İstanbul: Açıklamada ilk olarak HDK Eşgenel Başkanı Gülistan Kılıç Koçyiğit konuştu. Koçyiğit Marmara Bölgesi’nde bulunan hapishanelerin sistematik olarak ziyaret edildiğini aktarırken heyetin de bu ziyaretlere katıldığını belirtti. Açlık grevlerinin sonlandığını ancak sonrası sürecin de önem taşıdığını vurgulayan Koçyiğit “Hali hazırda bize yansıyan bilgilerden şunu söyleyebiliriz. Bu süreci şöyle değerlendirebiliriz, süreç bakanlık tarafından kesinlikle iyi yönetilmiyor”
Bakanlığın bu konuda herhangi bir işbirliğine de kapalı olduğunu belirten Koçyiğit birçok hapishanede tutumların özerk olduğunun altını çizerek açlık grevi eylemcilerinin sağlığı konusunda hassas bir tutum içerisinde olmadıklarını vurguladı. Son olarak önümüzde bir bayram tatili olduğunu hatırlatan Koçyiğit bu süre zarfında hapishane kantinlerinin açık olması gerektiğini söyleyerek açıklamasını sonlandırdı.
‘Kamuoyunu hassas olmaya davet ediyoruz’
Koçyiğit’in ardından İHD İstanbul Şube başkanı Gülseren Yoleri seslendi. Yoleri 2 gün önce yapılan açıklamadan bu yana geçen süre içerisinde herhangi bir durumun değişiklik göstermediğini vurguladı. Bu süre içerisinde birçok hapishanenin kendi kararlarını aldığını belirten Yoleri hala birçok tutsağın doktor yüzü görmediğini vurguladı. Yoleri “Hastaneye sevklerle ilgili en baştan söylediğimizi tekrar söyleyeceğiz. Her açlık grevcisinin hastaneye sevkinin ve ardından tedavi sürecinin başlaması gerekirken bu gerçekleşmedi. Halen hastaneye sevk edilmemiş doktorla karşılaşmamış mahpuslar olduğunu biliyoruz” dedi.
Hapishanelerde tedavi sürecine yönelik personel olması gerektiğini vurgulayan Yoleri, olmaması halinde sorunlarında büyüyeceğini belirtti. Son olarak devlet kurumlarını göreve çağıran Yoleri kamuoyunu da bu süreçte hassas olmaya davet ederek konuşmasını sonlandırdı.
Yoleri’nin ardından İstanbul Tabip Odası’ndan Murat Ekmez konuştu. Ekmez tedavi süreçleriyle ilgili yaşanan sıkıntıların devam ettiğini heyet olarak da durumun takip edildiğini belirtti. Konuya yönelik hem İTO hem de TTB’den bildiri yayınlandığını ve bu bildiride yetkilileri uyardıklarını belirten Ekmez “Yetkililer bu süreçte bizi tatmin edecek açıklamalar yapmadı. Sağlık Bakanlığı da Adalet Bakanlığı da bu süreçte iletişime kapalı” dedi.
Tutsakların beslenmelerine yönelik bir çalışma yok
Bu sürecin meslekler arası multidisipliner bir şekilde yönetilmesi gerektiğini de vurgulayan Ekmez buna karşın ne doktorlarla ne de diğer kurumlarla iletişime geçemediklerini kaydetti. Hapishanelerde açlık grevini sonlandıran tutsakların beslenmelerine yönelik herhangi bir çalışmanın da olmadığını kaydeden Ekmez doktorların bu konuda hapishane idaresinin baskısı altında olabileceğini kaydetti.
Süreç içerisinde tutsakların bakımlarının yapılmaması sonucunda Wernicke-Korsakoff hastalığına yakalanabileceği hatta ölümle sonuçlanacak semptomların gelişebileceğini kaydeden Ekmez hekimleri bu noktada görevlerini yapmaya davet ederek açıklamasını sonlandırdı.
‘Türkiye’yi kendi yasalarına uyması için adım attırmaya çalışıyoruz’
Ekmez’in ardından Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nden Rengin Ergül tutsakların hapishane koşulları hakkında bilgi verdi. Ergül Türkiye’nin kendi yasalarına dahi uymadığını ve bu yüzden de direnişçilerin sağlık hakkına erişimlerine ulaşamadığını vurgulayarak “Tecrit yaşanıyordu, tecride karşı kendi yasalarına uysun diye adım attırdılar. Şimdi biz Türkiye’nin cezaevlerinde ki grevciler için sağlık hakkı konusunda kendi yasalarını uygulatmak için adım attırmaya çalışıyoruz” dedi. Hapishanede bir tutsağın dışardaki bir insandan farklı olan tek yanının alıkonulmak olduğunu belirten Ergül onun dışında sağlık hakkına ulaşmak konusunda dışardaki bir kişiden farkının olmadığını vurgulayarak tutsakların sağlık hakkına erişimlerinin bir an önce yerine getirilmesi gerektiğini söyledi.
Bu konuda çeşitli gerekçelerle bu hakkın yerin getirilmediğini vurgulayan Ergül, şimdi de bayram tatilinin gerekçe gösterildiğini belirtti. Ergül “Cezaevlerinde bazı mahpusların tedavileri gerçekleşmiş olabilir ancak tek bir kişi bile kalsa sağlığa erişim hakkının ihlal edildiği ve cezaevlerinde işkence ile kötü muamelenin devam ettiğini söyleyebiliriz. Ve bu noktada da biz bayram tatilini bir gerekçe olarak kabul etmiyoruz” dedi.
16 Aralık’ta açlık grevine başlayan tutsakların dahi doktorlara yönlendirilmediğini ve bu konuda yönergelerin çok açık olduğunu belirten Ergül, doktorlara sevk olunmaması halinde yaşanacak her türlü ihlalin mesulünün yine hapishane idaresi olduğunu belirtti.
Sevklerin gerçekleşmesi için başvurularının da sürdüğünü belirten Ergül, hastaneye sevk edilen tutsakların da işkenceye maruz kaldıklarını söyledi. Kandıra F Tipi’nde kalan bir müvekkillerinin kelepçeli olarak ring aracında sevk edildiğini ve baygınlık geçirdiği belirten Ergül buna karşın kendisine ambulans çağrılmadığını ve o halde ring aracında bekletildiğini söyledi.
Tutsakların maruz kaldığı işkencelerle ilgili takiplerin sürdüğünü ve bununla ilgili sorumlular hakkında şikayetleri hazırladıklarını belirten Ergül, sorumluları görevlerini yapmaya davet ederek açıklamasını sonlandırdı.
SES Anadolu Şube Başkanı Erdal Güzel de, toplumsal bir sağlık problemi olduğunu ifade etti. Tedavinin engellemesinin özel bir tutum olduğunu ve bakanlığın acilen tutumdan vazgeçmesi gerektiğini belirtti.
