Güncel

“Devlet eliyle resmen bir insan ölüme terk ediliyor”

Koronavirüse yakalanan tutsak Deniz Yıldırım'ın eşi Birsen Yıldırım, "Eşim şahsında hasta tutsaklar için konuşuyorum, ölümler yaşanmadan tutsaklar serbest bırakılsın"

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hozat İlçesi eski Eşbaşkanı Deniz Yıldırım (48), 5 yıldır bulunduğu Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde 23 Haziran’da koronavirüs şüphesiyle Fethi Sekin Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Korona testi pozitif çıkan Yıldırım’ın hastanedeki tedavisi sürüyor.

Geçtiğimiz aylarda kolon kanserine yakalanan Yıldırım, geçirdiği ameliyat sonrası iyileşme süreci kapsamında bağırsakları dışarıda bulunuyor ve cezaevi koşullarında yaşam mücadelesi veriyor. Bu süreçte kemoterapi tedavisi gören Yıldırım, tek başına hayatını idame ettirememesine rağmen karantina gerekçesiyle bir odada tek başına tutuldu.

Mezopotamya Ajansı’dan Ayşe Sürme’nin haberine göre; Yıldırım, hayati risk taşımasına rağmen tahliye başvurularına olumlu yanıt verilmiyor. Yıldırım’ın durumuna dikkat çekmek amacıyla ailesi tarafından “www.change.org” üzerinden imza kampanyası başlatıldı. Deniz Yıldırım’ın eşi Birsen Yıldırım, eşinin 85 kilodan 65 kiloya düştüğünü söyledi.

‘İnsanlar ölüme terk edilemez’

Eşinin en son tomografi çekimi için 8 Haziran’da hastaneye götürüldüğünü söyleyen Yıldırım, cezaevinde test yapılması sonucu koronavirüs olduğu ortaya çıktığını belirtti. Kendilerine cezaevi tarafından haber verilmediğini dile getiren Yıldırım, “Telefon görüş gününde aramadı. Biz cezaevini aradığımızda öğleden sonra arayacağını söylediler. Fakat yine eşim aramayınca biz tekrar aradık. Bu sefer cezaevinden kimse telefonları açmadı. Korona olduğunu başka birisinden öğrendik. Şu an eşim ölümle burun buruna. Ağır hastalar için çok büyük bir risk. Deniz nezdinde tüm hasta tutuklar için konuşuyorum. Cezaevinde birçok hasta tutuklu var. Hepsinin tahliye olması gerekiyor. Vicdan ve ahlaki olarak bu gereklidir. İnsanlar orada ölüme terk edilemez” dedi.

Ev hapsine bile razıydık

Eşi hakkında hiçbir haber alamadığını belirten Yıldırım, “Ameliyat olduğunu üç gün sonra öğrendik. Şimdi virüs olduğundan bu yana hiçbir haber alamıyoruz. Kendi çabalarımızla öğreniyoruz. Avukatımıza bilgi verilmiyor, savcıyla görüşmek istiyor, savcı yerinde yok. Avukatımız geri dönüp geliyor. Eşim ölümün eşiğine gelmiş. Her an bana haberi gelebilir. Zaten ameliyat olduğu için bağışıklık sistemi zayıfladı. Bu hastalığı atlatabilmesi için bağışıklık sistemi çok güçlü olmalıdır. Cezaevi koşullarında beslenme, korunma yok. Özellikle ağır hasta tutukluların bakıma ve beslenmeye ihtiyacı var. Başvurular yaptığımızda ev hapsine bile razıydık. Bize direk ret cevabı geldi” şeklinde konuştu.

Delil yok, suçlama yok, kanıt yok

Eşinin 15 yaşındaki bir çocuğa zorla imzalatılan ifade gerekçesiyle tutuklandığını dile getiren Yıldırım, daha sonra bu kişinin ifadesini geri çektiğini belirtti. Yıldırım, “Mahkemede çocuk kendi isteğiyle yapmadığını, baskıyla yapıldığını, böyle bir şeyi kabul etmediğini her defasında söylemesine rağmen göz ardı edildi. Devlet eliyle resmen bir insan ölüme terk ediliyor. Taciz, tecavüzcüler, katiller serbest bırakıldı. Hatta o serbest bırakılan kişiler yine aynı suçları işleyerek tekrar cezaevini girdi. Peki bu insanların suçu ne? Delil yok, suçlama yok, kanıt yok” diye konuştu.

Kamuoyu, Adalet Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığına seslenen Yıldırım, ölümler yaşanmadan tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu