Emek

Bu dava, bir savunma değil hesap sorma davasıdır

3. havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu, İHD İstanbul Şubesi’nde bir basın toplantısı yaparak 5 Aralık’ta görülecek olan tutsak havalimanı işçilerinin davalarına katılım çağrısı yaptı

İstanbul: İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde 3. Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu tarafından 5 Aralık’ta görülecek olan havalimanı işçilerinin davasına katılım çağrısı yapıldı. Gerçekleşen basın açıklamasına aralarında Partizan ve Yeni Demokrat Gençlik’in de bulunduğu platform temsilcileri, demokratik kitle örgütleri de katılarak destek verdi.

Hakkını savunanları değil, iş cinayetini işleyenleri tutuklayın

İlk olarak platform adına Prof. Dr. Beyza Üstün yaptığı konuşmada dayanışmanın büyütülmesi gerektiğine dikkat çekti. Son zamanlarda artan iş cinayetlerine değinen Üstün platform olarak AKP’nin sunduğu ‘mega projeler’ konusunda birçok uyarı yapıldığını buna rağmen uyarıların dinlenilmeyerek birçok iş cinayetine davetiye çıkarıldığını belirtti. 3. Havalimanı projesinin de bundan farklı olmadığını belirten Üstün 14 Eylül’de de işçilerin yaşanan birçok hak ihlaline karşı direnişe geçtiğini hatırlattı. Üstün “Biz her defasında bunu sonlandırın, bu katliamı durdurun çağrısı yaptık, ama dinlenilmedi. En son 3. Havalimanından sonra Gebze viyadük inşaatında yaşananlarda ortadadır” dedi. Son olarak 5 Aralık’ta görülecek olan davaya katılım çağrısı yapan Üstün, “Hakkını savunan işçileri değil iş cinayetlerine sebep olanları tutuklayın” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Beyza Üstün’ün konuşmasının ardından basın açıklaması okundu. Platform adına açıklamayı Zeynep Tanbay okudu. 14 Eylül’de 3. Havalimanı işçilerinin yaşanılan birçok hak ihlali ve iş cinayetlerinde karşı “Artık Yeter” dediğini ve haklı olarak direnişe başladığını belirtti. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’ndaki 13. madde ve İş Kanunu’nun 34’üncü maddesinin kendilerine tanıdığı hakları fiilen kullandıklarını söyleyen Tanbay, “Her iki madde de işçilerin gerek işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmaması, gerekse ücretlerin düzenli ödenmemesi koşullarında ‘çalışmaktan kaçınma’ ve ‘iş görmeme’ hakkı tanıyor. Sendika yöneticisi ve temsilcisi arkadaşlarımızın olay günü gerçekleştirdikleri de Anayasa ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler tarafından garanti altına alınan hakların kullanımından ibarettir. Onlar işçi temsilcileriyle beraber karar alıp, üretimden gelen gücü kullanma iradesini göstermişlerdir. Zaten sendika yöneticileri ve temsilcileri özelindeki tek tek suçlamalar da bunlardan ibarettir. Oysaki patron ve jandarma açıkça suç işlemiştir. Çünkü Ceza Kanunu’nda sendikal faaliyetin engellenmesi suçtur” diye belirtti

İş görememe hakkının alenen ihlalidir

Tanbay, gece yarısı operasyonuyla yüzlercesi gözaltına alınan ve onlarcası tutuklanan işçi arkadaşları ve sendika yöneticilerinin 2 buçuk aydır Silivri Cezaevinde tutulduğuna işaret etti.

Tanbay, davaya dair şu bilgileri paylaştı: “31’i tutuklu, 31’i de denetimli serbestlikle serbest bırakılan ve aralarında dört inşaat-İş yöneticisi ile Dev Yapı-İş Başkanı olmak üzere beş sendika yöneticisinin de bulunduğu 62 kişi, ‘Görevi yaptırmamak için direnme, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali, kamu malına zarar verme, toplantı ve yürüyüşlere silah veya 23.maddede belirtilen aletlerle katılma’ iddialarıyla Gaziosmanpaşa Adliyesi 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanacaklar. Haklarında hazırlanan iddianame, sistemin, patronların sistemi olduğunun açık ilanıdır. İş yerindeki insanlık dışı koşullara karşı eylem yapma, iş görmeme haklarının aleni ihlalidir. İşçilerin bu koşullara karşı direnme haklarının ihlali olduğu gibi her satırı aynı zamanda sendikal örgütlenme hakkının gasp edilmesini ifade etmektedir.”  Dedi.

Bu dava işçi sınıfının direnme ve örgütlenme hakkını yargılıyor

Tanbay’ın ardından İnşaat İş sendikasından Nihat Demir söz aldı. Demir yaşanan birçok iş cinayetinin ardından hakkını arayan onbinlerce işçinin direnişe geçtiğini ve bu direnişi boğan jandarmanın 600’den fazla işçiyi ve sendika üyesini gözaltına aldıklarını belirtti. Şu an 31’i tutuklu 31’i de tutuksuz olmak üzere 62 işçinin yargılandığını belirten Demir, “Bu dava işçi sınıfının direnme ve örgütlenme hakkını yargılıyor” dedi. Platform olarak her fırsatta havalimanı direnişinin yanında olacaklarını belirten Demir davaya katılım çağrısı yaparak tüm sol, sosyalist devrimcilerin de bu davayı sahipleneceğine inandığını belirterek açıklamasını sonlandırdı.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu