GüncelMakaleler

YORUM | 8 Mart ve Newroz Coşkusuyla 1 Mayıs’ta Alanları Zaptetmeye!

"8 Mart’la başlayıp Newroz'la devam eden bu kitlesel katılım ve coşkuyu, 1 Mayıs'a taşımak ilerici, devrimci, yurtsever güçlerin önünde bir görev olarak durmaktadır""

Türkiye gündemi seçimine hazırlanıyor diyebiliriz. Burjuva muhalefet son yerel seçimlerde -HDP’nin de desteklemesi sonucunda- AKP-MHP’nin yönetiminde olan İstanbul, Ankara, Mersin, Adana… gibi büyükşehir belediyelerinin çoğunu kazandı.

Bu büyükşehir belediye yönetimlerinin AKP-MHP iktidarının elinden çıkması sonucu buralardan beslenen AKP kadrolarının ve AKP’nin denetimindeki vakıfların suyu da kesilmiş oldu. Çok sayıda vakıf, havuz medya çalışanı, bankamatik memuru vb. İstanbul ve Ankara belediyeleriyle ilişkilerini sonlandırmak zorunda kaldı.

2022 yılına doğalgaza, elektriğe, temel gıda maddelerinden ulaşıma kadar hemen her alanda yapılan yüksek zamlarla girildi. Milyonlar açlık ve sefalete mahkum edildi. Enflasyon 19 yılın zirvesinde. TÜİK’e göre enflasyon yüzde 54.44, ENAG’a göre ise yüzde 123.80. Resmi enflasyon, 20 yıl sonra ilk defa yüzde 50’yi aştı. AKP-MHP faşist iktidarı, halkımızı sadece açlığa mahkum etmekle kalmıyor. İşçilere, emekçilere, kadınlara, gençlere her fırsatta saldırıyor. Ellerinde tuttukları yargıyla ülkeyi açık hapishaneye dönüştürdüler. Her gün hapishanelerden tabutlar çıkıyor. Hasta tutsaklar tedavi edilmeyerek ölüme mahkum ediliyor. İçeride ve dışarıda devrimcilere, Kürtlere yönelik saldırılar, katliamlar devam ediyor. Her gün kadınlar katlediliyorlar. En son 8 Mart kutlamalarına katılan kadınlara yönelik baskı, saldırı ve gözaltılar yaşandı.

Yukarda seçim gündemine girilmiştir dedik. TV’lerde, sokak röportajlarında insanlar zamlardan, hayat pahalılığından dem vuruyor; “ellerimiz kırılsaydı da bunlara oy vermeseydik” diyenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. AKP-MHP iktidarının yapılan oylarının sürekli olarak gerilediği basında yer alıyor.

İktidar da seçimleri kaybetme olasılığının farkında ve bu durumu tersine çevirmenin yolu olarak Seçim Kanunu’nda değişiklik yapmak için kolları sıvadı. Öncelikle seçim kurulları ve seçmen kütüklerinde değişiklik yaptılar. İktidarın küçük ortağı MHP’nin baraj sorunu nedeniyle, barajın yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşürülmesi önerisi getirildi vb.

AKP-MHP faşist iktidarı, muhalefetin erken seçim istemlerine karşın ortaklaşa bir seçim yasası taslağı hazırlayarak “Milletvekili Seçimi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” adıyla Anayasa Komisyonu’na sevk etti. Taslakta yüzde 10 olan seçim barajının yüzde 7’ye düşürülmesine yer verilmiş. Çok uzun yıllardır HDP’nin ve onun önceli olan partilerin seçim barajını aşmalarının önüne geçmek için konulan baraj, HDP’nin son seçimlerde barajı aşıp parlamentoda 3. parti konumuna gelmesiyle fiilen anlamsızlaşmıştı. Ancak faşist MHP için sorun olarak ortada durmaktadır. Dolayısıyla değişiklik ile iktidarın küçük ortağının barajı aşması amaçlanıyor.

Seçim barajının düşürülmesi sadece bununla sınırlı bir oyun değil. Yüzde 7 barajı, öncelikle ülke barajında özellikle de bölgesel baraj konusunda az oy alan partiler açısından tuzaklarla dolu. Örneğin; MHP ülke barajı konusunda problemli ama varsayalım ülke barajını aştı ama bölgesel alanlarda yüzde 7 barajını aşamadığı yerlerde oyları en çok oy alan partiler arasında paylaşılacak. Yani MHP bu bölgede yüzde 7 barajını aşamadığı için bu bölgeden milletvekili çıkaramayacak.

Baraj sistemiyle ilgili bir diğer tuzak da bu tasarı yasalaştığında, baraj altında kalacak olan partilerin seçmeni “oyum boşa gitmesin” diye kendi partisine değil kendisine daha yakın hissettiği büyük oy oranlı partiye oyunu vermesi hedefleniyor.

Yeni seçim yasa taslağında diğer bir önemli madde ise il seçim ve ilçe seçim kurullarında yapılmak istenen değişiklik. İl Seçim Kurulu hakimlerinin kıdem esasına göre belirlenmesini değiştiriyorlar. Kıdem esasına göre olursa AKP iktidarından önce hakim olmuş kişiler İl Seçim Kuruluna başkan veya üyesi oluyordu. Bu yeni seçim kanununa göre ise İl Seçim Kurulu başkan ve üyeleri kura ile seçilecek. Kuralarda yapılacak hilelerle AKP yandaşı hakimlerden oluşacak İl Seçim Kurulları. Böylece seçimlerde yapılacak hilelerin itirazlarına bu hakimler tarafından bakılacağı için mühürsüz zarf kullanımı ya da başka oyunlar AKP lehine olduğundan dolayı aykırı kararlar çıkmaması ve hilelerin kapatılması amaçlanıyor.

Bu yeni seçim yasa taslağı iktidar partileri lehine bir sonuç ortaya çıkaracak gibi tasarlanmış durumdadır. Mevcut seçim sistemi zaten anti-demokratikti. Bu taslak haliyle de var olan anti-demokratik uygulamaları daha da derinleştirmektedir. Seçimlerden işçi sınıfı ve emekçi halk lehine bir sonuç çıkmayacağı çok açık olmasına rağmen, var olan seçim kanunu bile yeterli görünmemekte, olası yol kazalarına karşı iktidar kendince önlem almaktadır.

 

Elli yılın deneyimi ve birikimiyle alanlara

Bir yanda bu gelişmeler yaşanırken diğer yandan da dünyanın dört bir yanında fabrika önlerinde işçiler “Kölelik koşullarına teslim olmayacağız” diye haykırıyor; savaş ve yoksullaşmadan en fazla etkilenen kadınlar iş yerlerinde, fabrika önlerinde direniş ve eylemlerini daha üst boyuta çıkardıklarının mesajını 8 Mart’ta veriyor. 6 Mart’la başlayan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri bu yıl çok daha kitleseldi. Büyük şehirlerde olduğu gibi küçük şehirlerdeki etkinlikler de coşkuluydu.

Bunda her gün biraz daha derinleşen ekonomik kriz, yoksullaşma ve bu yoksullaşmadan en fazla etkilenenlerin kadınlar olmasının payı var. Bu yıl tüm engelleme girişimlerine, gözaltılara rağmen kadınlar 8 Mart günü Taksim’i zorladılar. Ciddi bir direniş ortaya koydular. Kürdistan’da kadınlar çok daha kitleseldi. AKP-MHP faşist iktidarının tüm saldırılarına, tutuklama ve gözaltılarına rağmen kadınların 8 Mart coşkusu yasak tanımadı.

Newroz ise T. Kürdistanı başta olmak üzere yaygın ve kitlesel kutlamalarla yapıldı. Amed Newroz’unda 1 milyonun üzerinde insan biraraya geldi. İstanbul, Ankara ve İzmir’de katılım yüksekti. Özellikle İstanbul’da karlı, soğuk havaya ve polisin tüm engellemelerine rağmen kitleler Yenikapı meydanını doldurmuştu.

Örneğin inşaat işçileri “Emekçiler Newroz’da. Şimdi Kazanma Zamanı” yazılı pankart açarak meydana giriş yaptılar. Birleşik Mücadele Güçleri de kitlesel olarak alanlardaydı.

Türkiye ve T. Kürdistanı kentlerinde kadınların ve gençlerin katılımının yoğunluğu göze çarpıyordu. Kadınlar 8 Mart isyanını Newroz’a taşıdılar. Newroz’da göze çarpan taleplerden birisi de hasta tutsaklar başta olmak üzere politik tutsaklara yönelik özgürlük çağrısıydı.

8 Mart’la başlayıp Newroz’la devam eden bu kitlesel katılım ve coşkuyu, 1 Mayıs’a taşımak ilerici, devrimci, yurtsever güçlerin önünde bir görev olarak durmaktadır. Proletarya partisinin elli mücadele yılının deneyimi, birikimi ve coşkusuyla bütün Partizanların alanları doldurması, 1 Mayısları kızıllaştırması anın devrimci ruhuna yanıt olacaktır.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu