Mayıs ayı Türkiye devrim hareketinin tarihi bakımından en kızıl aydır. Bu ayda ölümsüzleşmiştir komünist önder Kaypakkaya… Kürt ulusal özgürlük hareketinin kurucularından Haki Karer bu ay içerisinde pusu ile katledilmiş, Diyarbakır 5 No’lu zindan ile insanın insansızlaştırılması saldırısı karşısında Dörtler’in kendilerini ateşe vermeleriyle direnenlerin bir kez daha diz çökmeyeceği gerçeği bilinç ve yüreklerimize kazınmıştır. Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Armenak Bakır, İsmail Oral, Hasan Ocak, Haydar Arğal, Murat Tekgöz, Ulaş Bayraktaroğlu… gibi onlarca devrimciyi, halk savaşçısını sonsuza uğurladığımız Mayıs ayı, onların nezdinde mücadele azmimizin yeniden bilendiği bir aydır aynı zamanda. Hele de OHAL’le devrimci ve toplumsal muhalefete diz çöktürmenin hedeflendiği böylesi bir zamanda Mayıs ayı şehitlerini anmak, onların mücadelelerinin güncelliğini taşımak oldukça önemlidir.
Devlet işte tam da bu nedenle 18 Mayıs etkinliklerine dönük tahammülsüz bir saldırganlığa büründü. Kaypakkaya’nın mezarının bulunduğu bölgeye 31 Mayıs’a kadar giriş-çıkışları yasakladı. Eylemlere saldırdı, İzmir’de 18 Mayıs’ta yaptığı gibi ardıllarını operasyonlarla engellemeye çalıştı. 13 okurumuz ve İzmir muhabirimiz 18 Mayıs’tan bu yana gözaltında! Ama ne gözaltılar ne tutuklamalar ne de OHAL umacası ile bizleri Kaypakkaya’nın direnişçi ruhunu kuşanmaktan alıkoyamayacaksınız!
