İzmir: İnsan Hakları Derneği(İHD) İzmir şubesi tarafından düzenlenen bu haftaki eylemde, Fehmi Tosun’un akıbeti soruldu.
Aradan yıllar geçse de unutmamak, unutturmamak için faillerin yargılanmasını sağlamak ve yeni kayıpların olmasını engelleyebilmek amacıyla İzmir’de bir araya gelen Cumartesi aileleri ve dostları, “Sadece insan hakları ve evrensel hukuk kurallarının işletilmesini istiyoruz” dedi.
İHD İzmir Şubesi’nin bu haftaki açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Biliyoruz ki bu ülkede yüzlerce insan tüm haklarından mahrum bırakılarak katledildi, bedenleri kaybedildi. Devleti yönetenler bu gerçeği görmezden gelip, kendilerinden önce ülkeyi yönetenlerin işlediği insanlık suçlarıyla yüzleşmek ve hesaplaşmak yerine, inkârla, baskıyla, şiddetle yaşananları unutturmayı istiyor. Bizler unutmuyoruz. Vazgeçmiyoruz. Susmak bizi güvensiz bir geleceğe sürükler. Unutmak, işlenen insanlık suçlarının yeniden işleneceği iklimi yaratır. Cezasızlık yaşanan travmaların daha da derinleşmesine yol açar ve bütün bunlar çocuklarımızın geleceği için tehlike yaratır
Devlet gözaltında kaybetme suçundaki sorumluluğunu kabul etmeden, gözaltında kaybedilenlerin akıbetini açıklamadan ve gözaltında kaybetme suçunun fail ve sorumluları yargılanıp cezalandırılmadan yürüdüğümüz hakikat ve adalet yolunda tek bir adım geri atmayacağız
İnsan hakları İzmir şubesi olarak bir kere daha yineliyoruz, kayıplar bulunsun, failleri yargılansın.”
Basın açıklamasının ardından yapılan oturma eylemi ile eylem sonlandırdı.
Fehmi Tosun gözaltında nasıl kaybedildi!
35 yaşındaki Fehmi Tosun ve ailesi yaşadıkları ağır baskılar nedeniyle Lice’yi terk ederek İstanbul Avcılar’a taşınmak zorunda kaldı. Fehmi Tosun 19 Ekim 1995 günü akşam saatlerinde silahlı ve telsizli sivil polisler tarafından 34 UD 597 plakalı beyaz Toros araçla evinin önüne getirildi. Kendisini gören eşi ve çocuklarına “ Beni öldürecekler” diye bağırdı. Onlar Fehmi’nin yanına koşunca zorla araca bindirilerek evinin önünden götürüldü. Eşi Hanım Tosun ve İHD tüm yasal yollara başvurdu. Ama Fehmi Tosun’un gözaltına alındığı devletin tüm kademelerince inkâr edildi ve kendisinden bir daha haber alınamadı.
İç hukuktan sonuç alınamayınca Tosun ailesi davayı AİHM’ne taşıdı. 2003 yılında sonuçlanan davada AKP hükümeti AİHM’ne verdiği savunmada” hükümetimiz Fehmi Tosun’un kaybolması olayının meydana gelmesinden dolayı üzgündür. Bir kimsenin kaybolması olayı hakkındaki soruşturmanın eksik yapılmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. Maddesinin yaşam hakkı ihlalini oluşturduğu kabul edilmektedir.” dedi ve yaşam hakkı ihlallerinde gerekli tüm önlemleri alıp, etkili soruşturmaların yürütülmesini zorunlu kılan talimatları vermeyi taahhüt etti. Ancak bu taahhüdünü yerine getirmedi.
