Kadın

Kadının yeri…

Yakın zamanda spor medyasındaki iki haber gündeme geldi. Kadına yönelik ayrımcılık ve cinsel obje anlayışının ürünü olan bu haberler; basit, günübirlik bir söylem ile ifadesini bulan bir durumun yansıması değildi.

İlki; bir TV kanalında eski futbolcu Ümit Özat’ın programın tek kadın yorumcusu olan Simge Fıstıkoğlu’na (ve esasta bütün kadınlara) yönelik “kadınlar ne anlar yorum yapmaktan” tarzı çıkışı ile, kadın yorumcunun cevap vermesi sonucu medyada tartışılan bir olayın varlığıdır. Bu olay aslında “Kadın ne anlar ofsayttan!

Ne anlar golden! Ne anlar futboldan” anlayışının son noktasıdır. Son noktadan ziyade karşı cinsin (erkeklerin egemenliği altında olan!) kendi alanına girmiş olması ve buna karşı gösterilen tahammülsüzlüğün dışa vurumudur. Kadının yorum yapma kabiliyetini tartışmak dahi en aşağılık şekilde ayrımcılıktır. Bununla birlikte ortaya şu çıkmaktadır: “Ne işi var kadının esasta o kadar erkek arasında, beylik laflar ediyor!”, “Gitsin evinde otursun temizlik yapsın, hizmet etsin”, “Elinin hamuruyla erkeğin işine ne karışıyorsun?”un güncellenmiş halidir bu söylem.

İkincisi ise; erkek egemen anlayışın ürünü olan Hürriyet gazetesinin spor sayfasında aktarılan bir haber, kadınlara hangi gözle bakıldığına dair yaklaşımı ortaya koyması açısından önemlidir. (Elbette bu durum ilk kez olmuyor. Daha önce de farklı şekillerde, farklı tarihlerde ele alınan başka konular da olmuştur.) Haberde Hırvatistan’ın 5. Lig takımlarından olan Viktoria Vojakovaç takımının başında olan kadın teknik direktör Tihana Nemcic için atılan başlık şöyledir: “Kadın antrenör konsantrasyonu bozar mı?” Kadının sporculuk kariyerinden önce, onun “seksi”, “güzel” ve “çekici” özelliklerinin olması, gazetenin spor servisi elemanlarının dikkatini çekmiş olmalı!

Bir kadının emeği ve alınteriyle vermiş olduğu mücadelesini tahrik edici bulmak veya yorumculuk yapmasını kabullenememek sığ, dar, çağdışı ve feodalliklerin en barizidir.

Her gün sokakta, işyerinde, evde; yaşamın her alanında eş, baba, kardeş, sevgili vd. tarafından şiddet gören, katledilen kadınlara yönelik tek ses etmeyen bu beyefendiler şimdi “kadından yorumcu olmaz” diyorlar.

O zaman sorarlar sen teknik direktör oldun da ne yaptın? Bir erkek olarak soruyorum: futboldan anladığını söyleyen hangi erkek, futbolun bütün kurallarını biliyor? Böyle bir kaidesi mi var? Bir şey hakkında yorum yapmak için filozof mu olmak lazım?

Evet, futbol sadece futbol değildir ve olmadığı içindir ki, bugün bu kadar pis işlerin dönmesine yol açmaktadır. Kadınları dışlayarak, onları sporcu kimliğinden arındırarak, sadece cinsel bir obje olarak gören anlayışlar esas olarak kadınların bu alanda emeğiyle, alınteriyle çalışma haklarına saldırılmaktadırlar. Bu, basit görünen anlayışın kökleri derinlerde yeşermektedir. Bu köklerde yetişen tohumlar sökülüp atılmadığı sürece kadınlara yönelik yaklaşım, varlığını ayrımcı davranışlar silsilesiyle devam ettirecektir. Ve onlara karşı mücadele de devam edecektir.

(Tekirdağ 1 Nolu F Tipi’nden bir ÖG okuru)

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu