Kadın

Gazete Newaya Jin 15 yaşında

4 Nisan 2005’te “Yaşamınızda yeni bir sayfa” sloganı ile yola çıkan Newaya Jin 15. yayın yılını kutluyor. 2005’ten bu yana Avrupa’da aylık periyodlarla çıkan kadın gazetesi Newaya Jin, 15. yayın yılını tamamladı.

H. Merkezi: 4 Nisan 2005’te “Yaşamınızda yeni bir sayfa” sloganı ile yola çıkan Newaya Jin 15. yayın yılını kutluyor. 2005’ten bu yana Avrupa’da aylık periyodlarla çıkan kadın gazetesi Newaya Jin, 15. yayın yılını tamamladı.
4 Nisan 2005’te “Yaşamınızda yeni bir sayfa” sloganı ile yola çıkan Newaya Jin’nın ilk sayısı ise kadınlar açısından önemli bir mücadele alanı olan şiddete karşı “Katliamlara geçit vermeyeceğiz” manşetiyle çıkmıştı.
Yayın hayatına başladığı ilk günden bu yana kadın basıncılığına yeni bir soluk getiren Newaya Jin, Künye’sine eklediği şu ifadeler ile kuruluş amacını özetliyor: “Newa; kadın kimliğini ve varlığını yadsıyan, baskılayan; kadını reyting ve tiraj artışı ‘malzeme’si olarak gören erkek medya aklına karşı mücadelede ve alternatif özgür medyacılıkta iddia sahibidir.”
15 yılda görünmeyeni görünür kıldı
“Özel alan’lardan kamusal alanlara, akademi dünyasından sokaklara, Batı dünyasından Kürdistan dağlarına, çocuklardan gençliğe, politikadan mizaha, tarihten güncele; ekonomi, ekoloji, jineoloji, sağlık, siyaset, savaş, göç, direniş, mücadele gibi kadın ve yaşama dair her gündeme ilgili olan gazetemiz, kadın basıncılığında hasır altı edilen, gözden kaçırılan, haber değeri olarak görünmeyeni görünür kılma arayışında olmuştur” iddiasını 15 yıllık yayın hayatında koruyan Newaya Jin, bu zaman diliminde Avrupa’da yaşayan okurların gündemini önceleyerek, bölge ve dünyadaki gelişmeleri de teğet geçmedi.
Kürtçe ve Türkçe yayın yapan gazete, 15 yıla 169 sayının yanı sıra birçok araştırma, kitap, broşür ve proje de sığdırdı.
Kadınların hayatına dokundu
Binlerce abonesi olan ve internet sitesi üzerinden de takip edilebilen Newaya Jin, girdiği her evde kadınların bilincine, yüreğine ve hayatına dokunmayı başardı. Gazetenin hazırlık sürecine dair bilgileri paylaşan Yayın Kurulu, gazetenin ismi, yayın çizgisi, sayfa formatları, sloganı, mizanpajı vb. üzerinde yoğun bir çalışma sürecini geçirdiklerini aktardı.
Gazetenin, otuz yılı aşkın bir süredir Avrupa’da hem ulusal hem de kendi hakları için mücadele eden Kürt kadınlarının ihtiyacının bir ürünü olarak doğduğunu ifade eden kurul, Newaya Jin’in kadın mücadelesinde yeni bir soluk, bakış ve başlangıç olduğunu vurguladı.
Eril medyaya karşı net tutumun sahibi oldu
Bölge ve dünya gündemini kadın penceresinden sayfalarına taşıyan ve görünür kılan gazete, eril medyaya karşı alternatif kadın haberciliğinde iddia sahibi oldu.
Konuya ilişkin kurul Newaya Jin’ın medyayı; ötekileştiren, şiddeti körükleyen eril sisteme karşı bir mücadele alanı olarak gördüğünü belirterek, gazetelerinin kadın kimliğini öteleyen, erkekliği kışkırtarak kadın kırımını teşvik eden her türden ideolojilere ve onların sözcülüğünü yapan eril medyaya karşı net tutumun sahibi olduğunun altını çizdi. Kurul, “Toplum, kültür-sanat, güncel, spor, ekoloji, gençlik ve çocuk kategorilerinden oluşan sayfalarda ekonomiden politikaya, sağlıktan spora, tarihten mizaha, jineolojiden ekolojiye, savaştan göç’e, bireyden topluma, ‘dünya’dan Kürdistan’a hayata dair her konuyu gündemine alan gazete, kadınların, çocukların, gençlerin, toplumun dili, kalemi ve sesi olmanın gayreti içerisinde oldu” diye ekledi.
Gazete ilk sayısından bu yana kadın mücadelesinde iz bırakan, öne çıkan, başaran kadınların portrelerine de genişçe yer verdi.
Ortak emeğin ürünü
Yayın kurulu gazeteleri için “Yazarından editörüne, dağıtımcısından okuruna kadar kadınların ortak emeği sonucu yayıncılığını mümkün kılan Newaya Jin, özgün ve ilkeli yayıncılıktan taviz vermedi. Bu içerik ve yayın çizgisi ile kadınlar tarafından büyük bir özveri ile sahiplenilen gazete kendisini bu günlere kadar taşırmayı başardı” ifadelerini kullandı.
Jîn, Roza, Jina Serbilind’ın izinden…
Gelenek olarak kendisini Jîn, Afretî Azad, Jinî Emro, Jina Serbilind, Kadının Sesi, Zîna Nû, Roza gibi yayınların mirasına dayandıran Newaya Jin, “Gerçekler karanlıkta kalmayacak” diyen bu geleneğin savaşçılarının kavgasının takipçisi oldu.
Yayın kurulu son olarak da gazeteleri için şunları belirtti: “Hakikatin sesi ve savaşçısı olma uğruna yaşamlarını feda eden Emel Çelebi, Ronahi, Gurbetelli, Zeynep, Şilan, Zilan, Arjin, Sarya, Nujîyan ve Denizler’in kalemlerini devralmayı, mücadelelerini sürdürmeyi insani, vicdani, ahlaki ve mesleki bir sorumluluk olarak gördü.”
Kaynak: jinnews
Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu