GüncelManşet

Kürt halkının tarihini barındıran kent: EFRÎN

Yıllardır Kürt ulusu, hem kendi kaderini tayin hakkı için hem TC devleti hem de diğer emperyalist güçlere karşı mücadele veriyor.

Bu mücadele dört parçada devam ediyor ve bunlardan biri de Suriye Kürdistanı. Suriye Kürdistanı’nda son dönemde verdiği direniş önemli kazanımlarla sonuçlandı. Rojava bölgesinin yönetimini ele alan Kürt ulusal hareketi kendi topraklarında kendi yönetimini inşa etmeye başladı. Rojava bölgesi Kobanê, Efrîn ve Cizîre olmak üzere üç kantondan oluşmaktadır.

Efrîn tarihsel, ekonomik, coğrafik anlamda Kürt halkı için ciddi bir önem arz ediyor. Tarihsel olarak baktığımızda Efrîn Kürt halkının yüzyıllardır üzerine yaşadığı çok eski bir yer. Efrîn proto-Kürt olarak yani Kürtlerin ilk toplulukları olarak adlandırılan Hurrî medeniyetine ve daha sonra da Mitanilere beşiklik etmiş bir coğrafya. Tarihi kaynaklar Şera kasabasındaki Amer Simo köyünde bulunan Nebi Hurî adıyla bilinen kaleninHurrîlerden kalma olduğunu söylüyor. Kaledeki amfi tiyatro sulama kanalları, büyük salonların olması yüksek bir medeniyetin izlerini olduğunu gösteriyor. Hem tarihsel önemiyle hem de kültürel açıdan önemli bir mirasa ev sahipliği yapıyor burası. Şimdilerde tüm emperyalist güçlerin gündeminde olan Efrîn ayrıca Kürt halkının yoğun olarak yaşadığı bir yerleşim yeri. Kürt Dağı (Çiyayê Kurmênc) olarak bilinen Efrîn’in etnik köken olarak Kobanê’ye benzetilmesi de bu yönünden kaynaklanıyor. Kürt halkının yanı sıra, Araplar, Alevi Kürtleri, Ezidi Kürtleri de burada yaşamakta.

Kürt halkı için Efrîn sadece tarihsel olarak bir önem arz etmiyor. Aynı zamanda tarımsal olarak da çok zengin bir yapıyı barındırıyor. Rojava’nın Efrîn Kantonu Mezopotamya’nın zenginliğinin bir parçası. Akdeniz’e yakın olması nedeniyle serin bir iklime sahip olan Efrîn Kantonu toprakları tarım için oldukça elverişli. Pek çok mahsulün yetiştirildiği kanton, Suriye ve Rojava toprakları içerisinde en fazla yağış alan bölge. Verimli bir toprağa sahip olan Efrîn Kantonu’nda zeytin başta olmak üzere fasulye, biber, pamuk, elma, kayısı, portakal ve limon çeşitleri gibi birçok sebze ve meyve yetişmektedir. Efrînli çiftçiler çoğunlukla zeytin ağacı diktikleri için Efrîn zeytin memleketi olarak da bilinir. (Keza bölgedeki operasyona “Zeytin Dalı” isminin verilmesi de hedef alınan başlıca konulardan birinin Efrîn’in bu yönü olduğunu da açık ediyor.)

images 1Çiftçiler ekim ayında arpa ve buğday ekimi de yapıyor. Buğday, Efrîn’in bütün bölgelerinde ekilse de Cindirêsê, Efrîn’in en çok buğday ekilen ilçesidir. Efrîn genelinde, 8 bin hektarlık alan arpa ekimi için kullanılıyor. Bu alanda yıllık 16-17 ton buğday ekimi yapılıyor. Öncelerden kantonlar arasında ekonomiyi sağlayan bölgelerden bir tanesi. Burada Kürt ulusal hareketine destek niteliğinde kurulan bir sürü de ticari müessese mevcut. Aslında Kürt ulusal burjuvazisi bu bölgeye yatırım da yapmakta. Sermayenin belli oran da izlerini görülmesi de bir ekonomisinin oluşmasında da örnek teşkil ediyor. Sermaye belli oranlardaki yatırımlarıyla birlikte bölgede hem ekonomik bir kalkınma hem de Kürt ulusal mücadelesine yapılan bir ekonomik katkıda mevcut.

Hem kültürel hem de ekonomik olarak bu denli önemli bir yer olan Efrîn’e TC devletinin  saldırması da çok şaşırılacak bir durum değil. Tarihin en büyük Kürt düşmanlığını üstlenen AKP hükümeti Kürt halkının kazanımlarına göz dikmesi pek tabii ki tahmin edilen. TC devletinin sınır güvenliğimiz diye meşrulaştırmaya çalışsa da ortada tarihsel bir Kürt düşmanlığı söz konusu. İşgale giriştiği topraklar Kürdistan topraklarıdır. Burada ortadan kaldırılmak istenen Kürt halkının meşru kazanımlarıdır.

Efrîn’e saldırılmasını Kürt hareketinin ve bölgedeki Kürt halkının hem kültürel mirasının ortadan kaldırması hem de Rojava bölgesinin ekonomik gücüne darbe vurmaya çalışılması olarak görmek gerekir. YPG’nin en önemli avantajı bölgede yerleşik askeri ve toplumsal gücünün olmasıdır. Halkın çok büyük bir kesiminin desteğini alıyor. Sosyo-politik olarak toplumsal dinamikleri güçlü olan hareketlerin tasfiye edilmesi oldukça zor. Bu nedenle TC tarafından başlatılan askeri operasyonun başarılı olması mümkün değil.

Efrîn Kürt halkının geleceğidir!

images 2Efrîn, Kürtler için sadece ekonomik ve kültürel anlamda bir katkı sağlamıyor. Aynı zamanda Rojava devrimi açısından önemli bir kanton. 2014 yılında DAİŞ’ten temizlenerek dördüncü kanton olarak ilan edildi. DAİŞ tarafından temizlenen son kanton olarak tarihi geçen Efrîn sadece Kürt halkı için de değil, bu zamana kadar sömürülen ve işgale uğrayan tüm ezilenler için bir umut ışığı haline geldi. Rojava bölgesinde Efrîn aynı zamanda Menbiç kantonunu da sınır kapısı oluyor. Efrîn düşerse TC devleti oradan Menbiç’e uzanılacağının sinyallerinin vermeye başladı. Bu uluslararası politik zeminde pek mümkün görülmese de böyle bir girişimin hayata geçirilemeyeceği anlamına da gelmez. Kürt halkının kazanımlarına bir bütün göz diktiğini düşünürsek, Efrîn varlık yokluk meselesi anlamına geliyor. Burada yaşanacak direniş ve buranın tutulması Kürt halkının ve tüm ezilenlerin Ortadoğu’nun kaderini belirleyeceği aşikâr.

Ortadoğu’daki kazanımlar elbette Türkiye’de yaşayan Kürt halkını da ciddi bir şekilde etkilemektedir. Buradan gelen rüzgâr Türkiye Kürdistanı’nı sarsmakta. Burada yaşanan mücadeleye çok ciddi bir deneyim ve bir umut ışığı olan Rojava’nın rüzgârının Türkiye Kürdistanı’nda yarattığı kasırganın esintileri hala iliklerimizde hissedilmektedir. Bu dönemde yaşanan serhildanlar hem TC devletine ciddi bir zarar hem de gelecekte yaşanacak olan mücadelenin hattı ile ilgili çok ciddi mesajlar verildi.

Doğal olarak Efrîn’de işgale karşı gereken TC faşist güçlerine gereken hezimetin yaşatılması ya da buranın düşmesi ihtimali, yani bu işgal girişimi ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın, açık olan bir şey var ki; buradan esen rüzgâr Türkiye Kürdistanı’nda ve ülkede olumlu ya da olumsuz yeni bir kasırganın habercisi olacaktır. Sadece Kürt ulusal hareketi için değil aslında Türkiye devrimci hareketi açısından Efrîn ciddi bir eşik. Kuşkusuz Ortadoğu’daki gelişmeler TDH’yi Kürt ulusal mücadelesini tanımaya ve bu mücadeleye ortak olmaya zorlamış ve bu tarihsel zorunluluk TDH içerisinde sosyal şovenizmle mücadele konusunda önemli deneyimler ve kırılmalar yaşatmıştır.

Ülkede şu an iki temel gündem kendisini dayatmakta ve genel olarak TDH, özel olarak komünist özne güçleri açısından bu gündemler ekseninde hareket etmek zorunludur: TTE saldırısı ve Efrîn işgali… Bu konuların hem psikolojik hem de pratik olarak TDH ve ilerici kitleler açısından eşik olduğu kadar faşist devlet güçleri için de eşik olduğu unutulmamalıdır.

Bu eşiğin nasıl aşılacağı bundan sonraki süreçteki gücümüzü belirleyecek, iddiamızı güçlendirecek bir süreç olarak görülmesi gerekmektedir. Bunun için birleşik ve devrimci durumun yükseltilmesi ve her alanda hayata geçirilmesi elzemdir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu