GüncelManşet

Greif İşçileri: “ Yeni Greif’ler için, İşgal Grev Direniş”

 

 

Kartal: 106 gün süren ve kitlesel şekilde süren işgal süreciyle bir anda ilgileri üzerine toplayan Greif direnişi’nin ders ve deneyimleri, Kozyatağı Kültür Merkezi’ndeki Kozzy AVM Gönül Ülkü-Gazanfer Özcan Sahnesi’nde örgütlenen konferansta tartışıldı. Konferans’ta direniş sürecindeki işçilerin yanı sıra ÇHD ve BDSP temsilcileri de konuşma yaptı.

“İşgal, grev, direniş! Yeni Greifler için ileri!” şiarının sahne arkasına yansıtıldığı panel boyunca gerçekleşen oturumlarda, direnişin süreci ve dersleri aktarılarak yeni denewyimler için çıkarımda bulunuldu.

 

“Taban örgütlülükleri ve Komitelerin önemi anlaşılmıştır”

Devrim şehitleri şahsında saygı duruşu gerçekleştirilen etkinlikte, saygı duruşunun ardından ise “Tohum Yeşerince” adıyla hazırlanan sinevizyon izletildi. Sinevizyon gsterimin ardından ise İşgal sürecindeki işçiler konuşmalar yaparak örgütlenmeyi bu aşamaya kadar taşıyan süreci ve sendikal bürokrasinin tutumlarını tartıştılar. İşçilerden ilk sözü Orhan Purhan aldı.

Purhan konuşmasına, Greif’deki çalışma koşullarını aktararak başladı. Taşeron çalışma koşullarının örneklerini aktaran Purhan 44 taşeronun varlığından ve vardiya değişimlerinden bahsederken Gezi İsyanı’nın fabrikadaki örgütlenme üzerindeki etkilerine de değindi.

Purhan süreç boyunca Taşeronların kadroya alınması, 4 ikramiye gibi sosyal hakların kaznılması ve ücretlerin iyileştirilmesi talepleri ile hareket ettiklerini belirterek taban örgütlülüklerinin ve komite tarzı örgütlenmenin önemine işaret etti.

greif 2Daha önce yaptıkları iş bırakma eylemi ile işçiler arasında bir kaynaşmanın sağlandığına değinen Purhan, işçiler arasında demokratik mekanizmaları işletmenin gerekliliğini ve bununla güven inşa ettiklerini belirterek sendikanın karşı çıkmasına rağmen TİS sürecinde sürekli olarak işçilere toplantıları aktardıklarını ifade etti ve “Biz komite adına yaptığımız tüm görüşmeleri işçilere aktardık. Sendika buna karşı çıktı ama işçilerin güveni böyle kazanıldı” dedi.

İşçilerle eğitim çalışmaları aldıklarını belirten Purhan, fiili-meşru mücadele çizgisinde ısrar etmenin gerekliliğinin altını çizerek konuşmasını sonlandırdı.

Bir sonraki sözü ise direnişteki kadın işçilerden Emel Özyön aldı. Özyön 7 yıllık konfeksiyon çalışması koşullarını aktararak Greif’deki karşılaştıkları zorluklara değindi. Kadın bir işçi olarak patronların erkek egemen ve kadınları görmezden gelen bir zihniyeti olduğunu ifade etti.

greif 4Direniş sürecinde kadın işçilerde oluşan değişimi vurgulayan Özyön kurdukları Kadın Komisyonu ile yaptıkları panelleri, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliğini ve köprü eylemini aktardı. Kadınların bu süreçte değişim geçirerek özgüven kazandıklarını belirterek “kadın işçiler yerlerinde durmuyordu” dedi.

Son olarak söz alan Greif sürecinin örgütleyicilerinden olan ve daha sonra işten ayrılsa da sürekli olarak sürecin içerisinde olan eski DİSK Tekstil Sendikası Esenyurt Bölge Temsilcisi Engin Yılgın aldı. Yılgın konuşmasında süreç boyunca sendikanın tavrını tartışarak sendikal bürokrasinin direnişe dair tutarsız ve cepheden pozisyonunu aktardı.

İşten ayrıldıktan sonra sendikada çalışmaya başladığı sırada DİSK Tekstil başkanının “Herhangi yapıyla bağın var mı? sorusu ile karşılaştığını ifade eden Yılgın, sendikanın daha önceden örgütlü olduğu Ünsa’da neredeyse hiçbir hak kazanımının olmadığını belirterek Greif’de örgütlenme sürecinde de sendikanın çeşitli sıkıntılarla disiplinsiz yaklaştığını aktardı.

greif 3Direniş sürecinde de sendikanın işçilerin taleplerini sahiplenmediğini belirten Yılgın, işgal boyunca Tekstil Sendikası’nın ve DİSK’in atıl kalan tavrını örneklerle anlattı. Greif işgalinin fabrika kapanmadan başlamasının önemli bir avantaj olduğunu belirten Yılgın, sendikanın ve konfederasyonun, direnişe gerçekleşen polis saldırısında da pay sahibi olduklarını belirtti.

Yılgın’ın konuşmasının ardından birinci bölüm; Hollanda’dan FNV Sendika temsilcisi Ali Solmaz’ın mesajının okunması ve Senapa Stampa direnişçisiSalih Savaş, Punto direnişçisiHaydar Yeşil ve Feniş direnişçilerindenMehmet Doğan’ın konuşmalarının ardından sonlandı.

“Sınıf hareketini bu deneyimlerle inşa edeceğiz”

2. Bölümde ise konuşmaları ÇHD temsilcisi Av. Bülent Şimşek ile BDSP Temsilcisi yaptı.

İlk sözü alan Şimşek konuşmasına Kavel Direnişini anlatarak başladı. Kavel direnişinin DİSK’in çıkış noktalarından birisi olduğunu belirten Şimşek, DİSK’in gelinen aşamadaki durumunun o günkü tablodan farklı olduğunu aktararak Greif işgali üstündeki etkilerini özetledi.

greif 5Temel eksikliğin, direnişin sahiplenilmesi ve dayanışma temelinde olduğunu belirten Şimşek, fabrikanın kapatılmasının sonrasında işçilerin hakları ile ilgili olarak tarışılan ve DİSK Tekstil’in işçilerden habersizce imzaladığı Protokol meselesine de açıklık getirdi.

Daha sonra ise BDSP temsilcisi konuştu. Neo-liberal ekonomi politikalarının işçi sınıfının çalışma koşullarını temelden etkilediğini belirterek taşeron çalışmanın bir gelenek ve kuralsız çalışmanın kural haline getirildiğini ifade etti.

Greif’e dair çıkarımlarda bulunan BDSP temsilcisi, Greif’le birlikte yaban örgütlülüklerinin geliştirilmesinin, fiili meşru eylem çizgisinin, sürecin ana halkalarını yakalamanın (Greif özgülünde taşeron), toplumsal hareketlilikle bütünleşmenin ve sendikal bürokrasiyi teşhir etmenin temel yönelimler olması gerektiğini vurguladı. “Sınıf hareketini bu deneyimlerle inşa edeceğiz” diyerek sınıfın devrimcileşmesinin ana hedef olduğunu ifade eden BDSP Temsilcisinin konuşmasının ardından ise soru cevap bölümüne geçildi.

Soru-Cevap bölümünün ardından işçilerden Engin Yılgın’ın okuduğu şiir ile konferans sonlandırıldı.

 

 

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu