Evvel Temmuz Festivali, Munzur Kültür ve Doğa Festivali ve Erzincan’da yapılan festivallerin ardından şimdi de İstanbul’da mahallelerde yapılacak olan yerel festivallerin startı veriliyor. Bu yıl içerisindeki festivallerin Cumhurbaşkanlığı (CB) seçimleriyle buluşması bizler açısından belli olumlulukları da sağlamış oldu. Bu festivallerde boykot tavrımız ve yerelin gündemleriyle ilişkili materyaller hazırlanarak çalışmalara başlandı. Öncesinde belli hazırlıklar yapmak, kafa yorarak emek harcamak festivallerde görünürlüğümüzü artırmış haliyle kitlelerin de ilgisini çekmiştir. Şimdi bu deneyimlerden yola çıkarak önümüzdeki festivallerin politik ve pratik hattını belirleyerek kitlelere gitmenin, kitlelerle buluşmanın, illaki örgütlenmenin yol ve yöntemlerini daha yoğun tartışmalıyız.
Mahallelerde yapılan festivaller yoksul emekçilerin yaşadığı yerler genelde ve genellikle kuruluş festivalleri olarak algılanan, kutlanan bir özelliğe sahip. Buraların diğer bir özelliği ise devrimcilerin kanıyla canıyla, emeğiyle yaratılmış mahalleler, semtler olmalarıdır. Ancak üzücüdür ki bugün bu mahallelerin hemen hemen hepsinde devrimcilerin güç kaybetmesinden de kaynaklı çeteler cirit atmakta, halk gençliğini devlet desteğiyle zehirlemektedir. Buradaki ana aktör yine tanıdık devletin kendisidir. Çeteler eliyle yozlaştırmayı yaygınlaştırmak, halk gençliğini uyuşturmak, devrimcilerin etki alanlarını daraltmayı hedeflemekte bonzai vb. uyuşturucu maddelerle halk gençliğini ölüme sürüklemektedir. Bu durumda olan birçok mahalle ve semt sayabiliriz. 1 Mayıs, Gülsuyu, Şahintepe, Okmeydanı vb. Ayrıca bu mahallelerin neredeyse tamamında kentsel dönüşüm projeleri de bu yöntemlerle hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Bizler açısından festivallerin önemi kuruluşlarından ve yaratılan devrimci geleneği yadetmekten daha ileri geçip yerelin ve kitlelerin gündemiyle buluşan somutlanan pratikler olmalıdır. Kaldı ki kitlelerin gündemi zaten bizim gündemimizdir. Öyleyse festivallerin bir ayağı bizler açısından çeteleşme, yozlaşma ve kentsel dönüşüm olacaktır.
Diğer bir konu kitlelerin gündemi Rojava ve Şengal’dir. Ezidilerin yaşadığı katliam ve buna karşı Kürt hareketinin verdiği onurlu direniştir. Kitlelerin en fazla tartıştığı, sorguladığı, sorgulamak durumunda kaldığı IŞİD’dir. IŞİD’in ne olduğunu, arkasında TC devleti gibi katliamcı devletlerin bulunduğunu anlatmak ve yok sayılan, açlığa, susuzluğa ve ölüme mahkûm edilen halkların, ulusların yanında yer almak ve aktif mücadelenin koşullarını yaratmak görevlerimiz arasındadır. Bu kapsamda gazetemiz Özgür Gelecek’in başlatmış olduğu kampanya olumlu bir örnek olmakla birlikte geliştirilmeli ve genişletilmelidir. Kitleye gitmedeki en önemli araçlarımızdan biri olan yayın faaliyeti bu dönemde daha da etkili bir araç olacaktır. Haliyle bu kapsamda daha fazla kitleye gidilmeli, daha fazla emek harcanmalı, illa da örgütlenilmelidir. Festivaller tam da yukarıda saydıklarımızın iyi bir aracı olacaktır, olmaktadır.
Peki, nasıl iyi bir araç olacaktır?
Başta da ifade ettiğimiz gibi organize olmak, planlı çalışmak, plan yapmak yürüteceğimiz çalışmalarda en büyük yardımcımız olacaktır. Faaliyet yürütecek, yürüten yoldaşların festival süresince görev tanımlaması da bu kapsamda olmalıdır. A/P çalışmalarında, iaşeye, dağıtımlardan stant çalışmalarına kadar hangi gün hangi saat ne yapılacağı planlanmalı, yapılan plana uymak içinde irade gösterilmelidir.
Planların hayat bulması kolektif çalışmayla başarılacak bir olgudur. Birkaç yoldaşla bütün pratiklerin, planların uyumlu olması mümkün değildir. Başta bütün yoldaşlar görev almaya istekli olmalı verilen görevleri tamamlamak için hazırlık yapılmalıdır. Ayrıca alınan ve kabul edilen görevlerle yoldaşların görev bilinci ve inisiyatifi de gelişecektir. Stantlarda görselliği sağlamak, ziyaret eden kitleyle ilişki kurmak önemli bir yerde durmaktadır. Festivallerde kitleye gitmek esastır. Kitlelerden öğrenmek, kitlelere öğretmek hepimizin tanığı kavramlardır. Bu kavramların hayat bulması için belirlenen gündemlere dair hazırlıklar araştırmalar yapılarak şovenizme de darbe indirmek hedeflenmelidir. Bu temellerle çalışmalarımıza yaklaştığımızda örgütlenmemiz için hiçbir engel olmayacaktır. Kitleye gidelim, planlı çalışalım, kolektifi esas alalım, örgütlenelim!
