Gazze’deki El-Ahli Baptist Hastanesi’ni vuran ve çoğu çocuk ve kadın yüzlerce Filistinlinin ölümüyle sonuçlanan büyük patlamayla ilgili İsrail ordusunun iddiaları çok sayıda soruşturmayla çürütüldü.
17 Ekim Salı günü Gazze’deki El-Ahli Vaftiz Hastanesi’ni vuran büyük patlama, çoğu çocuk ve kadın yüzlerce Filistinlinin ölümüyle sonuçlandı.
İsrail ordusu olayın Filistinli direniş grubu İslami Cihad tarafından fırlatılan bir roketin yanlış ateşlenmesi sonucu meydana geldiğini iddia ederek sorumluluğu reddetti.
Ancak yapılan çok sayıda araştırma İsrail ordusunun iddiasını çürütmekle kalmamış, aynı zamanda İsrail’in anlatısının tamamen uydurma olduğunu da ortaya koymuştur.
Adli Mimari
Üniversite merkezli bağımsız araştırma kuruluşu Forensic Architecture, Al-Haq ve Earshot.ngo tarafından yapılan ortak bir analiz, İsrail’in açıklamasına “önemli ölçüde şüphe düşürüyor”.
Forensic Architecture, sosyal medya platformu X’te yaptığı bir dizi paylaşımda “3D analiz, çarpma kraterinin güneybatı tarafında radyal parçalanma modellerinin yanı sıra kratere kuzeydoğudan giren sığ bir kanal gösteriyor” diye yazdı ve ekledi:
“Analizimizi gözden geçiren araştırmacı ve patlayıcı silah uzmanı Chris Cobb-Smith (@CobbSmith), parçalanma modellerinin, merminin IOF tarafından iddia edildiği gibi batıdan değil, Gazze çevresinin İsrail kontrolündeki tarafının yönü olan kuzeydoğudan geldiğini gösterebileceğini kabul ediyor.”
Forensic Architecture’a göre, “krater boyutunun analizi, IOF insansız hava araçları tarafından yaygın olarak kullanılan Spike veya Hellfire füzesinden daha büyük bir mühimmata işaret ediyor.”
İsrail ordusunun hastaneyi vuran füzenin güneybatıdan geldiği iddiası da bağımsız ses analizi yapan Earshot.ngo tarafından yalanlandı.
Earshot ayrıca İsrail ordusu tarafından yayınlanan ve Hamas üyeleri arasında geçtiği iddia edilen ve İslami Cihad’ı saldırıyla ilişkilendiren ses kaydını da analiz etti. Earshot’a göre “bu kayıt manipüle edilmiştir ve güvenilir bir kanıt kaynağı olarak kullanılamaz”.
El Cezire Soruşturması
Al Jazeera’nin Sanad Ajansı tarafından yapılan bir başka araştırmada ise El-Ahli Baptist Hastanesi’ne yapılan saldırıdan önce kuşatma altındaki Gazze Şeridi’nden İsrail’e fırlatılan tüm roketlerin İsrail Demir Kubbe sistemi tarafından engellendiği ortaya çıktı.
Al Jazeera’nin haberine göre, “Soruşturma, İsrail’in açıklamalarının, çeşitli kaynaklar tarafından kaydedilen parıltılardan birinin bir roketin teklemesi olduğuna dair bir hikaye oluşturmak için kanıtları yanlış yorumladığını ortaya koyuyor.”
“Sanad’ın analistleri tüm videoların ayrıntılı bir incelemesine dayanarak, İsrail’in tekleme olarak nitelendirdiği parlamanın aslında İsrail’in Demir Kubbe füze savunma sisteminin Gazze Şeridi’nden ateşlenen bir füzeyi durdurması ve havada imha etmesiyle tutarlı olduğu sonucuna vardı.”
Mühimmat Uzmanı: Kraterlerin Olmaması ‘Yakınlık Fünyesi’ Kullanıldığını Düşündürüyor
İsrail ordusu, görünür derin kraterlerin olmaması nedeniyle patlamanın bir hava saldırısı sonucu meydana gelmiş olamayacağını iddia eden görüntüler yayınladı.
Ancak emekli subay ve mühimmat uzmanı Engin Yiğit Daily Sabah’a verdiği bir röportajda şunları söyledi
“Yakın fünyeli ya da yakın sensörlü bombalar patladıkları yerde krater oluşturmayabilir.”
“Gazze’deki hastane saldırısı da benzer bir saldırı olabilir. Bombanın ne kadar yüksekte patlayacağı kullanıcı tarafından ayarlanabiliyor” diyen Yiğit, saldırının MK-84 güdümlü bomba ile gerçekleştirilmiş olma ihtimalinin güçlü olduğunu öne sürdü.
