Güncel

İzmir Partizan seçimleri tartıştı

İzmir Partizan tarafından seçim gündeminin tartışıldığı bir etkinlik gerçekleştirildi.

Ekonomik ve sosyal krizin yaşamın her alanında hissedildiği, tartışıldığı bir sürecin içerisindeyiz. Ezilenler açısından işsizlik, geçinememe, bir yandan sosyal hak ve özgürlüklerin minimum hale getirilmesi esas konu oluyor. Bu doğrultuda ise siyasi gündemin yoğunluğunu yaklaşan seçim konusu oluşturuyor!

Kürt ulusuna dönük gerilla alanlarında kimyasal silah kullanmaya varan saldırılarla imha ve inkar politikası sürdürülüyor. İşçilerin grevleri milli güvenlik bahanesiyle engellenmeye çalışılıyor. Kadınların, LGBTİ+’ ların uğradıkları şiddet her geçen gün artarken olağanlaştırılıyor. Alevilik başta olmak üzere inançları yok sayma dejenere etme saldırısı sinsi yasalarla kalıcılaştırılmaya çalışılıyor.

Ülkenin yapısal, dolayısıyla “dönemlik” çelişkilerinin çokluğu odaklanılması gereken konuları artırmakta. Halkın gerek zorunlu gerek istekli olsun neticede takip ettiği seçim tartışmalarına dahil olmak her hangi bir siyasi aktörün kaçınılmaz gündemidir. Zira değiştirmek müdahil olmayı koşullamaktadır.

Bu doğrultuda İzmir Partizan tarafından seçim gündeminin tartışıldığı bir etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğin genel perspektifi; Halkın bu denli politize olduğu durumda halkla daha yakınlaşma olanağından imtina edilmemesi ve sürece ortak akıl yaratarak her taraftarımızın payına düşen sorumluluğu sahiplenmesi hedeflenmiştir.

Etkinlik güncel durum ve sömürücü düzenin sözcüsü olan AKP’nin geçmişi üzerine kısa bir değerlendirmeyle başladı.

Seçim tartışması burjuva medya üzerinden Cumhur ve Millet ittifakları adı altında iki kamp üzerinden sürdürülmekte. Cumhur ittifakını esas aktörü ve mevcut iktidar sahibi Akp şekillendirmekte. Sonrasında dahil olan MHP ise pastadan pay alma derdinde.

AKP iktidar olduğu günden bu yana gerek TÜSİAD, MÜSİAD gibi burjuva örgütlenmelerin çıkarını korumak, kendi aralarındaki rekabeti dengeleme görevini yerine getirdi. Sistemin halk nezdinde rıza üretebilmesi için türlü politikalar uygulayarak konsolide etti. Yetersiz olduğu, ve sistem dışı anlayış ve dinamiklerin güçlendiği alanlarda şiddet yöntemiyle bu güne kadar geldi.

Gelinen aşamada rıza üretiminin önünü geçen basta ekonomik olmak üzere sosyal haklar bakımından karnesine büyük olumsuzluklar işlenmiş durumda.

Burjuva medya tarafından Cumhur ittifakının karşısına millet ittifakı konulmakta. Halkın gündemi de bu iki kamp üzerinden şekillenmekte.

Geniş kitleler nezdinde ve bir takım ilerici çevrelerce de dillendirilen “AKP gitsin kim gelirse gelsin” söylemiyle tüm tartışmayı AKP karşıtlığı üzerinden değerlendirilmesinin yanlış ve apolitik bir tavır olduğu değerlendirildi. Benzer bir yöntemle “kim gelirse gelsin aynı şey olacak” düşüncesi ise kaba bir anlayış olması nedeniyle eleştirildi.

2023 seçimlerinde olası bir çok tavır üzerine tartışma yürütüldü. Bu tavırlar arasında işçi sınıfı, emekçiler ve tüm ezilenler lehine mücadele ve örgütlenme durumu en iyi şekilde geliştirmeye uygun tavır tespit edilmeye çalışıldı.

Çalışmaların politik muhtevasının sadece seçime çağrı yapan değil seçim sonrası mücadele olanaklarını yaratmaya, örgütlü mücadeleyi büyütme çağrısıyla yapılması gerektiği öne çıkan düşüncelerden oldu.

Sürecin kitlemizi motive edecek ve aktif katılımını sağlayabilecek yöntemleri içermesinin gerektiği ifade edildi.

HDP’nin seçimlerdeki etkin rolünün egemenler tarafından çevrelenip düşürülme çabası tüm olanaklarıyla terörize etme ve etkisizleştirme konsepti geçerliliğini korumaktadır. Gayri hukuki olarak anayasa mahkemesinin HDP’nin hazine yardımı hesabına bloke konulması kararı ile yılın ilk hamlesini yaptı.

Faşist Sinan Ateş cinayetiyle ortaya çıkan iktidar kampında sorunların benzer yöntemlerle devrimci, demokrat, yurtseverlere yansıması olabileceği ifade edildi. Deniz Poyraz’ın öldürülmesinde, Paris’teki saldırıda ezilenlere saldırının genel konsepti ve mevcut durumun nelere evrilebileceğini tekrar tekrar hatırlatmaktadır.

Egemen hangi klik  iktidar olursa olsun ezilenlere saldırmak dışında hiç bir yol haritasının olmadığının üzerinde durularak çıkmazlarını aşmanın yöntemi olarak saldırıya başvurması güncelliğini korumaktadır. Gelen sürecin bir çok olanak yaratma durumu ile birlikte tehlikelerde yarattığı göz önünde bulundurularak her türlü ihtimale hazırlıklı olmanın gerektiği konuşuldu.

Tartışma, sürecin daha ayrıntılı değerlendirmesi ve genel ve bölgesel planların çıkarılması için etkinliklerin sıklaştırılması gerektiği ifade edilerek sonlandırıldı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu