Ankara: Halkların Demokratik Kongresi’nin 5. Genel Kurulu’nun ikinci günü HDK-HDP ayrışmasına dair tartışmaların vurduğu damgayla sonlandırıldı.
Genel Kurul’un ikinci günü 16 Kasım 2000 tarihinde yaşamını yitiren sanatçı Ahmet Kaya’nın anılması ve “Bahtiyar” adlı türküsünün salonda çalınmasıyla başlandı.
Genel Kurul’da yeniden yapılanma, program-tüzük tartışması ve genel meclis oluşturulması başlıkları üzerinden tartışmalar gerçekleşti.
“HDK devletle uzlaşma politikasını HDP’ye bırakmalıdır”
Yeniden yapılanma raporunun okunmasının ardından çok sayıda delege konuya dair düşüncelerini paylaştı. Tartışmalar HDK’nin geri plana itilmesi, HDK-HDP ayrımının silikleştirilmesi ve meclis tipi örgütlenmenin gündemleştirilmesi gerektiği üzerinden sürdürüldü. Delegelerin önemli bir kısmı HDK’nin esasa alınması ve meclislerin oluşturularak HDK’nin yeniden örgütlenmesi anlayışında ortaklaştı. Tartışmalarda, HDP’nin kitleselleşmede bunu sağlayacak bir araç olamayacağı, bunu ancak HDK’nin yapabileceği; HDK ve HDP algısında farklılıkların giderilmesi gerektiği; devletin alanının küçültülmesi ve demokrasi alanının genişletilmesi için HDK’nin ön plana çıkarılması ve yerellere ağırlık verilmesi noktaları da vurgulandı.
Gündem kapsamında söz alan Teori ve Politika Dergisi adına konuşan Metin Kayaoğlu temel sorunu HDK’nin partiden farkının ne olduğunun herkesçe net olmaması olarak belirtti. HDK’nin meclislerle, komisyonların da meclislerin oluşmasının ardından onların üzerinden somutlanacağını ifade eden Kayaoğlu, HDK’nin “devletle uzlaşma” politikasını HDP’ye bırakarak “radikal barış” diliyle yeni yaşamı gözeten bir anlayışla hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
“inisiyatifi devletten alıp topluma vermek gerekiyor”
Başka bir delege HDK’nin mevcut durumunu şöyle ifade etti; “Tekliğe karşı çoğunluğu savunmak için buradayız. Ama bunu başaramadık..” Diğer bir degele de HDK’de de tıpkı parti gibi hiyerarşik bir örgüt yarattıklarını söyleyerek; “inisiyatifi devletten alıp topluma vermek gerekiyor” dedi.
HDK-HDP ayrımıyla ilgili EMEP’in görüşlerini aktaran Levent Tüzel konuyla ilgili partilerinin eleştirilerini ve yaklaşımlarını sundu. HDP gibi bir “siyasi iktidar” hedefli örgütlenmenin zaten bileşenlerin kendi kurumlarının işlevi olduğunu söyleyen Tüzel, HDK’nin her kesimden toplumu ifade edebilecek bir alan olarak gördüklerini belirtti. Ertuğrul Kürkçü de Tüzel’in eleştirilerini yanıtlamasıyla HDK-HDP ve meclis örgütlenmesi meseleleri tartışmalardaki yerini daha da arttırdı.
Ayrıca bu konular dışında, 2015’in Ermeni Soykırımı’nın 100. yılı olmasından dolayı HDK’nin bu konuda yapması gerekenlere dair öneri yapılırken, İntersex cinsiyet yönelimine sahip insanların daha küçük yaşlarda bu yönelimlerinin doğal sürecine devletin müdahalesiyle ilgili HDP’nin soru önergesi vermesi noktasında da talep de bulunuldu.
Genel Kurul’da “Zaza” tartışması!
Yeniden yapılanma tartışmalarının ardından HDK Program ve Tüzük önerileri sunuldu ve öneriler üzerine tartışmalar gerçekleşti. Salon, Program önerileri bölümünde halkların isimlerinin sayıldığı maddede “Zaza” kelimesinin bir halkı değil, lehçeyi ifade ettiği için kaldırılması önerisinin ardından gerildi. Bir kısım delege önerinin Zazakî’nin Kürtçe’nin bir lehçesi olmasından kaynaklı doğru olduğunu söylerken, diğer delegeler ise kimin kendisini nasıl ifade ettiğinin önemli olduğu vurgulanarak önerinin yanlış olduğunu belirtti. Salonun gerilmesi ve konunun orada çözülebilecek bir sorun olamayacağından kaynaklı madde önerisi geri çekildi.
Genel Kurul 121 kişilik Genel Meclis’in oluşturulması ve Sonuç Bildirgesi’nin Ertuğrul Kürkçü tarafından okunmasıyla sonlandırıldı.
