H. Merkezi: Taksim Gezi Parkı’na yönelik saldırıyla başlayan ve ülke genelinde milyonları sokağa döken direnişin 6. gününde Cezayir, Fas ve Tunus’a “gezi” bahanesiyle kaçan ve “topu ardında bıraktıklarına atan” Başbakan Erdoğan gece saat 01.45’te İstanbul Atatürk Havalimanı’na indi. Gövde gösterisi yapmak için bir araya gelen AKP’li bir gruba açıklama yapan Erdoğan, “Sandık dışında hiç kimse bu emanete kast edemez. On buçuk yıl boyunca bu emaneti kutsal bilip canımız gibi koruduk. Bundan sonra da canımız gibi korumaya devam edeceğiz” diyerek saldırılara devam edileceğinin mesajını verdi.
Polisle kol-kola, Erdoğan karşılamaya
Ülke genelinde sokaklara dökülen milyonlarca insana “marjinal”, “çapulcu” diyen Başbakan R.T. Erdoğan, Cezayir, Fas ve Tunus’a giderek ülkeden uzaklaşma yolunu tercih etmiştir. Gittiği ülkelerde de protestolarla karşılaşan Erdoğan, yaptığı konuşmalarda hakaret ve tehditlerini ve haklarını arayan insanları terörize etme çabalarını sürdürmüştür.
Bu gece ülkeye geri dönen Erdoğan; bakanları, milletvekilleri ve bine yakın bir kalabalık tarafından karşılandı. Daha önce polis kıyafeti giydirilerek ya da eli sopalı ve sivil giyimli bir şekilde polisle organize içinde eylemcilere saldırdıklarına dair kanıtları ortaya çıkan AKP’liler, bu kez havaalanına yakın yerlerde kitleyi terörize etmiş durumda.
“Güvenlik önlemlerini” üst seviyelere çıkaran çok sayıda çevik kuvvet polisinin yanı sıra TOMA aracı da hazır bulundu.
Çapulcu değil, bu kez vandal
Havaalanına gece 01.45’te iniş yapan Erdoğan’ın ilk işi kendisini karşılamaya gelenlere bir açıklama yapmak oldu. Ülke dışında oldukça “dolan” Erdoğan’ın telaşı konuşmalarından da belli oluyordu.
“Hepinizi hasretle ve muhabbetle selamlıyorum. Bu saatte, bu güzel İstanbul gecesinde muhteşem bir coşkuyu, sarsılmaz bir kararlılığı ve bu heyecanı yaşattığınız için teşekkür ediyorum” diyerek sözlerine başlayan Erdoğan, “Biz hiçbir zaman gönüller yıkmanın tarafında değil, gönüller yapmanın tarafında olduk ama dik durduk dikleşmedik. Bizim kavgayla işimiz olma. Çatışmayla, vandallıkla, vurup kırmakla yakıp yıkmakla işimiz olmaz” dedi.
Anlaşılan o ki Erdoğan “gezi”deyken ülke gündemini pek takip edememiş… Yoksa polisinin her yeri nasıl yakıp yıktığını, 3 insanı nasıl öldürdüklerini, binlerce yaralı ve gözaltıları mutlaka duyardı! Savaş alanına dönen sokakları görürdü!
“3-5 çapulcu”yu bu kez de “Vandallıkla” suçlayan Erdoğan, son olarak açıklamasında “Biz nasıl demokrasiye seçime milli iradeye saygılıysak herkesten çok haklı olarak bize de saygılı olmaların istiyoruz. Biz yola çıkarken hedef ileri demokrasidir. Ve bunu başaracağız. Kardeşlerim emaneti veren millettir. Emaneti alacak olan da sadece millettir. Millet dışında hiç kimse gelip de bu emanete el uzatamaz. Sandık dışında hiç kimse bu emanete kast edemez. On buçuk yıl boyunca bu emaneti kutsal bilip canımız gibi koruduk. Bundan sonra da canımız gibi korumaya devam edeceğiz” saldırılara devam edileceğinin mesajını verdi.
