Güncel

İnsan Taciri Kapitalizm

4 Ekim 2013. Bu tarihi herkesin değişik bir anlamı olabilir, fakat tarih sayfalarına yeni bir insanlık dramı olarak geçti. İtalya’nın Lampedusa Adası açıklarında 500 göçmeni taşıyan gemi su alıp battı. 130 göçmen hayatını kaybetti, 300 civarında göçmen ise kayıp.

Bu dram ne ilk ne de son. Göçmenlerin umutla başlayan yolculuğunun dramatik sonu. Tek bir amaçları var. “Daha iyi bir hayat.” Yaşadıkları yeri sırf bu amaçla terk ediyorlar. Kendilerine yaşam imkanı tanınmayan bu yerleri…

Bizler onlardan ancak öldükleri zaman ya da yakalandıkları zaman haberdar oluyoruz. Kaç kişi olduklarının nereden gelip nereye gittiklerinin ve hangi ülkelerden olduklarının dışında başka bir şey yer almıyor haberlerde. Göçmenliği, mülteciliği doğuran nedenler canı pahasına göçmenliğin tercih edilmiş nedenleri kimse sormuyor, sorgulamıyor. Fakat onlar onar, yüzer ölmeye devam ediyor.
Yasadışı-kaçak yollardan kendi imkanlarıyla yada bu işi ticarete döken insan kaçaklarına binlerce dolar vererek umut yolculuğuna çıkıyorlar. Genellikle daha iyi bir yaşam umudu gördükleri ülkelere gidiyorlar. Bir gemi ambarına ya da bir kamyon kasasına istif edilerek taşınıyor göçmenler. Yasadışı-kaçak olmanın faturası, havasız aç, susuz, tuvalet ihtiyacından bile yoksun yüzlerce kilometre yol giderek ödeniyor ilk başta. İnsan yerine konmuyorlar. Facia olarak nitelendirilen kazlara dışında havasızlıktan açlıktan ve susuzluktan daha yolda yaşamlarını yitiriyorlar. Gençler var içlerinde yaşlılar da. Kadınlar var daha kundakta olan çocuklar da. Tek amaçları var daha iyi bir yaşam.

Kimisi savaştan kaçıyor, kimisi açlıktan, yoksulluktan. Her bir göçmenin ayrı bir hikayesi var. Nedeni ya da hikayesi ne olursa olsun hepsi aynı kapıya çıkıyor: Kapitalizm.

Lampedusa Adası açıklarında boğularak yaşamını yitiren göçmenler açlığın pençesinden kaçan Eritre ve Somaliliydiler. Göçmenliğin tek nedeni bu değil. Suriyeliler savaştan; Iraklılar Sünni-Şii çatışmasından, Afgan ve Pakistanlılar kaos ortamından; Asyalılar, Güney Amerikalılar, neo-liberalizmin soyup soğana çevirdiği ülkelerde yaşayanlar yoksulluktan kaçarken aynı sonla karşılaşıyorlar.

Bugün, dünya genelinde göçmen nüfusun hızla arttığı tartışılıyor. İnsanca yaşam için insanlar evlerini şehirlerini yurtlarını ter ediyor. Yüzde 99’un yaşam olanaklarını tüketen dünya zenginliğini yüzde birin ayağının altına seren kapitalizmin marifetidir bu.

Göçmenlerin, kendi ülkelerinde yaşam olanaklarının yok eden onlarca açlığa, yoksulluğa sefaleti yaşatan tüm maddi imkanları ortadan kaldıran ve onların daha zor yaşam koşullarını tercih etmelerine neden olan yine kapitalizmdir.

Kendi yarattığı sorunu kâr alanına çeviren, göçmenleri ucuz işgücü ve hatta köle olarak kullanan, göçmen kadınları seks işçisi haline getiren insanlığa dünyadaki cehennemi yaşatan insanlığa modern köleliği yaşatan insan taciridir kapitalizm. (Bir okuru)

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu