GüncelManşet

Halkın Günlüğü ve Partizan Avcılar’da Kaypakkaya paneli düzenledi

İstanbul: Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 44. yılında Halkın Günlüğü ve Partizan tarafından Avcılar Eğitim-Sen’de İbrahim Kaypakkaya’nın ideolojik politik tespitlerinin ele alındığı ve güncelde yorumlandığı bir panel gerçekleştirildi.

HDP İstanbul Milletvekili Erdal Ataş, Partizan Temsilcisi Rahime Karvar, Halkın Günlüğü Temsilcisi Mehmet Ali Eser ve Kaypakkaya Geleneğini temsilen Ali Şahmo’nun katılımıyla gerçekleşen panelde Kaypakkaya’nın idelolojik ve politik çizgisi anlatıldı.

Türkiye’de ve dünya da ki konjonktürel gelişmeler ışığında Kaypakkaya’nın Türkiye devrimi açısından ortaya koyduğu siyasal analizlerin tartışıldığı panel Kaypakkaya şahsından tüm Mayıs şehitleri için yapılan saygı duruşuyla başladı.

 

Ataş: “Kaypakkaya’nın mücadelesini ileri taşımalıyız”

İlk sözü alan HDP Milletvekili Erdal Ataş, İbrahim Kaypakkaya şahsında tüm Mayıs ayı şehitlerini saygıyla andı. Ataş, konuşmasında “İbrahim Kaypakkaya’nın ortaya koyduğu metot ve argümanların halen geçerli olduğunu düşünüyoruz.” diyerek coğrafyamızda Kaypakkaya’nın düşüncelerini sahiplenmenin ve ileriye taşımanın önemine değindi.

 

Şahmo: “Kaypakkaya’yı savunmak Güncel olmaktan geçer”

Ataş’ın ardından Kaypakkaya geleneğini temsilen konuşma yapan Ali Şahmo, fırtınalı yıllardan 44 yıl önce İbrahim Kaypakkaya 71 devrimci çıkışı içinde bir kopuş gerçekleştirdiğini ve ülkemiz sınıf mücadelesinin sembol ismi haline geldiğini belirtti. Türkiye’de ulusal sorun ve Kemalizm üzerine önemli tezler ortaya koyan Kaypakkaya’nın sınıf perspektifiyle 15-16 Haziran işçi direnişlerinin hem içinde bulunduğunu hem de önderlik ettiğini vurgulayan Şahmo, İbrahim Kaypakkaya’yı savunmanın güncel olmaktan onun düşüncelerini bugüne taşımaktan geçtiğini ve bugün böyle olmadığı takdirde Kaypakkaya’nın savunulamayacağının altını çizdi.

Karvar: “Kaypakkaya Marksizmin ülkemizdeki temsilcisidir”

18508592 555647614823245 4941439455497027584 nŞahmo’nun ardından konuşma yapan Partizan Temsilcisi Rahime Karvar, güncel politik gelişmelere değinerek faşist TC devletinin son yıllarda sindirme politikalarına ağırlık verdiği Sri Lanka modeli tarzında bir imha sürecine girerek T.  Kürdistan’ın da katliamlar gerçekleştirdiğini belirtti.

Türk hakim sınıflarının bir kriz içinde olduklarını ve bu krizin bir korku yarattığını söyleyen Karvar, Walter Benjamin’in “en iyi devrimci işini iyi yapandır” sözünü hatırlatarak şunları ifade etti:“Faşizm koşullarında ne kadar gerçekleştiriyoruz. Aslında tam da İbrahim Kaypakkaya’yı anarken sormamız gereken sorunun kendisi bu sorunun cevabında gizli. Çünkü ülkemizdeki sınıflar mücadelesi içerisinde konumlandığımız yer tam olarak bu saldırılara karşı nerede konumlandığımız ve kitleyle ne kadar bütünleşebildiğimizle alakalı.

Türkiye’de devletin saldırı konsepti içerisinde işçilere, emekçilere, Kürtlere, kadınlara, Ermenilere, LGBTİ’lere uyguladığı saldırılar karşısında biz nerede konumlanıyoruz. Bu devrimci dinamikleri örgütleyip saldırı konseptini geri püskürtmek adına neler yapıyoruz aslında bunun cevabını verdiğimiz oranda Kaypakkaya’yı nasıl andığımız ortaya çıkacaktır” 

Karvar, ayrıca Kaypakkaya’nın kitle hareketleri içerisinde aktif bir özne olarak yer aldığını belirterek, diyalektik materyalizmi Türkiye’de doğru uygulayan bir önder olduğunu ve ülkemizde Kaypakkaya’nın Marksizmin temsiliyeti olduğuna dikkat çekti.

Eser: “Kaypakkaya’nın yöntemini kavramak gerekiyor”

Panel’de son konuşmayı Halkın Günlüğü Temsilci Mehmet Ali Eser yaptı. Eser yaptığı konuşmada “ Bizim artık Kaypakkaya’yı güncellememiz gerekir. Artık Kaypakkaya’yı övmek, Kaypakkaya’nın yöntemini, tarihi bilincini, diyalektik ve tarihsel materyalizmi kullanma tarzını anlamamız gerikor” dedi.

Eser konuşmasını, “Bugün diyalektik materyalizmini savunan, ezilenleri birbirine bağlamayı hedefleyen, devrimi savunan ve örgütlenmeyi savunanların Kaypakkaya’yı bir yöntem olarak ele alması gerekir. Kaypakkaya’nın yöntemi somut şartların, somut tahlilidir. Marksizmin bir ayağı somut şartların somut tahlilidir, öbür ayağı ise diyalektik materyalizmdir. Yani Kaypakkaya’nın uyguladığı şey budur” sözleriyle sürdürdü.

mehemt ali eserKaypakkaya’yı anlamanın öneminin güncelde karşılık bulacak politikalarla ve sınıf mücadelesine katılımla olacağını belirten Eser, Kaypakkaya’nın güncelliğinin ideolojik mücadele ile olacağını bu mücadele içerisinde ortaya çıkan şiddet pratiklerinin kabul edilemeyeceğini ifade etti.

Konuşmaların ardından panele katılan Yeni Dünya için Çağrı Dergisi temsilcisi konuşma gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından panel soru ve görüşlerle son buldu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu