1 Mayıs ve kampanya çalışmaları
1 Mayıs ve 18 Mayıs çalışmaları Xozat’ta başladı. Çalışmalar kapsamında Partizan ve DDSB’nin çıkartmış olduğu 1 Mayıs afişleri ve İbrahim Kaypakkaya afişleri yoğun bir şekilde yaptık.
Xozat merkez, Xozat-Dersim ve Xozat-Pertek yoluna yapılan afişlerin yanı sıra çok sayıda bildiride halka ulaştırıldık. Faaliyet sırasında gazetemiz Özgür Gelecek’in dağıtımını da yaptık.
Halkımızdan olumlu tepkiler aldığımız çalışmamız sırasında Hozat “emniyeti” de faaliyetimizi engellemek ve korku ortamı yaratmak için sürekli olarak tacizde bulunmuştur. Gençlere “bu afişleri kim yapıyor, bunlar yasadışı, onları alacağız” diyerek ortamı terörize etmeye çalışmıştır.
Kendi içimizde kutuplaşarak egemenlere fırsat vermeyelim
Çalışmalarımız sırasında Xozat yerelinde yaşanan ve karşılıklı kutuplaşamaya zemin hazırlayan sorunu da çalışmalarımızın bir parçası olarak ele alarak sorunu anlama ve görüşlerimizi ifade etme fırsatı bulduk.
Xozat’ta yeni açılan VİP taşımacılık ve 7 Nolu minibüs kooperatifi arasında yaşanan ekonomik temelli sorun istenmeyen şekilde büyümüştü. 7 Nolu kooperatifin belediye karşı yaptığı basın açıklamasından sonra, Partizan’ın da içerisinde yer aldığı devrimci ilerici kurumlar da soruna dair Xozat yerelinden bir bildiri yayınlamıştı.
Bu yayınlanan bildiriden sonra kurumumuzu ziyaret eden 7 Nolu kooperatifte çalışan emekçiler bildirinin diline ve üslubuna dair eleştirilerde bulunmuştu. Bizler de bu çalışmalarımız vesileyle kooperatifte çalışan emekçilerin talebi üzerine kendileriyle bir toplantı yaptık.
Toplantıda, halk arasında yaşanan sorunların karşılık eleştiri ve özeleştiriyle, birbirini anlayarak çözüme kavuşturulabileceği, halkın kendi arasında kutuplaşmasının ancak egemenlerin işine yarayacağı, Xozat’ta yozlaşmaya karşı ortak mücadele etmek gerektiği konusunda düşüncelerimizi ifade ettik.
Partizan ve Kaypakkaya korkusu
Xozat emniyeti çalışmalarımız sırasında sürdürdüğü tacizi gece yarısı afişlerimizi yırtarak sürdürmüştür. Geçtiğimiz yıllarda da Kaypakkaya korkusundan kaynaklı faaliyetçilerimiz gözaltına alınmış ve afişlerimiz sökülmüştü.
Yabancısı olmadığımız bu saldırganlık Kaypakkaya’yı sahiplenme ve savunma mücadelemizde bize engel olmak bir yana daha fazla mücadeleye sarılmamıza vesile olacaktır. Egemenler ve onların kolluk kuvvetleri korkmakta haklılar çünkü onların kanlı zulümlerini yıkacak meşale katledilmesinden 40 yıl geçmesine rağmen ardıllarının elinde yanmaya devam ediyor.
Ertesi gün çalışmalarımıza devam ederken afişlerimizin söküldüğünü fark ettik. Bunun üzerine bu saldırganlığı protesto etmek ve devleti Kaypakkaya korkusunu halka anlatmak için basın açıklaması yapma kararı aldık. Hozat’ta bulunan dost kurumları gezerek açıklamaya destek vermeye çağırdık. Kahvehanelerde Hozat halkını açıklamaya destek vermeye çağıran konuşmalar gerçekleştirdik.
Açıklamayı yapan arkadaşımız; “Daha önceki yıllarda Hozat emniyetinin sabıkalı olduğunu yapmış olduğu fişlemelerden biliyoruz. 1 Mayıs ve Kaypakkaya afişlerimizi yırtarak sabıkalarını bir kez daha tescillemişlerdir. 40 yıl önce katledilen İbrahim Kaypakkaya’nın mahkemelerde bile yargılanmadığı halde devletin önderimizi suçlu ilan etmesi bizler açısından manidardır. Onların asıl korktukları önderimizin sistemin böğrüne hançer gibi saplanan düşünceleridir. Bugün bu korkudan anlaşılacağı gibi onun düşünceleri güncelliğini koruyarak devam etmektedir. Egemenlerin sahte barış söylemlerinin ayyuka çıktığı böyle bir süreçte, barışta ne kadar samimi oldukları gün gibi ortadadır. Önderimizin ateşlediği bu meşale sönmeyecektir. Buna egemenlerin gücü yetmeyecek” dedi.
Açıklama sırasında “Yaşasın Devrimci Dayanışma”, “Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz” sloganları atıldı.
Eyleme EMEP, BDP, ÖDP, DHF temsilcileri ve sanatçı Ali Asker de katılarak destek verdi. Açıklamadan sonra eyleme destek veren kurumlarla birlikte devrimci dayanışmanın güzel bir örneği verilerek afişlerimiz tekrar asılmıştır.
[widgetkit id=30]
