Güncel

İzmir’de “Zamlara, savaşa, işsizliğe, yoksulluğa, baskılara” karşı miting

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından Gündoğdu Meydanı'nda zamlara, savaşa, işsizliğe, yoksulluğa, baskılara, sendikal eylemlere karşı eylem düzenlendi.

İçinde partizan ve YDG’nin de olduğu İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından Gündoğdu Meydanı’nda eylemde, ortak basın açıklaması Memiş Sarı tarafından okundu.

Sarı açıklamasına,  selamlama ile başladıktan sonra “Kamu emekçisi, işçisi, asgari ücretlisi ile emeklisi, İşsizi,  kadını,  EYT’lisi,  küçük esnafı, çiftçisiyle hepimiz çok zor bir süreçten geçiyoruz. Her yeni güne yeni bir zam haberiyle uyanıyoruz. Elektriğe zam, doğalgaza zam, akaryakıta zam, ekmeğe, tüpe, toplu taşımaya zam. Gıdaya, tekele, mevsimlik meyve ve sebzeye, mazota, gübreye zam üstüne zam geliyor. Enerji alanında yaşadığımız zamlar, yani elektriğe, akaryakıt ürünlerine, doğalgaza yapılan zamlar suya atılan bir taşın oluşturduğu halkalar gibi her alana yansıyor.

TÜİK tarafından açıklanan Şubat verilerine göre resmi yıllık enflasyon  %55’e,  gıda enflasyonu %65’e, ulaştırma enflasyonu %76’ye çıktı. Ama bizim faturalarımıza yansıyan gerçek enflasyon, çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız hayat pahalılığı çoktan %100’ü aştı.  Market sepetlerimiz, pazar arabalarımız artık bomboş..” dedi.

Sarı, “Gerçek enflasyon oranında ücret artışı da yetmez. Her gün televizyonlara çıkıp bu ülke büyüyor, şahlanıyor diye övünüyorsunuz. Kim üretiyor, biz. Kim alınteri döküyor, biz. Kim çalışıyor, biz. Ekonomiyi kim büyütüyor, biz. Peki neden bizim ekmeğimiz büyümüyor. Eğer dediğiniz doğruysa, eğer ülke büyüyorsa, işçiler de büyümeden payını almalıdır. Gelirde adalet sağlanmalıdır!

Hep söylüyoruz;  resmi rakamlar yalan, yoksulluk,  işsizlik gerçek.

İktidarın “tarihi artış” yaptık diyerek net 4.253 TL’ye çıkardığı asgari ücret bırakalım yaşadığımız gerçek enflasyonu resmi enflasyon karşısında bile yılın ilk iki ayında buharlaştı. Son ekmek zamları ile 10 milyon asgari ücretlinin masasından bir yıl içinde 196 ekmek eksildi.

Enflasyon artı büyüme oranı kadar ücret artışı da yetmez! Neden mi? Vergide de adalet lazım. Asgari ücretin vergisinin sıfırlanması lazım. Tüm kesintilerin hazineden karşılanması lazım. Patrona verilen desteklerin işçiden esirgenmemesi lazım. Kaşıkla verilenin kepçeyle alınmaması lazım. Hem gelirde hem vergide adalet lazım.

Başta kadın emekçiler olmak üzere tüm emekçilere gittikçe daha güvencesiz bir çalışma yaşamı dayatılıyor. Kadın işsizliği ve  güvencesiz, kayıt dışı çalışma ortamlarında taciz ve mobbing her geçen gün artıyor.

Emeği ile geçinen tüm kesimler gibi maaşları gerçekçi olmayan  resmi enflasyona göre artırılan 6 milyon kamu emekçisi ve emeklisi olarak bizler de yoksulluktan, sefaletten payımızı fazlası ile alıyoruz.

Bugünler de çok moda. “Avrupa bizi kıskanıyor” diyorlar ama Türkiye asgari ücretin Avrupa’da en düşük ikinci asgari ücret olduğunu söylemiyorlar. Asgari ücretle çalışan oranının en yüksek olduğu ülke olduğumuzu gizliyorlar. İşçilerin yarısından fazlasını asgari ücrete mahkum etmekten utanmıyorlar.” şeklinde devam etti.

Sarı, ülkenin içinde bulunduğu durumu özetleyerek, “Biz bu ülkenin emekçileri,  yoksullaştırılan halkı, toplumun %99 olarak %1’in faturasının bizim sırtımıza yıkılmasına ARTIK YETER diyoruz. “

“Biraz nefes almak için:

  • Tüm Tüketim Maddelerine Yapılan Zamların Geri Alınmasını istiyoruz.
  • Özelleştirmelerin iptal edilmesini, başta enerji üretim ve dağıtım şirketleri olmak üzere özel sektöre peşkeş çekilen tüm işletmelerin, fabrikaların kamulaştırılmasını istiyoruz.
  • Tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine son verilmesini istiyoruz.
  • Tüketim maddelerindeki KDV’nin tamamen kaldırılmasını istiyoruz.
  • Tükettiğimiz her şeye zam olarak yansıyan akaryakıt ürünlerinde ÖTV ve KDV’nin sıfırlanmasını istiyoruz.
  • Kamu Özel İş birliği Projelerinin, Döviz Garantili İhalelerin sonlandırılmasını istiyoruz.
  • Maaşlarımızın-ücretlerimizin insanca yaşamaya yetecek seviyeye çekilmesini istiyoruz.
  • Herkese güvenceli istihdam sağlanmasını, tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerine son verilmesini istiyoruz.
  • Emekçiklerin sendika ve grev haklarını kullanmasının önündeki tüm yasal ve fiili engellerin kaldırılmasını istiyoruz.
  • Dünyanın neresinde olursa olsun emperyalistlerin çıkarları adına sürdürülen savaşlara hayır diyoruz. Yeryüzünün en büyük suç örgütü olan, doğuya doğru genişleme politikası yürüten NATO dan çıkılmalı, üsler kapatılmalıdır. Savaşlara, çatışmalara karşı halkların kardeşliğini, emeğin birliğini sağlayacak adımlar atılmalıdır. ” şeklinde taleplerini sıraladı.
Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu