KESK’e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) yazılı açıklama yaparak, dün Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle tarikat ve cemaatlere kapıların sonuna kadar açıldığına dikkat çekti.
Yerel seçimlerin öngününde Resmi Gazete’de yayımlanan bir yönetmelikle eğitim ve yurt faaliyetlerinde önemli bir değişiklikler yapıldığını kaydeden Eğitim-Sen, yönetmelikle, eğitim ve yurt faaliyetleri için kamu arazisinden faydalanma imkanı tanınan “vergi muafiyeti tanınan vakıflar ile kamu yararına çalışan dernekler” ifadesi kaldırılarak her türlü vakıf ve derneğe bu imkanın tanındığına dikkat çekti.
Siyasi iktidar tarafından makbul görülen tarikat ve cemaatlere bağlı tüm dernek ve vakıfların artık kolaylıkla eğitim ve yurt faaliyeti yürütebileceğine dikkat çekilen açıklamada, “Yaşanan onca acıya ve istismar edilen, tacize ve tecavüze uğrayan çocuklarımıza rağmen siyasi iktidarın böylesi bir karar almış olması tüm açıklığı ve netliğiyle siyasal bir tercihtir” denildi.
AKP-MHP iktidarının tarikat ve cemaatleri “yol arkadaşı” olarak gördüğü vurgulanan açıklamada, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, “Sizin tarikat, cemaat dediğiniz bizim sivil toplum kuruluşu (STK) dediğimiz yapılarla protokol yapmaya devam edeceğiz” sözleri hatırlatıldı. Siyasi iktidar temsilcilerinin bu düzenlemeyle tarikat ve cemaatlere kapıları sonuna kadar açacağının bir gerçek olduğu vurgulanan açıklamada, “Eğitim Sen olarak, çocuklarımızın haklarını yok sayarak siyasi ikbal ve çıkar hesapları yapanlara, tarikat ve cemaatler eliyle çocuklarımıza yaşatılan zulmü yok sayanlara, eğitim hizmetini tarikat ve cemaatlerin eline bırakanlara, eğitim ve barınma gibi en temel hakları karanlıkta boğmak isteyenlere sözümüz de açık ve nettir” diye kaydedildi.
Eğitim ve bilim emekçileri olarak öğrencilerine sahip çıkacaklarını vurgulayan Eğitim-Sen, “Bu ve benzeri her adımınızı ısrarla yargıya taşıyacak, yaptıklarınızı unutturmayacağız! Devletin tüm imkanlarını ve kamu kaynaklarını uğruna seferber ettiğiniz tarikat ve cemaatleriniz karşısında bilimsel ve laik eğitimi tüm gücümüzle savunmayı sürdüreceğiz! Yürüttüğünüz toplum mühendisliği karşısında farklılıklarımızla birlikte eşitçe ve özgürce yaşayabileceğimiz bir toplumu var etmek için asla geri adım atmayacağız” dedi.
