sarsılmaz güçtür. İktidara ulaşma hedefimiz cesaretle çarpışan kitap ve kalemlerimizin bir mavzer gibi kullanılmasıyla zalimleri, diktatörleri, sömürücüleri dize getirmekten geçer.
Özgür geleceğe olan inancımız, onun uğrunda bedel ödemeyi göze alanların cesaretimizle; tarihsel ilerleyişimizin yolunda, güneşe uğurladığımız özgürlük savaşçılarının kararlılığı doğacak güneşi koparıp almak içindir.
Düşleri gerçeğe dönüştürme izinde kavgamızı halkımızın kurtuluşuna adayıp, yönümüzü aydınlatan Maoizm’in ışığı karşısında İbrahim’ den, beş kızıl karanfile sınıf bilincini, önderlik bilincini kuşanıp, yaşamlarını tereddütsüz feda eden yoldaşlarımızın yaşamları yaşamamız, savaşı savaşımızdır.
Bugünü yaratan yapıtaşlarımız şehit yoldaşlarımızı anarken onların şahsında tüm dünya ve komünizm şehitlerinin anısı önünde saygıyla eğiliyor ve onların mücadelelerini daha yükseklere çekeceğimize ant içiyoruz.
Gülsuyu Partizan Okurları
